Beklentiler aksini gösterse de piyasalar iyimser

BEKLENTİ anketinden olumlu bir hava çıkmıyor, aksine, büyümenin daralması ve orta vadede enflasyonun yükselmesi bekleniyor ama piyasaların morali iyi sayılır.

Bugün piyasaların olumlu açılması bekleniyor. Piyasalar, beklenti anketinde aksi çıksa da iyiyi satın almak için çok iştahlı gözüküyorlar. O nedenle bugünden itibaren kurlarda düşüş, faizlerde bir durgunluk ve borsada yeniden artış beklenebilir.

Faizlerde bir iniş beklenmiyor, çünkü enflasyon beklentisine de bağlı olarak orta vadede faizlerin bir miktar daha yukarı çıkabileceği beklentisi hakim.

Merkez Bankası’nın beklenti anketine göre; 2006 sonu için enflasyon beklentisi yüzde 10.17 olurken 2007 ortası için yaklaşık yüzde 8 rakamı tahmin ediliyor. Ortalama beklentiye göre önümüzdeki 3 ayda ise faizlerde çeyrek puanlık bir artış tahmin ediliyor.

Yaşanan dalgalanma sonucunda alınan önlemler nedeniyle, nihayet büyümede bir yavaşlama beklentisi oluşmaya başladı. Siyasiler hala yüzde 5’lik hedefin gerçekleşeceğini söylerken, beklenti anketinde daha önceki yüzde 4.5’luk büyüme tahmini yüzde 4.4’e indi. 2007 yılı büyüme tahmini de yüzde 4.6’dan yüzde 4.4’e düştü.

Temmuz ayı beklenti anketinin en çarpıcı sonuçlarından biri; enflasyonda özellikle orta vadeli beklentilerin yükselmeye devam etmesi oldu. Buna karşılık gelecek 1 yılda enflasyon beklentisi ve faizde yeniden düşüş trendi bekleniyor. Bu arada ekonomide yavaşlama beklentisinin belirginleşmesi de, beklenti anketinin bir başka çarpıcı sonucu.

Kurlardaki yükselme, ekonomik aktivitedeki düşme beklentisine karşın cari işlemler açığında iyimser de olunamıyor. Aksine cari işlemler açığı tahmini, küçük de olsa, artış göstererek 2006 yılı için 25 milyar 501 milyon dolara yükseldi.

Bütün bu göstergelere rağmen, aslında bu beklentiler piyasaların beklentisini yansıtmasına rağmen, piyasalar artık iyiyi satın almak istiyorlar. Bu nedenle kendilerinden çıkan bu tahminlerin aksine davranmaya da hazırlar. ABD’den gelen haberleri de olumlu yorumlama eğilimindeler. Bunun yanısıra, bizce stopaj kararının Cumhurbaşkanı tarafından veto edilmemesi gibi, Kıbrıs haberlerini olduğundan daha iyi satın almak niyetinde gözüküyorlar.

İşe bu nedenle diyoruz ki; bugün piyasalar büyük ihtimalle iyi açılır ve bir süre daha, çok olumsuz bir haber gelmezse, olumlu trendi devam ettirmeye çalışırlar.

HERKESİN İŞİNE GELİYOR

AKP Hükümeti, bu dalgalanmaya yine şanslı bir konjonktürde yakalandı. Dünyadaki hareketin içeriye yansıması kötü yönetildi. Eğer piyasalar, pozisyonları nedeniyle, olumlu eğilimlerinde yakalanmasalardı, bu yönetim hatalarının faturası çok daha büyük olurdu.

İşte AKP Hükümeti bu nedenle şanslı sayılır. Hükümet bizce bu şansının sonradan farkına vardı ve "bize komplo düzenliyorlar" paranoyasından sıyrılıp piyasaları ve işdünyası yeniden dinleme eğilimine girdi. Ve gördüler ki; piyasalar kendi çıkarları doğrultusunda, dünyadaki hareketi, yönetimin tüm beceriksizliğine rağmen, mümkün olduğunca es geçme eğilimindeler.

Duyduğumuza göre Hazine’den sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, yurt içinde ve yurt dışından piyasa uzmanlarını çağırıp, özel görüşmeler yapmış, dışardaki havayı, içerde ne yapmak gerektiğini sormaya başlamış. "Piyasanın sopası" da bu işte, ne diyelim...

Bizce Cumhurbaşkanlığı seçimi için "başkası da olur" çıkışları, yurt dışındaki siyasi tedirginliğin iyice anlaşılmasından sonra yapıldı. Yine yurt dışındaki havayı dinleyerek,bu dalgalanmadan önce, bu tür kaygıları ısrarla dile getiriyorduk ama Hükümet ve bakanlar bu uyarılara "komplo teorileri" diye bakma eğiliminde oldular.

Peki AKP gerçekleri tümüyle kavradı mı? "Bu dalgalanma devam edecek" söylemleri başlasa da, dünyadan kaynaklı bu hareketin ve içerden gelebilecek tehlikelerin boyutları bizce hala tam olarak kavranmadı. Açık söyleyelim; kavramış olsalardı bizce mümkün olduğunca erken seçime giderlerdi. Ama birilerinin gözünü Cumhurbaşkanlığı bürümüş vaziyette. Hem dünyadaki kargaşanın uzun sürecek olması, hem de bu hırs ileriye dönük umutları kırıyor.
Yazarın Tüm Yazıları