ELEKTRİKTE piyasa oluşumunun ilk önemli adımı olan dağıtımın özelleştirilmesinde, "sakat doğum" tehlikesi belirdi.Geçen yıl Yüksek Planlama Kurulu (YPK), tarafından karara bağlanan "Elektrik Enerjisi Sektörü Reformu ve Strateji Belgesi"ne göre mart ayında başlaması gereken dağıtımı özelleştirilmesi için yapılan son hazırlık toplantılarında Enerji Bakanlığı ve Özelleştirme İdaresi'nin dağıtımda "sözde özelleştirme" ile işi geçiştirme eğilimine girdikleri ortaya çıktı.İdare'nin hazırladığı taslak plana göre; dağıtımda mülkiyet devri yerine "işletme hakkı devri" düşünülüyor. İdare, belirlenen 20 bölge için kendi bünyesinde şirket kurup, işletme haklarıyla ilgili bu şirketlere devir yapıp, bu işletme haklarını özelleştirmeyi öngeren plan hazırlamış.Dolayısıyla yine kamunun her işin içinde olacağı, kararlara karışacağı, çok başlılık yaratan, devlet garantileri ve dolayısıyla ulusal ve uluslararası tahkimlerin devreye gireceği, yani hukuksal karmaşanın yaşanacağı bir sistem düşünülüyor. Böyle olunca da bu devirlerden kamunun istediği gerili, faydayı elde etmesi yine mümkün olamayacak.Bununda ötesinde daha önceki işletme devirlerinde ortaya çıkan ve bir türlü çözülemeyen devasa sorunlar olduğu da biliniyor.Özelleştirme İdaresi'nin neden böylesine karmaşık, gerçek anlamda rekabete dayalı bir piyasa oluşumunu engelleyecek bu sistemi öngördüğü anlaşılamazken, amacın "mevcut kamu kuruluşlarını etkinliğinin korunması" olabileceği tahmin ediliyor.İdare ve bakanlığın bu planı hayata geçirmesi halinde "Enerji sektöründe reform" da bir anlamda suya düşmüş olacak. Çünkü enerji sektörü için Türkiye'nin çok daha önce verdiği gerçek bir "özelleştirme sözü" var ve AB'ye uyumun da gereği olan gerçek özelleştirme ve piyasanın rekabete dayalı oluşumu için mülkiyet devrinin şart olduğu gözleniyor.Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ise piyasının oluşumu için kesinlikle mülkiyet devrini yapılmasından yana. EPDK, özellikle doğalgazda yaşanan ve çok iyi sonuç alınan Bursa ve Eskişehir şehiriçi dağıtım ihalelerinin örnek alınmasını istiyor ve buna bağlı olarak; mülkiyet devrinin yapılmasından yana.EPDK 11 Ocak'ta Özelleştirme İdaresi'ne gönderdiği "Elektrik Dağıtım Varlıklarının Özelleştirilmesine İlişkin Yöntem Üzerine" görüşlerinde de bunu açıkça belirtiyor. EPDK'nın yazısında "4628 Sayılı Kanun'un amaçlarına uygun bir özelleştirmenin gerçekleştirilmesini teminen, Bursa ve ve Eskişehir şehiriçi doğalgaz dağıtım ihalelerinde olduğu gibi, tesislerin mülkiyetinin devrini içeren bir özelleştirme yönteminin uygulanmasının yerinde olacağını" kaydediyor.EPDK'nın "İlke kararı" alınmasını istediği görüşleri arasında "Özelleştirmeye konu hususun, dağıtım faaliyeti olduğu, perakende satış faaliyetinin verilecek tekliflerin temel parametresi olamayacağı" ile "Özelleştirme ihalesini kazanan tüzel kişinin faaliyetlerini, 4628 Sayılı Kanun ve ilgili mevzuatı çerçevesinde diğer kamu kurum ve veya kuruluşlarından bağımsız olarak yürütmesine imkan tanıyacak bir özelleştirme yönteminin uygulanmasının şart olduğu" kaydediliyor.Yazıda ilke kararları alınması gereken unsurlar şöyle sıralanıyor:Birim dağıtım bedelinin kurum tarafından belirleneceği,Kurulca belirlenen kayıp kaçak hedeflerinin uygulamaya esas olacağı,Elektrik enerjisi ve hizmet kalitesine ilişkin standartlara ihale şartları içinde yer verilmesinin gerektiği,Özelleştirilecek şirketin özelleştirme öncesi kayıtlarındaki bağlantı ve güvence bedellerinin dikkate alınmasının uygun olacağı.Enerji piyasasının oluşumu için "İşletme hakkı devri" gerçekten bir sakat doğum tehlikesi oluşturuyor. Belliki kafalar hálá devletçiliğe çalışıyor. Yani piyasa ekonomisine karşı...