Hazine Bonosu satışı düşünüldü mü

İMAR Bankası'ndaki Hazine bonolarının ödenmesine ilişkin maddenin, ilgili yasadan çıkarılması, bankacıları ve bürokratları tedirgin etti.

İmar Bankası'nın normal bir banka olmadığı, tasfiye aşamasına gelindikten sonra ortaya çıktı. Bu bankadaki hesapların yüzde 80'inin kayda girmediği anlaşıldı. Yani, büyük bir sahtecilik sözkonusu ve bankacılık kuralları ve teamülleri dışında çalışıldığı kesinleşti.

Ancak buna rağmen İmar Bankası'ndan Hazine Bonosu alanların paralarının ödenmemesinin, diğer bankaları da etkilemesinden korkuluyor. Bankacılar, özel bankaların hepsinin, yabancı bankaların çoğunun, topladıkları mevduatların büyük bölümünü hazine kağıtlarına yatırdığını, şu anda Hazine kağıdı portföyünün yaklaşık yarısının halkın elinde olduğunu hatırlatarak, ‘‘Halkın artık bankalardan Hazine Bonosu, tahvil alırken tedirgin olabileceklerini’’ söylediler.

Hazine'nin borçlanma gereğinin devam ettiğini, borçların çevrilmesi konusunda en ufak bir endişeye tahammül bulunmadığını hatırlatan bürokratlar ise, ‘‘Belki bu olumlu hava içinde hemen hazine bonosundan caydırıcı bir rol oynamaz ama önümüzdeki dönemde herhangi bir bankada bono sıkıntısı çıkması halinde bile, bu durum hatırlanacak, olay büyüyebilecektir’’ dediler.

Bir bankacı ise bu kararın tasarrufçuları özel bankalardan Hazine Bonosu almaktan caydırırken, kamu bankalarından daha fazla kağıt alınmasını beraberinde getirebileceğini söyledi.

Bankacılar, doğabilecek tedirginliğin borçlanma maliyetlerini artırabileceğine, artacak riskin faizlerde yapacağı bir-kaç puanlık artırımın bile sistemi derinden, olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekiyor. Bir puanlık faiz artışının bile, Hazine'yi trilyonlarca lira zarara uğratacağını kaydeden bir bankacı, ‘‘AKP Hükümeti'nin, 2 kuruş tasarruf edeceğim derken, 22 kuruş ek maliyet getirmiş olabileceğini’’ ifade etti.

AKP Hükümeti denmekte haklı, çünkü AKP milletvekilleri istemediği için bu maddenin yasadan çıkarıldığı söyleniyor ama Hükümet bastırsaydı, bizce bu madde de yasada yeralacaktı.

SÖZÜNDEN

DÖNMÜŞ OLDU

AKP Hükümeti, maliyetleri artırmanın yanısıra İmarbank ödemeleri konusunda verdiği sözü de yerine getirmemiş oldu. Aylar süren çalışmalar sonucu Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, ardından da Devlet Bakanı Ali Babacan tarafından, İmarbank için yapılacak ödemelerin detayları açıklanmıştı. Bu açıklama içinde, bir yasa maddesiyle, aslında yetkisi olmadığı halde İmarbank tarafından satılan Hazine bonolarının da ödeneceği, açıkca belirtildi. Ancak önceki gün TBMM Genel Kurulu'ndan geçen yasa içerisinde Hazine bonosu alanlara yapılacak ödeme yer almadı.

Peki gerekçe ne derseniz, yine aynı: AKP milletvekilleri istemedi. Yani, ilk tezkerenin geçmeyişindeki gerekçe: ‘‘Parti içi demokrasi var.’’

Aslında AKP milletvekilleri İmarbank'ta mevduatı olanların alacakları paraların da 50 milyar lira ile sınırlı olmasını istedi. Ancak Başbakan Tayyip Erdoğan, karşı çıkınca milletvekilleri mevduatların tümünün ödenmesini kabul ettiler. Yani, o konuda ‘‘parti içi demokrasi’’ denmedi.

O zaman rahatlıkla denebilir ki; Başbakan ısrar etseydi, bono alanların parası da ödenecekti...

O zaman, niye böyle bir tasarı TBMM'ye gönderildi, o zaman niye Başbakan Yardımcısı, bakanlar açıklamalar yaptılar ve bu kişilere açıkca ‘‘ödeyeceğiz’’ taahhüdünde bulundular?

Kısacası; ileride bu karar nedeniyle hazine bonosu satışlarında sıkıntı çıkma, maliyetlerin artması ihtimalinin yanısıra, siyasi iktidar, ekonomide güveni zedeleyecek bir davranış içine de girdi.

Sürekli tekrarlanan bir gerçek vardır ki; güveni kazanmak zor, kaybetmek ise çok kolaydır.

Hükümetin piyasada güveni zedeleyebilecek herhangi bir davranıştan çekinmesi gerekiyor. Şu andaki olumlu havanın, ‘‘Piyasanın işine geldiği için bu kadar olumlu olduğunu’’ unutmaması şart. Asgari ücretteki aşırı artış, bono ödemeleri gibi kararlar, ilerideki sıkıntıları büyütecektir.
Yazarın Tüm Yazıları