BU hafta yapılan Hazine ihalelerine dikkat etmek gerekiyor. Bu ihalelerde Hazine planladığı satış rakamına ulaşamadı. Bunun nedeni gelen tekliflerin beklenenin altında kalması idi.
Bu hafta yapılan ihaleyi, ‘‘tehlike sinyali’’ olarak görmek için henüz erken. Bence o noktada değiliz ama neden bu tür bir gelişme yaşandığını da iyi irdelemek gerekiyor. Bu haftaki ihalelere iyi bakılıp, doğru dürüst analiz yapılamazsa, ileride sıkıntı doğabilir. İşte o zaman geriye dönüp, ‘‘Yahu aralık ayının ilk ihalesinde bu tehlike kendini göstermişti’’ diye hayıflanabiliriz. Geçmişte, ‘‘Niye zamanında bu tehlike görülemedi’’ diye, yoğun tartışmalar yapıldığına, çok şahit olduk.
Bankacılar arasında ihalenin başarısızlığı konusunda çeşitli tahminlere rastladık. Görüşbirliği oluştuğunu söylemek mümkün değil ama bundan sonraki ihalelere bakılıp, daha net şeyler söyleme imkanını bulunacağını sanıyoruz.
Herşeyden önce bazı bankacılar, ‘‘yanlış kağıt seçildiği’’ kanaatinde. Ancak Hazine'nin bu tür yüklü geri ödeme dönemlerindeki ihalelere çıkarken piyasaların, büyük oyuncuların görüşlerini aldığını biliyoruz. Bu nedenle piyasanın ihtiyacına ters bir kağıtla çıkıldığını sanmıyoruz.
Bazı bankacılar ise ‘‘Önümüzdeki 1-1.5 aylık dönemde faiz indirim beklentisi olmadığı için’’ bu haftaki ihaleye talebin az olduğu kanısındalar. Yani, Merkez Bankası'nın yeni faiz indirimine gitmeyeceği varsayımında olan bazı büyük oyuncuların, ocak ortasına kadar faizden kár marjı olmayacağı için talep göstermediklerini söylüyorlar. Döviz bozdurup kağıda girmek isteyenlerin ise hem faizde kár marjı olmadığı, hem de döviz fiyatları düşük kaldığı için bekledikleri sanılıyor. Bu ihtimal doğru ise ocak ortasına kadar Hazine pek kağıt satamayacak demektir.
Peki, Hazine bu dönemi nasıl geçirecek? Kasım sonu itibariyle büyük bir cephane ile girilemediğini, özellikle yüklü dış borç geri ödemeleri bulunduğunu biliyoruz. Kağıda talep iyice azalırsa, o zaman faizlerde yukarı doğru trend görülebilir. Bunun özellikle büyük oyuncuların işine gelmeyeceğini biliyoruz. İşte bu nedenle de diyoruz ki; büyük bankalar ve son dönemde aktif olarak devreye giren kamu bankaları faizlerin yükselmesini önleyecektir. Bu nedenle az da olsa Hazine ihalelerine belirli bir ilginin, en azından yılbaşına kadar, sürmesi bekleniyor.
Hazine yönetiminin ne yapacağı, tabi ki çok önemli. Eğer bu hafta sonu açıklanacak, gelecek haftanın programında, ‘‘baba kağıt’’lar olursa, Hazine'nin de biraz telaşlandığını söyleyebiliriz.
TEHLİKELİ İHTİMAL
Bunlar, yani kısa vadeli kaygılar giderilebilir ama eğer bazı büyük bankalar artık kağıttan çark etme eğilimine girmiş ve ‘‘gelecek yıl başka bir oyuna geçme kararı’’ vermişler ise, o zaman kötü. Bir-kaç büyük bankanın böyle bir eğilime neden girebileceğini düşünürken, aklıma ilk gelen, ‘‘geçmişte yüklü kağıt stoku bulunan bazı bankaların durumuna düşmemek kaygısı’’ aklıma geliyor. Ancak bu ihtimali engelleyecek en önemli unsur ise ‘‘Bu bankaların kağıttan boşalttıkları paraları ne yapacakları?’’ sorusunun, şimdilik yanıtsız olması. Yani, bu kadar yüklü borç stokunda en önemli alıcı hálá devlet ve bankaların da başka seçenekleri çok kısıtlı.
Ekonomi yönetimi bu haftaki ihaleyi tüm yönleriyle, dikkatlice masaya yatırmalı. IMF gözden geçirmesinin bu yıla yetişmemesi, kamu mali yönetim reformunun alt komisyona havale edilip, IMF'yle bankacılık yasasında uzlaşılamaması, artık büyük handikap olmaya başladı. Yani hükümetin ‘‘söyledikleriyle yaptıkları arasındaki fark’’ arttıkça, Hükümet gönülsüz iş yaptıkça, tedirginlik büyüyor. Bütün bunlar bu yıl sonuna kadar önemli bir tehlikenin olmayacağını ama yılbaşından sonra birikimlerin artarak tehlike doğurabileceğini gösteriyor.
Bu en tehlikeli ihtimalin gerçekleşme ihtimalini güçlendiren bir başka gelişmeyi de ‘‘geri alım ihalelerinde’’ görüyoruz. Hazine bence bu ihalelere katılacak bankalar razı olsaydı, geri alım ihalelerine devam ederdi, o bankalar istemediği için bu ihalelere devam edemiyor.
Yani bazı bankalar Hazine'ye, başka seçenekleri olmasa bile, artık uzun vadeli borç vermek istemiyor. Eğer bu haftaki ihale bunun başka bir işareti ise, işte o zaman ‘‘tehlike sinyali’’ demek.