AB yolu değişmedi, sapma olmaması gerek

TÜRKİYE Sanayici ve İşadamları Derneği, (TÜSİAD) Brüksel temsilcisi Bahadır Kaleağası, dün bir toplantıda şu güzel benzetmeyi yaptı: ‘Hep söyleniyor, AB yolu uzun ince bir yoldur diye. Aralık’ta bu yol kısaldı ama inceliği hala devam ediyor.’

Kaleağası, bunalımdaki AB’nin önündeki seçenekleri sıraladığı konuşmasında, Türkiye’nin bu süreçte takınacağı tutumun önemine değinerek, bu yoldan sapılmaması gerektiğini, bunun da ötesinde sapma olmadığının herkese gösterilmesi gerektiğini kaydetti.

Türkiye-Avrupa Birliği Derneği ve Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ESİAD) işbirliğinde düzenlenen ‘Türkiye’nin AB’ye Üyelik Süreci’ toplantısında konuşan Kaleağası bu yolda yapılacakların zaten Türkiye için yapılması gerekenler olduğunu hatırlatarak, AB’de ne olursa olsun içeride sapma olmaması gerektiğini, Hükümetlerin hem içeriye, hem de yurt dışına bu kararlılığı kesin bir tavırla göstermesi gerektiğini söyledi.

Toplantıya katılan, AB konusundaki en deneyimli haberci olan Zeynel Lüle de, ‘Yapılması gerekenleri AB istedi de yaptık diye kompleks duymanın bir anlamı olmadığını, bunların zaten yapılması gerekenler olduğunu’ kaydetti.

Lüle de bu yoldan sapma olmaması gerektiğini, Brüksel’de yaygın hale gelen, ‘Bu yolun ışıkları bazen sönecek, bazen karanlıkta yürünmesi gerekecektir ama yol hep devam edecektir’ söylemiyle dile getirdi Lüle, ışıkların yanıp sönmesinin, AB’nin kendi içindeki tartışmalar kastedilerek dile getirildiğini söyledi.

Toplantıdaki diğer konuşmacılar Türkiye-AB Derneği Başkanı Haluk Günuğur ve AB Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Dönmez idi.

Toplantıda, AB’nin içinde bulunduğu durum da irdelendi. Kaleağası AB’nin önünde iki yol bulunduğunu, bunlardan en kötüsünün AB’nin uzun dönemli bir bunalım içine düşmesi olduğunu, bu seçenekte hem AB’nin hem de Türkiye’nin işinin çok zorlaşacağını söyledi. Buna ihtimal vermeyen Kaleağası, AB’nin kısa sürede yeniden kendine yön çizerek, siyasi bütünleşmeyi de sağlayacak biçimde yoluna devam edeceğini tahmin ettiğini ifade etti.

Türkiye’yi yurt dışında en çok zorlayan konunun insan hakları ve demokrasi konusundaki hataları olduğunu, koalisyon hükümetiyle birlikte bu yolda atılmaya başlanan adımların bu Hükümet döneminde devam ettiğini ve epeyce yol alındığını belirterek, bundan sonra kesinlikle bu tür hatalara izin verilmemesi gerektiğini söyledi.

KAYITDIŞI VE EĞİTİM

Kayıt dışıyla mücadelenin bu süreçteki önemine değinen Kaleağası, ‘Türkiye’nin vergi vermeyenlerin ülkesi olamayacağını’ söyledi. Tarımda yapılacak çok iş oluğunu, ancak AB içindeki tarım nedeniyle çıkan tartışmalar daha uzun süreceği için, bu konuda biraz süremiz olduğunu ama hareket geçilmesi gerektiğini kaydetti. Fransa ile İngiltere arasında çıkan son tartışmaların da tarımdan kaynaklandığını hatırlatan Kaleağası, Fransa’nın genel tavrı için ise ‘Fransa ya karar verip dünya devi olmaya devam edecek, ya da küçük bir ülke olacak’ dedi.

Önümüzdeki dönem Türkiye’nin öncelik vermesi gereken alanların başında eğitimin gelmesi gerektiğini kaydeden Kaleağası, Avrupa’da işgücü eksikliği olacağını,bunun Türkiye tarafından karşılanabileceğini ama gereken nitelikli işgücünü oluşturmak için şimdiden kapsamlı bir eğitim hareketine başlamadığı takdirde, Türk insanının bu açığı kapatma şansının da kaybolacağını kaydetti. Önümüzdeki 15 20 yıl içinde doğacak bu açık için, acil olarak harekete geçilmesini istedi.

Zeynel Lüle’nin de dediği gibi, AB’nin Türkiye’den, Türkiye’nin AB’den vazgeçemeyeceği, ancak şimdiye kadar duygusal travmalara neden olan bu ilişkinin artık soğukkanlı bir platforma oturtulması gerekiyor. Kısacası; dünkü toplantıda da ortaya çıkan özet şuydu ki; AB’deki ya da içerideki moral bozukluklarının, AB yolundan sapmalara neden olmaması gerekiyor. Çünkü iki tarafın da başka seçenekleri hemen hemen yok.
Yazarın Tüm Yazıları