Açık pozisyon kapatma dönemi

MEVCUT iktidarın kesin seçim başarısına rağmen, seçimden sonra piyasaların aşağı doğru gittiğini görüyoruz.

Hem de küresel piyasalar iyiyken, Türkiye yine olumsuz ayrıştı ve borsa düşmeye devam ederken, döviz kurları dün de yükselişteydi. Bankacılarla konuştuğumuzda, bunun bir çok nedeni olabileceğini belirtiyorlar ama kesin olarak “şudur” diyene pek rastlamadım. Ancak piyasalardaki seçim sonrası hareketin nedenin genel başlığını, “cari açık için alınacak önlemler” olarak atmak da mümkün. Kimisi, “Yüzde 50 oy alan iktidarın cari açığı azaltmak, ekonomiyi soğutmak için gereken kararları almayabileceği” beklentisini dile getiriyor. Kimisi ise hemen önlem alınabileceğini ama ne önlem alınırsa alınsın, artık piyasaların eskisi gibi olmayacağını, özellikle borsaların düşmesini engelleyecek bir umut bulunmadığını söylüyorlar.

Bir bankacı, son günlerdeki gerileme için en önemli nedenlerden birinin “şirketlerin kurlarda yükseliş beklentisi nedeniyle açık pozisyon kapatma eğilimine girmesi” olabileceğini söyledi. Seçim sonrası cari açığın azaltılmasının şart olduğunu, bu nedenle sıcak para girişinin bir şekilde engelleneceğini herkes kabul ediyor ve bu nedenle açık pozisyonu bulunan şirketler, ellerini çabuk tutmak istiyorlar. Şirketlerin geçtiğimiz dönemde düşük kurlar nedeniyle dışarıdan borçlandıklarını ya da içeriden döviz cinsi borçlanmayı tercih ettiklerini biliyoruz.

İşte sıcak para girişinin azalacak olması da, içeride ekonominin soğutulmaya başlanması da, bundan sonra dövizde eski rahat günlerin olmayacağını ortaya koyuyor. Şimdiden döviz cinsi borçlanmaların kapatılması için harekete geçildiğini kaydeden aynı bankacı, bir süre açık pozisyon kapatma eğiliminin devam edeceğini tahmin ediyor.

Kurlardaki hareket önümüzdeki dönem değişebilir. Borsada ise her şekilde bir düşüş yaşanmasını kaçınılmaz gören bankacıların sayısı bir hayli fazla. Sıcak para girişinin azalmasının borsayı etkilemesinin beklendiğini, ayrıca düşecek üretim ve karların da otomatik olarak borsayı olumsuz etkileyeceğini hatırlatan bir bankacı, “Bence borsada düşüş dönemi yaşanması kaçınılmaz, nerede duracağı önemli” dedi.

Borsanın banka hisseleri üzerinden yürüdüğünü hatırlatan aynı bankacı, “alınacak önlemlerle ya bankaların karı azaltılacak, ya üretim ve karlar gerileyecek ya da ikisi birden uygulamaya konacak. Özetle; her şekilde banka hisseleri ve borsa düşecek” dedi.

PİYASALARIN İKNA EDİLMESİ GEREK


Faizlerde ise yine benzer bir durum bekleniyor. Sıcak para girişinin azalmasının Hazine kağıtlarının faizlerinde artışa yol açması kaçınılmaz olurken, alınacak önlemler arasında Merkez Bankası’nın faiz artışının bulunup bulunmayacağı, daha doğrusu faiz artışının zamanlanması da merakla bekleniyor.

Her ihtimalde Hazine kağıtlarının faizlerinin yükselmesi beklenirken, Merkez Bankası’nın artışa erken başlaması halinde, artış hızı artacaktır.

Bu arada bir ara rating artırımı beklentisine giren piyasalar, ciddi önlemler olmadığı takdirde rating artırımının hayal olduğunun da, artık farkındalar...

Özetle; kurların, faizin artacağı, borsanın düşeceği yolunda bir beklenti giderek hakim oluyor. Bu beklentinin ne kadar süreceğini, dolayısıyla piyasalardaki yeni yönü belirleyecek asıl unsurun, yeni hükümetin cari açık için alacağı önlemlerin zamanlaması ve dozu olduğu unutulmamalı.

Bu nedenle haziran ayının sonlarında piyasalar yeni yön bulmak için hükümetin programına  detaylı olarak bakacaklar. Alınacak önlemler, açıklanacak program her şartta, bir düzeltme döneminin yaşanacağını gösteriyor ama ne kadar düzeltme yaşanacağı hükümetin piyasaları ikna etmesine bağlı olacak.
Yazarın Tüm Yazıları