Paylaş
MERKEZ Bankası temkinli tutumunu sürdürürken, dün yapılan faiz indirimi beklentilerin altında kaldı. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) dünkü toplantısında sadece yüzde 5.75 olan politika faiz oranını 0.25 puan indirmekle yetindi. Piyasaların beklediği faiz koridorundaki indirim ise “sermaye akımlarının daha da hızlanması” koşuluna bağlandı. Piyasaların beklentisi politika faizinin yanında koridorun alt sınırının da aşağı çekilmesi yönündeydi.
TÜRK LİRASI DEĞERLENDİ
Bununla birlikte gecelik borçlanma faizinin düşeceği beklentisi de gerçekleşmeyince TL’nin değerlendiğini gördük. Sepet bazında kur değeri 2.06’ya kadar indi. Merkez Bankası politika faizini indirirken, daha önce işaretini verdiği gibi, kısa vadeli döviz borçlanmasını caydırıcı kararlar aldı. Merkez Bankası yabancı para zorunlu karşılık oranlarında ayarlama yaparken 1 yıla kadar yabancı para mevduatları ve diğer döviz yükümlülüklerine uygulanan zorunlu karşılık oranını yüzde 11’den 11.5’e, 3 yıla kadar vadeli diğer yükümlülüklerde uygulanan zorunlu karşılık oranını ise yüzde 6.’dan 6.5’e yükseltti.
850 MİLYON DOLAR ÇEKİLECEK
Yabancı para zorunlu karşılıklarında ağırlıklı ortalama karşılık oranı böylece yüzde 10.2’den 10.6’ya çıkarılırken, bu yolla piyasadan 850 milyon dolarlık likiditenin çekilmesi planlanıyor. Bu aynı zamanda döviz rezervlerinin aynı miktarda artırılması anlamına geliyor.Aynı zamanda TL zorunlu karşılıklarında altın cinsinden tutulan bütün dilimlere ilişkin rezerv opsiyon katsayısı (ROK) da 0.1 puan artırıldı. Mevcut yararlanma oranı yüzde 90.4’de devam ederse, bu yolla da altın rezervlerinin 850 milyon dolar değerinde, 15 ton artması bekleniyor.
ÖLÇÜLÜ AYARLAMA GELECEK
Kısa vadeli sermaye açısından caydırıcı olan bu kararla birlikte özellikle hisse senetlerinin etkilendiği ve İMKB endeksinin gerilediğini de söylemek gerek. Bu kararın özellikle banka hisselerine olan ilgiyi azaltabileceği belirtiliyor. Toplantı sonrasında yapılan açıklama Merkez Bankası’nın temkinli tutumunu sürdürdüğünü gösteriyor. Notta; politika faizinde yapılan indirimin finansal istikrarı sağlamak amacıyla yapıldığı, yani büyümeyi desteklemek için yapıldığı belirtildi. Yanısıra önümüzdeki dönemde sermaye akımlarının hızlanması durumunda faiz koridorunda “ölçülü” bir ayarlamanın yapılacağı belirtildi.
Bundan sonra faiz koridorunda indirim
Piyasalardaki beklenti Merkez Bankası’nın bundan sonra politika faizinde indirime gitmeyeceği yönünde. Bundan sonra atılacak adımın faiz koridorunun alt veya üst sınırında, ya da ikisinde birden indirim olmasını bekliyorlar. Ancak Merkez Bankası’nın temkinli tutumuna devam edeceği, ancak sermaye girişlerinin hızlanması halinde bu indirime gideceği düşünülüyor. Merkez Bankası’nın bir önceki notunda gecelik borçlanma faizinde de indirime gidebileceğini belirttiği ama bu yola başvurmak istemediğinin anlaşıldığı söyleniyor. Piyasalar bunun yerine Merkez Bankası’nın zorunlu karşılık oranlarıyla oynayarak, döviz fiyatlarının dengelenmesini bu yolla sürdürmeyi planladığını gördüklerini kaydediyorlar.
Hâlâ enflasyon ve açık korkusu var
PİYASALAR bu notu ekonominin geneline ilişkin beklentilerde bir değişiklik olmadığı, Merkez’in iç talebin aşamalı olarak artacağına inandığı biçiminde yorumladılar. Bazı bankacılar, “Merkez Bankası’nın enflasyon ve cari açık açısından hala korkusu sürüyor “ biçiminde yorumlayarak bu nedenle temkinli davranmaya devam ettiğini söylediler. Öte yandan Merkez Bankası’nın enflasyon konusunda iyimser olduğu görüldü. Yayımlanan notta olumlu seyreden işlenmemiş gıda fiyatlarının etkisiyle enflasyonun yıl sonunda tahmin edilen yüzde 7.4’lük oranın oldukça altında kalacağı da kaydedildi.
Paylaş