ABD’de yeni gevşemenin dozu

YENİDEN birlikte hareket etmeye çalışan G-20’nin son toplantısında ekonomi bakanları ve Merkez Bankası başkanları, para birimlerinin değerlerinin düşürülmesinden kaçınılması ve toparlanmayı geciktiren küresel dengesizlikleri azaltma konusunda görüş birliğine vardılar.

Haberin Devamı

Ancak kararın hayata geçip geçmeyeceği, sözlerin tutulup tutulmayacağı tartışmalı. 

G-20 toplantısında alınan kararları memnuniyetle karşılayan ancak hayata geçeceği konusunda ciddi endişeler taşıyan küresel ekonomilerin asıl baktıkları ise ABD Merkez Bankası FED’den bu hafta içinde çıkacak kararlar.

Çünkü tüm dünya ABD ’nin krizden çıkış için parasal politikalarında tekrar gevşetmeye gitmesini bekliyor. Ancak bir yandan da parasal gevşemenin sonu yok ve sonuçta bu gevşemenin bedeli ne zaman ödenecek, kim ödeyecek, bu soruların yanıtları aranıyor.

Tüm dünya gibi FED’in alacağı kararlar bizi de çok yakından etkiliyor. FED’nin ne tür ve hangi dozda gevşemeye gideceği, doğrudan bize gelen kısa vadeli sermayeyi, yani sıcak parayı etkileyecek. Gelecek sıcak para da ekonomideki bahar havasının geleceğini, tabi ki...
Daha önce yeni tahvil alımı yapacağını, ikinci kez gevşeme hareketine girişeceğini belirten FED, 2-3 Kasım’da toplanıp karar alacak. Bu karar çok önemli çünkü gevşemenin daha önce yüksek boyutlu olacağı söylenirken, geçen hafta sonuna doğru gevşemenin dozunun düşük tutulacağı söylenmeye başlamıştı.

ABD bankalarının 3. çeyrekte yatırım bankacılığı gelirlerinin azaldığı ama kârlı göründükleri, kârların büyük ölçüde sorunlu krediler için daha önce ayırdıkları karşılıkların bir bölümünü gelir yazmalarından kaynaklandığı belirtiliyor. Bununla birlikte önümüzdeki dönemde ABD bankalarının hâlâ zayıf olan konut piyasasının etkisiyle yeni problemlerle karşı karşıya kalma tehlikeleri mevcut. ABD bankalarının konut kredileri için dondurdukları hacizlere yeniden başlamaları, konut kredilerini bağlı tahvil alan bazı yatırımcıların bankalardan bunları geri almalarını istemeye başlamaları, ciddi risk oluşturuyor.

Özetle; 3 Kasım’da FED ayda 100-150 milyar dolarlık varlım alımı yaparak piyasaları rahatlatma kararı alırsa piyasa beklentisi gerçekleşmiş olacak. Bunun altında bir gevşeme piyasaları zora sokabilir, bozulma yaşanabilir. Daha büyük bir gevşeme kararı alınması ise özellikle banka kârlılıklarını artıracağı için piyasalara artı moral verecektir.

KÜRESEL ORTAM VE YAPISAL TEDBİRLER 

Sürekli başvurulan parasal gevşeme ile birlikte faturanın büyüdüğü, sadece ABD değil tüm dünyaya fatura çıkacağı kesin, ancak şimdilik bunu gören pek yok.

Bazı gelişmekte olan ülkeler bu gevşemenin yarattığı sıcak paraya önlem alıp sonraki faturayı azaltmaya çalışıyor ama bizde o da yok. Başbakan’ın çok sevdiği, dün de söylediği, “Su akar Türk bakar” sözü var ya... Başbakan bu sözü değiştirdiklerini söylüyor ama ekonomide aynen su akıyor, Türk gibi bakıyoruz.

Sanıyorum 2007 yılıydı; yoğun biçimde gereken yapısalların gerçekleşmesinden, cari açık vermeyecek yeni sanayi planlamasından söz ediyorduk. O gün bu yeni politikaları savunan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, önceki gün Bursa’da bir toplantıda, Türkiye’nin 2015’e kadar seçim sarmalına girdiğini, yapısal tedbirler gerektiğini ama bu nedenle yapılamadığını söylemiş. Yapısal tedbirlerin acı olduğunu, sonuçlarını 2-3 yılda görülebileceğini hatırlatıp bu nedenle politikacıların yapısal tedbirlere yanaşmadığını hatırlatmış. Yapısallar konusunda sanayicilerin, tüccarların siyasileri morallendirmesi, cesaretlendirmesi gerektiğini belirtip, “Aksi takdirde haberiniz olsun rakipler bizi geçecek” diyerek destek istemiş.
 
Demiş de, kimsenin yapısallar filan düşündüğü yok. Küresel ekonomik şartlar değişip, sıcak para çıkmaya başladığında, hareketsiz kalmanın faturasını işverenlerden çok halk ödeyecek... 

Yazarın Tüm Yazıları