Dışarısı karışıyor ev ödevleri aksıyor

LONDRA’daki terör eyleminin sonuçları, bizce ağır olacak. Zaten devam eden operasyonların kapsam ve nitelik değiştirerek yayılma ihtimali, şimdi daha da arttı.

İşin en kötü yanı da, bu operasyonların hemen sınırımızda gerçekleşecek olması.

Yani önümüzdeki aylarda -belki günlerde- Türkiye’nin çok önemli kavşak noktalarına gelip, çok önemli kararlar alması gerekebilecek. İngiltere’nin AB dönem başkanlığına çok seviniyorduk ama önümüzdeki dönemde ABD’nin taleplerine İngiltere’nin taleplerinin eklenmesi, kimse için sürpriz olmasın.

Alınması gerekecek kararlar, özellikle AKP Hükümeti açısından çok daha zor kararlar. Şimdiye kadar tezkere olayı başta olmak üzere, AKP Hükümetinin Batıyla ilişkileri zedeleyen kararları hala unutulmazken, buna yenilerinin eklenmesi sözkonusu....

Dolayısıyla, dışarıda bizim inisiyatifimiz dışında gelişecek olaylar ve AKP Hükümetinin vereceği zor kararlar, içerdeki ekonomiyi, piyasaları derinden etkileyecek potansiyele sahip.

Defalarca dediğimiz gibi, Hükümetin yapması gereken şey; dışarıda bizi etkileyecek gelişmelerden ayrı olarak, içeride ev ödevlerini zamanında yapması, programdan, IMF ve AB ilişkilerinde sıkıntıya yolaçmamasıydı. Bunu daha çok ABD’deki faiz kararları, gelişmekte olan ülkelere fon akımlarında olası değişiklikler için söylüyorduk ama olası siyasi gelişmeleri de gözden uzak tutmamak gerekiyordu.

Peki, AKP Hükümeti kendi üzerine düşen ev ödevlerini yapabildi mi?

Şimdiye kadar ite kaka da olsa ev ödevlerini yapıyordu ama bu kez onu da yapamadı. Sosyal Güvenlik Yasasının 1. gözden geçirme şartı olmadığı, o kadar önem verilmediği söylentisi yayılmaya çalışıldı ama işin öyle olmadığı ortaya çıktı. Daha önce bu tür eksikler olduğunda IMF’e, ‘İdare et ağbi’ denir, alttan girilir üstten çıkılır, bir şekilde iş atlatılırdı ama bu kez IMF idare etmeme yolunu seçti.

Bizce IMF’in bu tavrı bile, tek başına, bundan sonra işlerin eskisi kadar kolay olamayacağının bir göstergesi. Hükümetin bu gerçeği biran önce anlaması ve işi daha fazla zorlamaması gerekiyor. Şimdi de TBMM açılır açılmaz sosyal güvenlik yasasının çıkarılacağını söylüyorlar ama bu sözlerini de tutmazlarsa, daha fazla marj kalmayacak.

PİYASALARIN KAYITSIZLIĞI

Kısacası, hem içeriden, hem de dış kaynaklı riskler birikmeye başladı.

Piyasalar ise bu gelişmelere karşı kayıtsız görünüyor. Gerek IMF’le 1. gözden geçirmenin ertelendiğinin resmen açıklanması, gerekse Londra’daki terör olayları, piyasaları etkilemedi denilebilir. Kısa vadeli sermayenin girmeye devam ettiği, bu nedenle risk algılaması görülmediğini kaydeden piyasa oyuncuları, rakiplerine uyup hiç birşey yokmuş gibi davranmaya devam ediyorlar ama bir yandan da kulakları kötü haberlere daha fazla açık.

Yani, ‘ piyasa şimdi tepki göstermedi’ diye, piyasaların bu haberlere, kötü gelişmelere tümüyle duyarsız olduğu anlamı çıkarmamalı. Özellikle Hükümet üyelerinde, ekonomiyle ilgili bakanlarda piyasaların tepkisizliği nedeniyle ‘çok rahat bir tavır’ gözlüyoruz.

Bizce, bu bir geçici durum ve Hükümet buna bakarak o kadar rahat olmamalı. Hükümet bu tepkisizliği, ‘ne olursa olsun tepki vermiyorlar’ gibi algılar da işi savsaklamaya devam ederse, ileride çok zor durumlarda kalabilir.

İlerisi dediğimiz de bizce çok ilerisi değil.

Sonbahar aylarında yani Eylül’den itibaren hem iç hem dış kaynaklı risklerin iyice birikip, piyasaların tavır göstereceği bir aşamaya gelme tehlikesi olduğunu tahmin ediyoruz.

Bir yandan zaten içeride cari açık probleminin giderek büyüdüğü, dışarıdan ABD faizlerine bağlı bir hareket görülebileceğini unutmadan gitmek gerekiyordu, şimdi yeni riskler eklendi.

Piyasalar mevcut risklere tepki göstermezken, üstüne üstlük Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine devam etmesini bekliyor. Daha doğrusu indirim yönünde baskı yapıyor...

Birilerinin artan riskleri artık algılaması gerekiyor ama bakalım ne olacak?
Yazarın Tüm Yazıları