Bağımsız kurumlar AB gündeminde

BAĞIMSIZ kurumlar adıyla bilinen, piyasa düzenleyici otoriteler, kurallı piyasa ekonomisi için şart olan kurumlar. Daha önce Merkez Bankası, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Rekabet Kurumu gibi bağımsız düzenleyici otoriteler vardı.

2000 yılında uygulamaya giren programla birlikte bağımsızlıkları güçlendirildi, bir çok alanda bu tür yeni kurumlar oluşturuldu.

Bu kurumlar oluşturulurken mevcut bürokratik yapıdan ve siyasi otoriteden direnç geldi. Bu nedenle bağımsız otoriteler gönüllü değil, zorlamayla, kerhen kurulabildi.

AB sürekli ‘Yasalar tamam, uygulama yok’ diyor ya, işte burada da aynı şey geçerli. Anlayış değişmediği için, AB’nin, IMF’nin zoruyla kurulan bu otoriteler, kuruluşlarından bu yana hem bakanlık bürokrasilerinden, hem de siyasilerden tepki görmeye devam ediyorlar.

Bu kurumların oluşumunun birinci nedeni, küreselleşmeye bağlı olarak uluslar arası piyasa yeknesaklığını sağlamak. Ayrıca günlük ekonomiden politikacıların elini çekmek de, amaç.

AKP Hükümeti döneminde bağımsız düzenleyici otoritelere karşı düşmanlık, bariz biçimde göze çarpıyor. Başından beri hem bu bağımsız kurumların etkinliğinin azaltılıp yetkilerin yeniden siyasi otoriteye alınması, hem de bu kurumların yönetimlerini ele geçirmek için çok büyük bir çaba sarfediliyor. Başbakanlık Müsteşarlığı bu misyonu üstlenmiş durumda.

İşte AB’nin İlerleme Raporunda, AKP Hükümetinin bu tavrı nedeniyle, bir çok alanda bağımsız otoriteler konusunda ciddi uyarılar ve ev ödevleri yer alıyor. İşte size bir kaç örnek:

-Bağımsız bir ulusal postacılık düzenleme kurumunun kurulması,

-Kamu ihale kurumunun, kanunu uygulama konusundaki yetki zaafiyetlerinin giderilmesi,

-Devlet yardımlarının denetlenmesi için bağımsız mekanizma kurulması,

-Rekabet Kurumu’nun rekabet karşıtı yasal düzenlemelerle mücadele etme yetkisi alması,

-Ulaştırma alanında devlet yardımlarını denetleyen bir kurum oluşturulması,

-Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun bağımsızlığının garanti altına alınması ,

-Merkez Bankası bağımsızlığının güçlendirilmesi, enflasyon hedefini tek başına belirlemesi.

BORSADAKİ OYUN DA SİYASİ

Bağımsız denetim otoriteleri ile ilgili İlerleme Raporu’nda yeralan ev ödevleri, bizce çok az.

AB de henüz oynanan siyasi oyunları ve bağımsız kurum karşıtlığını tam olarak kavramamış.

Maalesef Bağımsız Kurum diye kurulanlar bağımsız değil. Baştan beri eski bürokrat anlayışı değişmediği için, kurumlar kendi bağımsız kültürlerini oluşturamadılar. Bunların bizce tek istisnası Merkez Bankası’dır ve kurumun oturmuş geleneklerinin, kendi bağımsızlıklarını kazanmalarında büyük rolü olmuştur. Şimdi önümüzdeki Mart ayında çekirdekten Merkez Bankacı Süreyya Serdengeçti’nin süresi doluyor ve yapılacak atama ile bu kurumun da ne hale getirileceğini göreceğiz. Zaten yavaş yavaş burada bile siyasi hareketler başlatıldı

Diğerlerine baktığımızda; kimse Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun, Tütün Kurumu’nun, Şeker Kurumu’nun, Enerji Kurumu’nun, en eskileri olmasına rağmen SPK’nın, Rekabet Kurumu’nun siyasilerden bağımsız davrandığını söyleyebilir mi?

AKP’nin atadığı kişilere bakıldığında zaten niyet de gözüküyor, nasıl bağımsız olsunlar ki... Bizdeki siyasiler bundan sonra da gönüllü olarak yapmaz. O nedenle bu kez AB’nin baskısıyla bağımsız kurumlar hem yasal, hem atama şekliyle gözden geçirilmek zorunda.

Sadece bağımsız kurumlar değil, onlarla ilintili piyasa işleyişini düzenleyen diğer kurumları da AKP eline geçirmek için büyük çaba sarfediyor. İMKB’de çıkan son ‘tasarruf genelgesi tartışması’ , aracı kurum sözcülerinin de dediği gibi, ‘Başbakanlığın’ yani siyasi otoritenin bilinçli olarak çıkardığı bir sorun.

Bu sorunu kullanarak, İMKB yönetimini kendi istedikleri gibi yeniden dizayn etmeye çalışacaklar. Peki, hisse senedi, tahvil alım satımında niye kadrolaşma? İyi soru değil mi?

Maalesef hem İMKB yönetimi, hem de SPK yönetimi bu oyuna bile bile alet oluyorlar. Nedeni de tipik bürokrat kaygısı olan ‘paçalarını kurtarma’ güdüsü. ‘Bu bir oyun ve alet oluyorsunuz’ dediğimizde iki taraf da bunu kabul ediyor ama siyasi oyun da devam ediyor.
Yazarın Tüm Yazıları