Bredenkamp: Politikalar piyasa için ana çıpadır

IMF, küresel likiditeki son hareketlerden. Türkiye’nin diğer gelişmekte olan ülkelere kıyasla daha fazla etkilenmesinin nedenini, Türkiye’deki yüksek cari açık rakamlarına ve beklenenin üzerinde çıkan Nisan ayı enflasyon rakamlarına bağlıyor.

Ancak buna rağmen IMF; piyasaların kontrol edilebileceği görüşünde. Kontrol etmek için ise Hükümetin uygulanan ekonomik politikalara sadık kalmasının yeterli olacağını söylüyor. 3. ve 4. gözden geçirme çalışmaları sonrası, geçen hafta yazılı sorularımızı yanıtlayan IMF Türkiye Temsilcisi Hugh Bredenkamp, Hükümeti, politikalara bağlı kalmak konusunda istekli gördüklerini söyledi. Bredekamp’a, piyasa gelişmelerinin mevcut programı sabote edecek noktalara ulaşıp ulaşmayacağını, gerekli kararların alınacağına güvenip güvenmediklerini sorduk. "Politikalar piyasalar için ana çıpadır" diyen Brenkamp, şu yanıtı verdi:

"Ben, politika disiplini ve inanırlığı muhafaza edildiği sürece piyasa hareketlerinin yönetilebilir kalacağını beklerim. Bu açıdan , Türkiye iyi bir durumda. Hükümetin yeni taslak niyet mektubunda ortaya koyduğu taahhütler sadece orijinal programda oluşturulan güçlü politika çerçevesini bir kez daha teyid etmekle kalmıyor, aynı zamanda Hükümetin bu çerçeveye bağlı kalmak için zor kararları (mevcut durumda, harcama kısıtlaması ile ilgili kararlar) almaya istekli olduğunu da gösteriyor"

Küresel likiditedeki yeni eğilimin, Türkiye’yi diğer gelişmekte olan ülkelere kıyasla daha fazla etkilemesinin sebeplerini sorduğumuzda ise Bredenkamp, "Ben, Türk parasında ve varlıklarında görülen düşüşlerin diğer ülkelerdekilerden daha fazla olmasının iki ana nedeninin, Türkiye’nin yüksek cari işlem açığı ve yüksek çıkan Nisan TUFE rakamının sonrasındaki enflasyon endişeleri olduğuna inanıyorum" yanıtını veriyor. .

IMF’in son ziyaretinde bizce, IMF’in ekonomi yönetiminden aldığı en büyük ödün, bütçe harcamalarına kısıt konmasıydı. Yani hükümet, gelirler beklenenin üzerine çıksa bile bunların harcamaya dönüşmesini engellemeyi kabul etti. Bu bizce IMF’in olası bir seçim ekonomisi uygulamasını önlemek için istediği bir önlemdi. IMF’in, Hükümetin bu tedbiri kabul etmesinden etkilendiği ve bunu bir kararlılık göstergesi olarak kabul ettiği görülüyor.

BAĞIMSIZLIK İÇİN HÜKÜMETTEN TEMİNAT ALDIK

Bredenkamp’a, faiz dışı fazla hesabına ek olarak ayrıca harcamalara kısıt konmasının amacını sorduk. Bredenkamp buradaki amacın "iç talep baskısını biraz olsun azaltmak için otomatik mali stabilizörlerin çalışmasına imkan sağlamak" olarak özetledi. Bredenkamp, "eğer hükümet, Parlamento tarafından onaylanan toplam harcama düzeyine sadık kalır ise" şartını ileri sürerek, gelirlerde programlananın üzerindeki herhangi bir artışın, otomatik olarak tasarruf edileceğini, dolayısıyla GSMH’nın yüzde 6.5’inden daha yüksek bir faiz dışı fazlaya katkıda bulunacağını söyledi. Bredenkamp, "Biz inanıyoruz ki, iç talebin güçlü olduğu mevcut durumda doğru olan mali duruş budur, ve hükümet de aynı fikirde" dedi.

Faizler konusunda "neden daha temkinli bir tutum istediklerini" sorduğumuzda ise Bredenkamp, önce sorumuzu düzelterek, "Bizim kullandığımız kelime "temkin" idi, "daha fazla temkin" değildi" dedi. Bu düzeltmeyi yanlış yorumlamak istemiyoruz ama herhalde Bredenkamp, "temkinli bir tutum yoktu ki daha temkinli bir tutum" isteyelim" demek istiyor.

Bredenkamp, bu düzeltmeden sonra "Biz, sürpriz Nisan rakamıÑki bu rakam altta yatan trendler konusunda bizlere herhangi bir şey ifade edebilir veya etmeyebilirÑ, ve döviz kurunda artan oynaklık ışığında enflasyon görünümüyle ilgili artan belirsizlikleri kastediyorduk. Belirsizlik arttığında, temkinli olmak doğal bir şeydir" yanıtını verdi. Bredenkamp bunla bağlantılı Merkez Bankası bağımsızlığı konusundaki sorumuza da "Biz hükümetten, Merkez Bankası bağımsızlığına bağlı kalacaklarına dair defalarca güçlü teminatlar aldık, ve bizler inanıyoruz ki Merkez Bankası bu bağımsızlığı, orta vadeli enflasyon hedeflerine ulaşmak için, her ne tür kararların gerekli olduğunu düşünüyor ise o kararları alarak kullanacaktır" dedi.
Yazarın Tüm Yazıları