Hükümet ’gevşet’ diyebilir Merkez direnmeli

HÜKÜMET yakında "parayı biraz gevşetelim" derse, kimse için sürpriz olmamalı. Çünkü henüz ayrımında değiller ama, alınan bu son tedbirler ekonomiyi oldukça yavaşlatacak.

Dolayısıyla, Başbakanın isteği üzerine yaz aylarında kendi yörelerini dolaşacak, halkın arasına girecek milletvekillerinin, çok yoğun şikayetlerle karşı karşıya kalmaları kaçınılmaz.

Piyasadaki para öyle bir sıkıldı ki, bizce protestolu senetler de artacak, tahsilatlar da aksamaya başlayacak, içtalep de keskin biçimde gerilemek zorunda kalacak.

Bütün bunların sonucunda da yeni işten çıkarmaların, bazı içtalebe bağlı çalışan işletmelerin kepenk kapatması da kaçınılmaz olacak.

Bütün bunlar da kuşkunuz olmasın ki; en büyük darbeyi küçük ve orta boy sanayi ve hizmet, işletmelerine vuracak, yine en fazla bu ölçekteki işletmeler etkilenecek

AKP’nin tabanının çoğunluğunun bu ölçekten hayatını kazananlar olduğunu hatırlarsak, AKP’ye gelecek şikayetlerin boyutunu da şimdiden, üç aşağı beş yukarı kestirebiliriz.

İşte bu nedenle diyoruz ki; çok yakında, alınan tedbirlerin sonuçları görülmeye başladığında AKP ’den kaynaklanan şikayetler artacak ve Hükümetin "Biraz gevşetin" talepleri daha yaz ayları bitmeden kendini gösterecektir.

Şimdiden böyle bir kestirimde bulunmak falcılık olmayacak. Bu sonucun ortaya çıkacağını biliyoruz ama Merkez Bankası’nın bu tür taleplere karşı ne yapacağını henüz bilmiyoruz.

Bizce Merkez Bankası şimdiden, ileride gelecek bu siyasi talepleri de gözönüne alarak, yaşananları çok açık biçimde değerlendirmeli, bu değerlendirmelerini açık açık kamuoyu ile paylaşmalıdır. Bununla birlikte neden bu önlemlerin alındığını, amacın ne olduğunu, bu önlemler alınmasaydı nereye gittiğimizi de anlatmalı.

İşte bunları açıkladığında Merkez Bankası neden bu tedbirleri aldığını kamuoyuna daha iyi benimsetebilecek, dolayısıyla ilerde gelebilecek siyasi talepleri de şimdiden yumuşatma imkanına kavuşacaktır. Dış etkenlerin daha uzun süre olumsuz etki yapacağını da belirtmeli.

Aksi takdirde yani iki-üç ay sonra piyasaları yeniden gevşetme yönündeki talepleri kabul ederse, Merkez Bankası çok iyi biliyor ki; yeniden çok daha ağır darbeler yiyebiliriz. Bu nedenle Merkez Bankası’nın çok sıkı durması gerekecek. Gelecek talepleri şimdiden görüp, önlemini şimdiden almak zorunda ki; o zaman geldiğinde çok daha sağlam durabilsin.

3 PARTİYİ GÖMEN PROGRAM DEVAM EDİYOR

Eğer Merkez Bankası da sağlam durmazsa, kimsenin şüphesi olmasın ki, o "artık dönülmez" dediğimiz eski karanlık günlere yeniden dönebiliriz. Bunun provasını yaşadık...

Merkez Bankası bu hafta başından beri giriştiği operasyonlarla, bize, ileriye dönük olarak güven vermeye başladı. Ama unutulmasın ki; güven çabuk oluşmuyor bu kararlılığın, gerekirse Hükümete rağmen, devam etmesi şart.

Merkez Bankası artık başarılı ama tüm işin Merkez Bankası’nda bitmediğini görmemiz de gerek. Merkez Bankası bizce Hükümete de, yapılan ekonomik ve siyasi yanlışlar nedeniyle bu aşamaya gelindiğini, bu nedenle alınan tedbirlerin sert olduğunu da açıkca anlatmalı.

Yani fatura Merkez Bankası’na çıktı, Merkez’in işi düzeltmesi gerekti ama işi bu hale getiren, şimdi sütre gerisine çekilip sanki işin içinde yokmuş havası vermeye çalışan Hükümet üyeleri, yani bakanlar yani Hükümet ve "AKP bürokratları"olduğu da unutulmamalı.

"Merkez’i bana bırakın çok iyi olur" diyen Bakanlar, şimdi neredeler?

Stopaj kararını, onlarca "yapmayın" uyarımıza rağmen yapan Maliye bürokratları, bakanı şimdi işin içinden sıyrılıp, topu Merkez’e atmaya çalışıyorlar ya.. Buna ancak "Pes" denir. Unutulmaması gereken temel bir unsur da şu ki; Türkiye’nin 2000 yılında uygulamaya koyduğu yapısal dönüşüm programı, istikrar programı devam ediyor. Bu programın 3 partiyi sandığa gömdüğünü hatırlayın... Yapılacak iş belli ve Hükümet kimse, bu hiç de hoş olmayan tedbirleri, O Hükümet alacak. Eğer AKP Hükümetinin yaptığı gibi, hata yapan olursa ödeyeceği fatura da büyür. AKP de bu işin içinden artık sıyrılamaz, belki doğalı da budur..
Yazarın Tüm Yazıları