Hesapları toplayan Gelir İdaresi bağımsız değil ki
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
GELİR İdaresi’nin bağımsız bir kurum olması gerektiğini, ancak böyle adil olabileceğini, halbuki mevcut yapının siyasete ve belli bürokratik kurullara bağlı bir idare olarak planlandığını, bu duruma bürokratların karşı çıkmamasının tarihi hata olduğunu yazmıştık...
İşte şimdi bağımsız bir gelir idaresinin önemi iyice ortaya çıkmaya başladı.
Maliye Bakanlığı, kamuoyuna yansıdığı gibi, bankalardaki 10 milyar liranın üzerindeki hesap hareketlerini incelemeye aldı. Merkez Bankası’ndan da yurtdışı havalelerin dökümünü istedi.
Bütün bunlar özü itibariyle yanlış işler değil. Bağımsız bir gelir idaresinin, belli bir sistematik içerisinde, amacı ve niyet konusunda kamuoyuna bilgi verilerek, gerekirse yasadaki boşluklar yerine yeni temel yasal düzenlemeler yapılarak ve herkese adil uygulanmak şartıyla, bu tür banka hareketlerinin incelenmesi, gerektiğinde usulsüz bulunan işlemler için harekete geçilip en ağır müeyyidelerin uygulanması çok normal, olması gereken şeyler.
Yıllardır ABD’deki IRS’den sözedip, neden bunun Türkiye’de kurulamadığına hayıflanıp dururuz. IRS’in bu tür yöntemlerle denetim yaptığı da bilinir...
ABD’de herkes IRS memurlarından korkar ama hiç kimsenin aklına ‘IRS bana farklı muamele yapar, başkasına farklı’ ya da ‘siyasi nedenlerle bazılarını kayırır’ gibi bir fikir gelmez. Herkes IRS’in incelemesine düşmemek için elinden geleni yapar, yani caydırıcıdır.
Çünkü IRS bağımsız bir kurumdur ve siyasi otorite ile bağı, ilgisi, etkisi yoktur..
Halbuki bizim yeni kurulan Gelir İdaresi baştan yanlış bir anlayışla kuruldu ve bir devlet kurumundan çok bir siyasi kurum imajı verdi. Böylesine önemli bir Kurumun başına atanacak kişi için Cumhurbaşkanlığı’nın onayının bile aranmaması, bu imajı iyice pekiştirdi.
Maliye Bakanlığı’nın AKP iktidarındaki faaliyetlerini piyasa çok iyi biliyor. Bakanlık sıkıştığı zaman mükelleflere, ‘gel şu matrahı şuraya kadar arttır yoksa ben yapacağımı bilirim’ diye sıkıştırdı. Bu yolla vergiyi artırmaya çalışırken, sıkıştığında akaryakıt, tütün, alkol gibi kolay vergi zamlarına yöneldi, bu nedenle kaçakçılığın, kayıtdışılığı arttırdığı eleştirilerini aldı.
Şimdi aynı Maliye’nin hesapları incelemeye alması, piyasada ister istemez tedirginlik yaratıyor. Piyasadakiler ‘Bunlar üzerime gelir’ diye açık açık konuşamıyorlar ama özel sohbetlerde en çok yakındıkları konu ‘Maliye Bakanlığı’nın siyasi tavrının öne çıkması ve adamına göre muamele yapılması’ oluyor. Yani insanlar Maliye’nin bu yönteminin siyasi niteliği nedeniyle Gelir İdaresi tarafından adil olarak uygulanacağına inanmıyorlar. Hatta daha ileri gidip, ‘Hep sermayenin el değiştirmesi diyoruz ya. Partililerin rakipleri bu tür yöntemlerle yıpratılıp, bazılarının önü açılmaya çalışılabilir’ diyenler var.
NEREDEN BULDUN YERİNE KEYFİLİK
Yani bu hesapları soran, havaleleri incelemeye çalışan İdare’ye güvenleri yok...
Gelir İdaresi mevcut yasalardaki bazı boşlukları kullanıp, bu tür yöntemlere başvuruyor. Ancak herkes biliyor ki bunun adı ‘nereden buldun’ uygulamasıdır.
O zaman bir zamanlar kamuoyuna yanlış sunulduğu için çok tepki çeken ‘nereden buldun’ uygulamasının adını koyup, bu uygulamayı yasal zemine oturtmak gerekir.
Yani şimdi yapılan devletin keyfiliği oluyor. Nasıl işadamlarının yasa boşluklarından faydalanıp, kendi çıkarlarına iş yaptıklarından yakınıyorsak, burada da devletin yasal boşlukları kullanması sözkonusu...
Halbuki nereden buldun yasası çıksa, bu hesap hareketlerinin incelenmesi yasal zemine oturtulsa, yöntemin herkes için aynı şekilde uygulanacağı, siyasi olarak ayrımcılık yapılmayacağı konusunda güven verilse, bu yöntem sağlıklı uygulanmış olmaz mı?
Tabi ki uygulamacı Gelir İdaresi’nin da yeni baştan ele alınıp, bağımsız olması gerekir...
Siz hamiline hisse senedi, hamiline ve vadeli çek uygulamasını değiştirmek yerine ucuz ve kolay yolu seçerseniz, bu şeffaf ve adil olmayan uygulamanın geri dönmesi kaçınılmazdır.
İşin kötüsü bu yanlış uygulamalarla, olması gereken bağımsız gelir idaresi, adil vergi sisteminin kurulması da zorlaşıyor. Bu yanlışı yapanlar ülkeye kötülük ediyorlar.