TÜRKİYE enerji sektöründe piyasa ekonomisinin hakim olması için gereken adımları atmakta 2 yıl gecikti.
Hatırlarsanız; AKP ilk iktidara geldiğinde Enerji Bakanı, geçmişte Rusya ile ne kadar kötü kontrat yapıldığını, şimdi bunları düzeltip milyarlarca dolar tasarruf sağladıklarını söylemiş, manşetlere çıkmıştı. Daha sonra, Rusya’dan yapılan kontratlarda bir değişiklik yapılamayacağı, hatta biraz daha pahalı alım yapıldığı iddiaları ortaya dökülmeye başladı. Şimdi 2 yıl önceki bu söylemler unutulmuş gözüküyor.
Neyse... 2 yıl sonra nihayet enerjide gereken adımlar atılmaya başladı.
Bizce, girilmesi gerekip boş yere 2 yıl beklenen bu yolda en temel adımlardan biri elektrik dağıtımının özel sektöre geçmesiydi. Dünya Bankası ile hazırlanıp çoktan uygulamaya girmesi gereken strateji raporunda da bu adımlar somut olarak sıralanmış, tarihler verilmişti.
Şimdi 6 önemli bölgeden başlanarak elektrik dağıtımı özelleştirilmeye başlanıyor. Baştan mülkiyet devri isteniyordu ama şimdi Telekom’daki lisans devri gibi, 49 yıllığına lisans yetkisi verilen şirketler satılacak. Böylece ihalelere girecek firmaları özendirmek, ileride hukuki sorunlar doğmasının önüne geçilmeye çalışılıyor.
Oluşturulan model, daha sonra uygulamada ne sorun çıkacak bilmiyoruz ama, şimdilik uygun bir model olarak gözüküyor. 5 yıllığına sabit tarifeler belirleniyor, bu tarifeleri ve belirlenecek yatırım taahhütlerini kabul eden firmalardan en yüksek teklifi veren ihaleyi kazanacak. 5 yıl sonra ise tarifeler, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) onayını almak kaydıyla serbestce belirlenecek. Serbestce belirlenecek kısım da sanayi elektriği olacak.
Türkiye’de dağıtımda çok büyük kaçak ve kayıplar bulunması, ihale sisteminin çıkış noktalarından biri. Kayıp ve kaçağı hızla indirecek özel sektör firmaları, o ölçüde karlarını artırmış olacaklar. Böylece kayıp kaçağın azaltılması özendirilmiş olacak.
15 Ekim’de ilk ihaleye çıkılıyor ve daha önce 1-2 bölge düşünülürken, son alınan kararla, İstanbul Anadolu yakası, İstanbul Avrupa yakası, Trakya, Ankara, Konya, İzmit-Sakarya-Bolu olmak üzere, 6 bölgenin birden ihaleye çıkılması kesinleştirildi.
İhaleye girişi özendiren unsurlardan biri de üretim hakkı oldu. Daha önce yüzde 20 ile sınırlandırılması planlanırken, dağıtımı alacak firmalara o bölgedeki tüketimin tamamı, yani yüzde 100’ü için üretim tesisi kurma hakkı verilmesi kararlaştırıldı.
Yetkililer Hazine’nin sadece sulama elektriği için yılda 500 trilyon lira sübvansiyon uyguladığını, özelleştirme ile bundan kurtulacağını belirtirlerken, 2007 yılından itibaren elektrik sektörünün devlete yük olmaktan çıkarılacağını söylüyorlar.
DAHA İŞ ÇOK
Bu arada sadece üretimdeki sorunlar da giderilmeye başlandı. Elektrikte sınır ötesi ticareti, özellikle de Irak’a elektrik ihracatını düzenleyen yönetmelikler çıkarıldı. İşletme hakkı devri almış Kayseri’deki gibi şirketlere EPDK tarafından sözleşme değişikliği talepleri bildirildi ve bunların 1 Kasım’a kadar yeni sözleşmeleri imzalamaları istendi. Bu tarihten sonra eğer yeni sözleşmeyi imzalamazlarsa, yetkileri ellerinden alınacakmış.
Yap-işlet-devret’le daha önce yapılan ve sorun yaşanan santrallar için de benzer bir sistem uygulanacakmış. Enka’nın santralı için ise sanıyorum hukuki değişikler yapılması gerekecek.
Doğalgaz kontrat devirleri için de bir düzenleme yapıldı, önceden ilgili ülkeden onay almış şirketlerin bu ihalelere girmeleri sağlanacak. Yani sonradan çıkacak sorunlar ve vakit kaybının önüne geçilmeye çalışılacak. Bu ihalelere de 2006’da başlanması planlanıyor.
Akaryakıt bayilerinin denetiminde EPDK’nin devreye girmesiyle epeyce yol alındığını biliyoruz. LPG’de ihtisas gümrükleri oluşturuldu ve artık kalite sorunu giderilmeye başladı.
Bu düzenlemelerin bir kısmı başlarken bir kısmı için yeni yasal düzenlemeler gerekiyor. Yani yeni dönemde sosyal güvenlik gibi, enerjide de yapılması gereken çok şey var.