Demirören ne yapsın?

BEŞİKTAŞ camiası bana pek yabancı değildir. Çok sevdiğim eski yeni yönetici abilerim ve arkadaşlarımdan dolayı camiayı az çok tanırım. Yıldırım Demirören kendi taraftarı tarafından hakarete maruz kalıp, “üç beş kendini bilmezin küfürleriyle başkan gitmez” savaşı vermiş ve kazanmış bir yöneticidir.

Haberin Devamı

Yönetime kızamıyorlar
Aslında Türkiye gibi ülkede böyle bir durum milat sayılabilir. Çünkü başkanları, yöneticileri ve futbolcuları tribünlerin getirip götürdüğü dönem daha yanı başımızda duruyor... Bir insan, kendisine “bakkal bile yönetemez” diye yazıldığı dönemlerden bu güne gelirken, içindeki şevki tarumar eden bu duyguları ancak bir şekilde görmezden gelebilir; Başarmak... Ama başarmak o kadar da kolay değil ne yazık ki... Tarihe geçecek transferler, Guti, Quaresma, Iverson ve diğerleri de yetmiyor bazen... Taraftar belki de böylesine yıldızları Beşiktaş’a getirdiği için yönetime kızamıyor. Onun yerine Holosko’ya kızıyor örneğin... Peki başarısızlık Holosko’da mı yoksa ona formayı verende mi? Bence ikincisi. Schuster kendisine verilen yetkiyi ve imkanları kullanamıyor. Geçtiğimiz yıllarda Yıldırım Demirören takıma karışıyor, diye eleştiriliyordu. Bu yıl futbol komitesini kurdu ve profesyonellerin işlerine karışmıyor. Schuster’in görevine son vermeli diyenler homurdanmaya başladı. Peki Demirören ne yapsın?
Schuster’i yollasa, Del Bosque olayını hatırlatıp, topa tutacaklar. Yollamasa, bu adama nasıl tahammül ediyor diyecekler. Büyük camialarda başkan olmak işte böyle bir şey...

Haberin Devamı

Çetinkaya’nın düğününde öğrendiklerim

Bir: Sevgili Hasan Çetinkaya’nın çiçeği burnunda eşi Beste’nin, sevgili abim Vahdet Vural’ın kızı olduğunu...
İki: Hasan Çetinkaya’nın G.Birliği’nde futbolculuk geçmişinin olduğunu...
Üç: Hasan Çetinkaya’yı, TFF Yönetim Kurulu üyesi olan Ufuk Özerten ve Mesut Bakkal’ın askeri birliğine teslim ettiğini...
Dört: İstanbul Büyükşehir Belediyespor’un başarılı başkanı ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Göksel Gümüşdağ’ın, nikah kıyarken ne de acemi olduğunu...
Beş: Yılmaz Vural’ın Vahdet Vural ile soyadı benzerliğinin dışında 25 yıllık dost olduklarını...
Altı: Aziz Yıldırım ve yönetiminin bir ara düğünün yapıldığı salondan, Fenerbahçe Erkek Basketbol Takımı’nın maçını izlemek için kaybolduklarını...
Yedi: Alex’in son model arabasına binerken eşinin kapısını açmadığını...
Sekiz: Hasan Çetinkaya’nın ne kadar çok sevildiğini...

Haberin Devamı

Basketbol, voleybol ve F.Bahçe

HERKES kulübün sadece futboldan ibaret olduğunu düşünürken, basketbol ve voleybolda inanılmaz başarılara imzalar atılıyor. Caner ve Bilica arasındaki tartışma kadar konuşulmuyor ama Fenerbahçe erkek ve kadın basketbol takımı ve kadın voleybol takımı bugüne kadar kazanılmamış başarılarla istatistikleri değiştiriyorlar. Mehmet Ali Aydınlar’ın kadın voleybol takımının vizyonunu değiştirmesi, başarılı olması, basketbolu da ateşlemiş durumda.
Fenerbahçe, Avrupa’da hep övündüğümüz Efes Pilsen Basketbol Takımı’nın yaşattığı sevinci katlayarak gidiyor neredeyse... İşte bu nedenle bu branşların biraz daha fazla ilgiyi ve tezahüratı hakettiklerini unutmayalım...

Yazarın Tüm Yazıları