BDDK’da ‘hem hakim hem savcı’ dönemi

ENGİN Akçakoca, bir süredir BDDK Başkanlığından istifaya zorlanıyordu. Sonunda dayanamayıp istifa edince, bağımsız kurumları içine sindiremeyen Hükümet de istediğini elde etmiş oldu. Şimdi herkes, açıklanan isim olan Tevfik Bilgin'in atamasının resmileşmesini bekliyor.

Bilgin konusunda çoğu kişinin pek bir fikri yok. Bankacılarla konuştuğumuzda tanıyana pek rastlamadık. Çok kısa süre murakıplığı, ardından şirket tecrübesi fikir vermiyor.

Halk Bankası görevi de kısa sürdüğü için, başarısı konusunda fikir oluşmamış. Önceden söyleyelim ki; önyargılı olmamak lazım. Genç, bilinmeyen bir kişi ama baştan başarısız olacağı kanısına varmak yanlış.

Buna karşılık Bilgin'in göreve geliş biçimi ve zamanlamasının kendisi için çok büyük handikap oluşturduğu söylenebilir. Yani dışarıdan, partili izlenimi vermeyen bir kişi olsaydı ya da zorla istifa ettirilen, başarısını kanıtlamış bir BDDK Başkanı'nın ardından göreve gelmeseydi, işi çok daha kolay olur, çok daha rahat kendini ispatlama imkanı bulurdu.

Yani Hükümet, ‘‘Parlak geleceği olan bir kişinin geleceğini baştan karartmış’’ olabilir...

Bilgin'in bu göreve getirileceğinin açıklanmasıyla birlikte, Ankara'da bürokrasi koridorlarında, bankacılık kesiminde, çeşitli spekülasyonlar da hemen başladı. Spekülasyon niteliği taşımayan, bizim de katıldığımız bir zorluktan başlayalım...

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), adından da anlaşılacağı gibi ‘‘düzenleme’’ ve ‘‘denetleme’’ birimlerinden oluşuyor. Yanısıra bir de Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu yani Kurumun en fazla başını ağrıtan batık bankalarla ilgili işlemleri yürüten bir birim de bünyede.

Hem TMSF'nin BDDK'nın dışında olması gerektiği, hem de düzenleme ve denetleme birimlerinin aslında ayrı örgütler olarak düzenlenmesi, evvelden beri tartışılan unsurlar.

Mevcut yapıda denetleme görevini kurum içinde nisbi özerkliğe sahip Bankalar Yeminli Murakıpları yürütüyor. Murakıpların zaman zaman Kurul başkanına kafa tuttukları da bilinir.

Şimdi Kurum'un başına gelecek Bilgin ise murakıp kökenli bir kişi. Teftiş kurullarını bilenler, hem kurulların içinde çeşitli klikler olduğunu hem de kurulların yayılma, bulundukları kurumları ele geçirme çabalarını iyi bilirler.

Bankalar Yeminli Murakıpları da böyledir. Maliye Teftiş Kurulu da, Hesap Uzmanları Kurulu da... Çeşitli hükümetler döneminde farklı kurulların etkinliği görülür. Çatışmalar olur. Kurul menfaatleri ülke menfaatlerinin bile önüne geçebilir...

Şimdi murakıp bir kişinin BDDK'nın başına gelmesi, özellikle düzenleme birimlerinde büyük tepki çekecektir. Ki; bu tepki şimdiden oluşmaya başladı. Bir murakıbın BDDK'nın başına gelmesi, ‘‘Hem hakim hem savcı’’ konumu olarak belirtiliyor ki, bu hiç de haksız bir eleştiri değil...

AHMET ŞİRİN NE YAPACAK?

Bunun dışında Bilgin'in ‘‘göreve atanmak için gereken süre ve şartlara sahip olmadığı’’ da tartışılmaya başladı. 10 yıllık bir süre gerekirken Bilgin'in 9.5 yıllık olduğu, murakıplığın atama şartlarından olan ‘‘üst düzey yönetici’’ kavramı içine girmediği, şimdiden konuşuluyor.

Konuşulan başka bir şey de Bilgin'in nüfus cüzdanında ‘‘Aydın’’ yazmasına rağmen aslen Sivaslı olduğu ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener ile akrabalık ilişkisi... Bu unsurlar nedeniyle, ‘‘Cumhurbaşkanı'nın onayının beklenmesi gerektiği’’ söyleniyor.

Söylentiler ne kadar doğru bilmem ama Bilgin'in bence en büyük handikapı AKP iktidarıyla ilişkisi. IMF şimdiye kadar görevden ayrılan bir bürokrat için yaptığı en keskin yorumda bulundu ve Hükümeti bir anlamda uyardı.

Akçakoca'nın program ve bankacılık sisteminin düzeltilmesinde kilit rol oynadığını, profesyonel tutumunun ilerlemede büyük rol oynadığını söyledi.

Bilgin'in önce bağımsızlığını ve profesyonelliğini ispat etmesi gerekecek ki, Hükümetin anlayışıyla, bu çok zor. Herkes ister istemez , ‘‘Hükümet bankacılıkta kendi sözünü yerine getirecek kişiyi getiriyor’’ diyor. Bilgin'in işi çok zor...

Bu arada 2. Başkan Ahmet Şirin'in ne yapacağı merak konusu. Şirin huzursuz çünkü Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığından bu göreve, ‘‘Akçakoca gidince Başkan olacaksın’’ diye getirilmiş...
Yazarın Tüm Yazıları