AKP Hükümeti, Merkez Bankası Başkanlığı atamasında açıkca ortaya çıkan beceriksizliğin faturasının, hiç çıkmayacağını düşünüyor galiba. Parti içinde atamanın gecikmesini, "birilerini yıpratıyor" diye gülümseyerek seyreden, sevinenler bile olduğunu, herkes biliyor.
Uluslar arası kuruluşlar ve piyasaların temsilcileri resmi söylemlerinde, "Gelecek kişinin mevcut politikayı sürdürmesi önemli" diyorlar ya, o nedenle ekonomi yönetimi de rahat gözüküyor. Nasıl olsa birini atarız, o zaman sular durulur, bir şey olmaz havasındalar.
Ama işler hiç de öyle değil. Tek başına Merkez Bankası Başkanlığı’ndaki beceriksizlik değil elbette, ama uluslar arası piyasalarda Türkiye’ye olan güven giderek azalıyor.
Yerli bankalarımız da "karlılığımıza zarar gelmesin" diye, başka sorunlarda olduğu gibi son Merkez Bankası krizinde de fazla seslerini çıkarmıyorlar. Hatta, AKP Hükümetine, ekonomi yönetimine "Bir şey olmaz, para politikasının aynen gideceğini Başbakan açıklıyor, atama nasıl olsa tamamlanır" diye mesajlar gönderenler olduğunu da biliyoruz.
Ama, yerli piyasaların dışarıdan kaynaklanacak harekete göre belirleneceği unutulmamalı.
Ayrıca çok iyi biliyoruz ki; ekonomi yönetimine olumlu mesajlar gönderenler bile kendi içlerinde "bu gidişle önümüzdeki dönem zor olacak, ne yapabiliriz" arayışına girdiler.
Hafta sonunda konuştuğumuz, uluslar arası bir aracı kurum yetkilisi "Artık yatırımcılara eskiden olduğu gibi rahatça Türkiye riskini satın alabileceklerini söyleyemiyoruz" dedi.
Uluslar arası likiditenin hala çok bol olduğunu, kısa dönemde büyük bir sıkıntı beklenmediğinin altını çizen aynı yetkili, buna karşılık önümüzdeki dönemin yavaş yavaş fonların kendi ülkelerine çekilmeye başlayacağı bir dönem olacağının, global faiz eğiliminin bu yönde olduğunun da artık kabul edildiğini kaydetti.
Londra’da görev yapan bir uluslar arası bankacı, önümüzdeki dönem uluslararası likidite gelişmekte olan ülkelerden çekilmeye başladığında, mevcut koşullara göre, "çekilmenin Türkiye’den başlayacağını" söyledi. Brezilya örneğindeki gibi diğer fon çeken gelişmekte olan ülkelerin durumunun iyi olduğunu, özellikle cari açık kriterinde Türkiye’nin durumunun olumsuz göründüğünü kaydeden aynı yetkili, Merkez Bankası ataması gibi konuların uluslar arası piyasalarda Türkiye’ye olan güveni iyice zedelediğini söyledi.Bütün bunların biriktiğini ve bir harekete dönüşmesinin kaçınılmaz olduğunu kaydeden bankacı, bu hareketin de likiditenin çekilmesi sırasında ortaya çıkacağının altını çizdi
MALİ DİSİPLİNDE BOZULMA BEKLENTİSİ
Likidite bolluğu nedeniyle Türkiye’ye sermaye akışının, eskisi kadar olmasa da, sürdüğünü ve şimdiye kadar hataların bedelinin ödenmediğini hatırlatan aynı yetkili, "şu anda Türkiye ile ilgili fiyatların içinde bütün olumlu gelişmeler var. AB ile işlerin yolunda gideceği, mali disiplinin süreceği, para programının bozulmaması, yüksek cari açığın finanse edilmesi, hepsi var. Fiyatların içinde olmayan tek şey istikrarsızlık" şeklinde konuştu.
Para politikalarında köklü bir değişiklik beklenmediği, mali politikalarda ise ciddi bozulmalar yaşanabileceği, alınan işaretlerin bu yönde olduğu kaydedildi. Uluslar arası piyasalarda da Maliye Bakanlığı’nın bazı rakamları gizleme eğiliminin dikkatle izlenmeye başladığı kaydedilirken, "Önümüzdeki dönemde şeffaflıkla ilgili sıkıntıların büyümesi, mali politikalarda bozulma yaşanıp, bunların mümkün olduğunca saklanmaya çalışılacağının tahmin edildiği" de söyleniyor. Yani artık bu eğilim herkesin dikkatini çekmeye başladı.
Bu nedenle rakamların artık çok daha dikkatli izlenmeye başladığını kaydeden bankacı, "seçim yaklaştıkça bozulma ve rakamları saklamanın artacağını tahmin ediyoruz" dedi.
Kısacası; likidite bolluğu nedeniyle yumulan gözler artık açılmaya, gelişmeler, detaylar artık daha yakından izlenmeye başlanıyor. Merkez Bankası atamasındaki sakat anlayış, cari açık gibi temel sorunların üzerine bindi, tedirginlik artmaya başladı. Merkez Bankası bağımsızlığını, Hükümet tartışmaya açtı. Artık bozulacak mali politikalara ses çıkaracak kimse kalmıyor. İstenen belki buydu ama yakalandılar. Açıkcası; bundan sonrası zorlaştı.