Aman tanrım ünlü Büyük Ankara Oteli de mi alkolsüz olacak
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
GEÇENLERDE Hilton Otel’de Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı’nın geleneksel hale getirdiği daveti vardı.
Resepsiyona, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Sayıştay Başkanı Mehmet Damar, Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, bürokratlar, iş adamları, basın temsilcileri ve yabancı misyon mensupları katıldı. Medya organlarında bu davetin siyasi ve ekonomik içeriğini izlemişsinizdir.
Güler Sabancı, resepsiyonda gazetecilerin soruları üzerine, özetlemek gerekirse önemli olarak şunları söyledi: "Dünyada çok büyük bir deprem yaşanmakta. Bunun ne kadar zarar verdiğini sistem henüz tam göremiyor. Bunun sonunda çok ciddi bir değişim beklemek lazım piyasalarda. Sadece olay, denetim meselesi değil, regülásyonlar(yönetmelikler) meselesi de değil. Çok ciddi bir şekilde yatırım bankacılığı konusunun da yeniden gözden geçirileceğini düşünüyorum. Muhasebe sistemlerinde ciddi bir yeniden bakış açısı gelmesi gerektiğini, geleceğine inanıyorum. Yeniden tarif edilecek bunlar. Yani bu işin kitabı yeniden yazılacak. Dolayısıyla büyük bir değişimin başlangıcındayız"
İKİLİ KONUŞMA BASINA NASIL YANSIDI?
Belli bir sentezin sonucunda ulaştığı fikirlerini anlatırken, "Az önce Merkez Bankası Başkanımız, finansal piyasalarda çok büyük deprem oluyor. Bunun sonunda daha çok denetim, gözetim ve regülasyon(Yönetmelik) göreceğiz" derken, gazeteciler: "Güler Hanım, Merkez Bankası başkanı bize bir şey söylemiyor, maşallah size açılmış" deyince kahkaha tufanı kopuyor. Zira hemen yanımızdaki Başkan, aynı soğukkanlılığıyla "Bu ayaküstü sohbetin ürünü" deyip, Güler Hanım’la birebir konuşmasına özeldi tanımlaması getirip, hafif yollu serzenişte bulunuyor.
Diğer bir köşe de ise ATO Başkanı Sinan Aygün ile Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’ı bakanlarla konuşurken görüyorum. Biliyorsunuz her ikisi de bana göre bir günahları olmadığı halde Ergenekon Operasyonu kapsamında gözaltına alınıp, cezaevine yollanmıştı. Sohbet konularına bakıyorum, cezaevinde geçirdikleri günler ve ortamları üzerine. Bakanlarda ilgiyle dinliyorlar.(!)
BAKAN GÜNAY ONAYLADI VE..!
Bu esnada yanıma Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay geliyor ve "Söylediklerinde haklıymışsın" diyerek balıklama geçen hafta yazdığım konuya giriyor. Hatırlatmak gerekirse, ne yazmıştım o yazımda? Ankara’nın göbeğinde turistik belge alan beş yıldızlı bir otelin içki satmayışını, Ege ve Akdeniz sahillerinde konuşlanan Didim’deki Caprice Otel gibi daha 27 tesisin bu modaya uyduğunu vurgulamıştım. Sonuçta da içki satıp, satmamanın tesisin kişisel tercihi olduğunu, ama turizm belgeli tesisin böyle bir lüksü olmadığını, o beş yıldızı alırken kıstaslardan biri olan bar gibi içkili bölümleri müşterinin hizmetine sunması gerektiğini belirtmiştim.
Bakan Günay ise ilk konuşmamızda turistik belgeli içki satmayan bir işletmeden haberi olmadığını, inceleteceğini söylemişti.
HAKLISIN AMA MEVZUAT EL VERMİYOR
İşte, Sabancı davetinde karşılaşmamız esnasında "Haklısın" diyerek konuya girmesi bu yüzdendi. "Haklısın, ama mevzuat buna el veriyor" diyerek sözlerini sürdürdü. Meğerse yapılan bir kanun değişikliğiyle beş yıldızlı otellere içki satma zorunluluğu, daha doğrusu kıstası ortadan kaldırılmış. İçki satmak isteyenler bakanlığa değil, bağlı bulunduğu belediyelere müracaat edip, izin alıyorlarmış. Dolayısıyla da kontrolü belediyeler sağlıyormuş.
"Böyle şey mi olur? Kültür ve Turizm Bakanlığı ne işe yarıyor?" gibisinden sorular soracakken, sohbetimize ortak olan bir davetli, "Bakanım, Vatan Gazetesi’nde okudum. Meclis’in hemen yanındaki Büyük Ankara Otel’i de açılınca bünyesinde içki bulundurmayacakmış. Bu çok büyük bir hata olur" diyor.
BİR TEK ANKARA OTELİ EKSİK KALMIŞTI
Bilenler hatırlayacaktır, Emekli Sandığı’na ait bu otel özelleştirme yoluyla Çeliklerİnşaat’ın sahibi Tahir Çelik’e satılmıştı. Açık olduğu yıllarda modern görüntüsü ve üstün hizmet anlayışıyla Başkent’in en gözde oteliydi. İş adamları, diplomatlar, milletvekilleri ve bürokratlar için buluşma noktasıydı. Ankara sosyal yaşamının da en saygın mekánıydı.
Bu sözler üzerine Bakan Günay, önce kızgın bir ifadeye bürünüyor ve ardından bu sinirli halini kelimelere döküyor. "Hadi mevzuat gereği kıyıda köşede kalmış otellere bir şey demiyoruz, ama Büyük Ankara Otel gibi tarihi bir mekánı alkolsüz yapmak son derece yanlış. Böyle bir uygulamaya giderlerse şiddetle karşı çıkarım. Ancak zannetmiyorum ki, alkolsüz yapsınlar." diyor.