Enerjide ‘piyasalaşma’ yine tıkandı

AB’nin de etkisiyle, enerjide küresel oyuna geçiyoruz, piyasalaşma sürecine girdik diyoruz ama bir türlü olmuyor...

Haberin Devamı

Çünkü işe yine siyaset karıştı, böyle olunca da süreç yine sekteye uğradı.

Bir yandan küresel enerji oyununda önemli aktörlerden biri olmaya çalışırken, öte yandan  içeride enerji piyasasının oluşumuyla küresel enerji oyununa entegre olmayı deniyoruz ama başaramıyoruz. Çünkü her seferinde politikacının “popülizm duvarı”na çarpıyoruz.

Hatırlıyorum da; Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde piyasalaşma sürecini başlatmak istemiştik ama yapamamıştık. O dönemde akaryakıta her zam yapıldığında Özal kızardı ve sonuçta çareyi, akaryakıtta otomatik fiyata geçilmesinde bulmuştu. Yani yapılacak zamlar belli bir formüle ve maliyet hesabına göre yapılacak, dolayısıyla hükümetler artık “akaryakıta zam yaptı” diye suçlanamayacaktı. Turgut Özal buna geçmek istiyordu, piyasalaşma sürecine inanıyordu ama o dönem bürokrasinin ve sistemin tıkaması sonucu bunu yapamamıştı.

Başbakan Tayyip Erdoğan ise başbakan olduğundan buyana enerji fiyatlarıyla çok yakından ilgileniyor. Akaryakıta yapılan zamları başkasına açıklatıp, indirimleri kendisi açıklardı... Sonunda Tüpraş’ın özelleştirilmesinin dayattığı yeni formülle artık otomatik fiyata geçildi, zamlar da doğal olarak teknik bir iş haline geldi. Ancak yine de politikacıların, bu kez “o fazla kazanıyor, bu az kazanıyor” diyerek işe karışmaya devam ettiklerini gördük. Yani sistem tam anlamıyla hala kurulamadığı için, bu kez vergi silahını kullanarak, politikacılar rekabetin tam oluşmasını sağlamak yerine fiyatlara müdahale etmeye devam ediyorlar.

Hatırlıyorum da Özal döneminin Hazine’den sorumlu meşhur Devlet Bakanı Güneş Taner, enflasyonla mücadele ederken, ”benzini 1 dolara çıkarsam ben bu enflasyonu yenerim” derdi ama Özal akaryakıta verginin bu kadar artmasına izin vermedi. Yani Güneş Taner’in enflasyonu yenme planı yine tutmamıştı. Mevcut hükümet ise iktidara geldikten sonra, akaryakıttan aldığı vergiyi fahiş ölçüde artırarak fiyatları bırakın 1 dolara birkaç dolara birden çıkardı. Şimdi enflasyon tek hane ama  Hükümet akaryakıt vergisini artırmaya devam ediyor.

ÖZEL SEKTÖRE ZARAR ETTİRİLİYOR


Sonuç olarak akaryakıtta fiyat oluşumu eskisi kadar olmasa da hala siyasi etki altında. Ancak bu dönemde asıl etki altında olan enerji fiyatları doğalgaz ve elektrik fiyatları...

Başbakan Erdoğan geçen hafta sonunda yine doğalgaz zammıyla ilgili açıklama yaptı ve zam gereğini yazanlara yine kızdı. Bundan sonra doğalgaza yapılacak zammı kendi ağzından duymadıktan sonra kimsenin inanmaması gerektiğini söyledi. Bu açıklama doğalgaz fiyatlarını hâlâ Başbakanın açıkladığının, fiyatların piyasada oluşmadığının bir kanıtıdır. Halbuki hükümet aynen akaryakıtta olduğu gibi doğalgaz fiyatlarını da otomatiğe bağlamıştı. Yani belirli bir formül çerçevesinde alım maliyetleri ve kurları göz önünde tutarak fiyatlar otomatik olarak belirlenecek, yani siyasi etki olmayacaktı Doğalgaz fiyatının yanı sıra elektrik fiyatı da otom atiğe bağlan mıştı. Ama gördüğünüz gibi olmuyor...

Yani devlet hala piyasa fiyatlarına müdahaleye devam ediyor, bir başka deyişle fiyatların piyasa şartlarına göre oluşumuna izin vermiyor. Öyle olunca da enerji KİT’lerinin zararları büyüyor, uzun zaman yaptırılmayan zamlar sonuçta yüzde 20-30’luk tek seferlik zamlar halinde gelip, hem vatandaşı hem sanayiciyi bu kez katmerli olarak vuruyor.

Bunun da ötesinde doğalgaz ithalatı için özel sektöre izin vermişsiniz, ama belirleyici fiyat  devletin olduğu için, bu ticareti yapan özel sektörü göre göre zarara sokuyorsunuz. Yani adamlara  “bu piyasaya gir” demişsiniz otomatik fiyat gibi belirli garantiler vermişsiniz, şimdi otomatik fiyatı rafa kaldırıp yatırım yapanları bile bile zarara sokuyorsunuz. 9 aydır doğalgaza zam yapılmıyor, popülist kaygılarla zamma izin verilmediği için özel sektör zarar ediyor. Böyle bir piyasa ekonomisi gördünüz mü?

Yazarın Tüm Yazıları