GEÇTİĞİMİZ hafta bu sütunlarda, Adabank’ın satışa çıkarılmasına karşı çıkan, bu satışın sektördeki konsolidasyon sürecinde geri adım anlamına geldiğini belirten bir yazımız yeralmıştı.
Bu yazı üzerine Adabank’ı satışa çıkarma kararı alan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk, arayarak bilgi verme nezaketini gösterdi.
Ertürk, Adabank’ın satışa çıkarılmasının, ilkesel olarak konsolidasyon sürecine ters düşen bir karar olduğunu kabul ediyor. Ancak satışa çıkmanın ‘hukuki zorunluluk’ olduğunu söylüyor.
Adabank’ta Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından atanmış bir yönetim bulunduğunu, kendilerinin de, Yapı ve Kredi örneğindeki gibi hakim hisseye sahip olduklarını kaydeden Ertürk, Bankada başka ortakların da bulunduğunu söyledi.Bu nedenle, yani ileride diğer ortakların ‘satışa çıksaydınız şu kadar paraya satardınız’ gerekçesine sığınmamaları için, bir hukuki zorunluluk olarak Adabank’ı satışa çıkarmak zorunda kaldıklarını söyledi.
Bu satışa çıkma işleminde siyasilerin kesinlikle bir etkisi .bulunmadığını, tümüyle teknik bir karar aldıklarını kaydeden Ertürk, bu kararı alırken BDDK yönetimiyle de yazışmalar ve görüş alışerişi olduğunu, bu Kurumun onayının da alındığını söyledi.
Bankacılık sektöründeki konsolidasyon sürecinin devam etmesi gerektiğini, geri adım atılmasının maliyetinin çok büyük olacağını kaydeden Ertürk, Adabank’ın satışının bu anlama gelmeyeceğini, en azından alınacak son kararlarla bunun engellenebileceğini kaydetti.
Kendilerinin görevlerinin tahsilat yapmak olduğunu, bankacılık sektöründeki makro vizyon ve düzenlemeler için yetkinin BDDK’da olduğunu kaydeden Ertürk., dolayısıyla böyle bir tehlike gördüğü takdirde BDDK’nın bu satışa karşı çıkması gerektiğini ifade etti. Ertürk, ‘Bizim TMSF olarak sektörün makro durumunu ve hedeflerini gözeterek, buna göre düzenleme yapma yetkimiz bulunmuyor’ dedi. Ertürk, hukuki olarak bu satışa çıktıklarını belirtip ardından ‘ama satışa çıkmak satılacağı anlamına gelmiyor’ şeklide konuştu.
Kendilerinin çimento fabrikalarındaki gibi bir ihale yapacaklarını hatırlatan TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, ‘Çimento fabrikaları için nasıl Rekabet Kurumu’na yapılan ihalede en fazla fiyatı teklif eden iki alıcı firmanın ismini gönderiyor ve rekabet açısından onay istiyorsak, Adabank’ın satışında da ihaleyi yapıp, en fazla fiyat teklifinde bulunanlar için BDDK’dan onay istenecek. Yani son karar BDDK’nın, biz ihale yapıyoruz’ dedi.
BDDK’NIN VİZYONU
Kısacası; TMSF ‘hukuki zorunluluk’ olarak, ileride başlarına bir iş gelmemesi için Adabank’ın satışına karar vermiş ama bu satış kararını BDDK onaylamış. Yani karar alınırken, topun yarısı BDDK’da iken şimdi top tümüyle BDDK yönetimine geçmiş. Talip olan firma olup olmayacağını, en iyi teklifi verenin bankacılık yapmasına izin verilip verilmeyeceğini bilmediğini kaydeden Ertürk, ‘ihale olmadan bunları bilemeyiz. Belki de mevcut bir banka gelir, birleşme için talip olur’ şeklinde konuştu. Ertürk, hukuki zorunluluğu yerine getirdikten sonra ihalede uygun teklif gelmez ya da iyi teklif verenlerin banka sahibi olmalarına izin verilmezse, ardından yeniden ihaleye çıkmanın şart olmadığını da söyledi.
Tarım Kredi Kooperatifleri gibi kuruluşların, geçmiş deneyimlere bakarak banka sahibi olmalarının sakıncalı olabileceğini, ancak bunun kişisel görüşü olduğunu belirten Ertürk., ‘Ama Tarım Kredi Kooperatifleri ya da başka alıcı için, eğer en iyi teklifi verirlerse, karar verecek olan BDDK yönetimidir’ dedi. Yani BDDK nihai kararı verecek olan Kurum.
Bütün bu açıklamalara rağmen Adabank’ın satışının yanlış bir karar olduğuna, Tarım Kredi Kooperatifleri gibi kurumlara banka satılmasının sektörde sağlanan tüm gelişmeleri yok edebilecek kadar büyük bir tehlike olacağına ininayoruz.
TMSF’nin vizyonunu böylece anlamış olduk. Şimdi asıl kararı alacak olan BDDK’nın vizyonunu göreceğiz. Konsolidasyon süreci hakkında, siyasetin elini yeniden bankacılığa sokma girişimine karşı BDDK’nın ne düşündüğü, vereceği kararlarla belli olacak.