AMERİKA’da finansal krizin nerelere geldiği yönünde son işaret çok çarpıcıydı. Devletin desteklediği, ticari bankalardan konut kredileri satın alan iki şirketin batma noktasına geldiği konuşuluyor. Devletin bu şirketlere desteğini devam ettirip ettirmeyeceği tartışılıyor.
Bu şirketler konut kredilerinin toptancılığını yapıyorlar. Ticari bankaların verdikleri belli özellikler taşıyan konut kredilerini satın alıyorlar. Belli bir sermayeleri var. Amerikan Hazinesi garantisinde borçlanabiliyorlar. Dolayısıyla, çıkardıkları bonolar en üst düzeyde (AAA) itibarı olan borçlanma senetleri.
Konut kredilerinde yaşanan krizle beraber bu şirketler de zor duruma düştü. Batıkları arttı. Sermayelerinin önemli bir bölümünü kaybettiler. Devlet birkaç kez sermaye artırım kararı aldı. Her dedikodu çıktığında, devlet bir şeyler yaparak piyasada yaşanan kaygıları gidermeye çalıştı.
DEVLETİN KREDİ DEĞERLİLİĞİ
Son günlerde bu şirketler yeniden gündemin ortasına oturdu. Bu kez tartışmalar çok daha ciddi boyutlara geldi. Seçenekler konuşulmaya başlandı. Yüklüce bir sermaye artırımı yapılmayacaksa, şirketlerin tamamen devletleştirilmesi gerektiği öne sürüldü. New York Borsası’nda hisse senetleri birkaç saat içinde yüzde 50’ye yakın değer kaybetti.
Merak edilen bir başka konu bu şirketlerin borçlanmalarında kredi değerliliği AAA’nın altına düşüp düşemeyeceği idi. Amerikan Hazinesi’nin garanti verdiği bir borçlanmada kredi değerliliğinin AAA’nın altına düşmesi Amerikan devletinin kendi parası cinsinden kredi değerliliğinin düşmesi anlamına gelir. Hiçbir ülkenin devletinin kendi parası cinsinden kredi değerliliği tartışılmaz. Amerika’da geçen hafta bu konu tartışıldı.
Konunun tartışılması dahi krizde gelinen noktanın vahametini gösteriyor. Bankacılık komisyonu başkanı bir senatörün yaptığı bir açıklama ile panik biraz atlatıldı. Konut kredileri şirketlerinin sermayelerinin yeterli olduğu vurgulandı. Hazine Bakanı da gerektiğinde devletin bu şirketlere her türlü desteği vereceğini duyurdu. Panik yatıştı, ama bitti denemez. Bu şirketler daha çok konuşulacak.
Amerikan İdaresi’nin bu şirketlerin kredi değerliliğinin düşmesine göz yumması beklenemez. Bu şirketlerin kredi değerliliğinin düşmesi Amerikan Hazine’sinin kredi değerliliğinin düşmesi anlamına gelir. Dünya kendini bir ödemeler krizinin tam ortasında bulur.
BEKLE GÖR
Şirketlerin tamamen devletleştirilmesi de iyi bir çözüm gibi görünmüyor. Tam devletleştirilirse, Amerika’da konut kredileri sektörü çok daha ciddi sorunlar yaşayabilir. Çözüm bu şirketlerin sermayelerinin artırılması gibi görünüyor. Geleceği giderek belirsizleşen bu şirketlere özel yatırımcıların yeni sermaye koyması zor olabilir. Devletin bu şirketlerdeki payı kaçınılmaz olarak artacak. Piyasalar karıştıkça, bu şirketler devletleştirme yolunda biraz daha yol almış olacaklar.
Konut kredilerinde yaşanan sorunları hafifletmeye yönelik olarak borçlarını ödemekte zorlanan ailelerin evlerine bankalarca el konulmasın diye 300 milyar dolar tutarında bir paket üzerinde çalışılıyor. Bu para devlet destekli konut kredileri şirketlerinin batıkları karşılığında belli bir likidite görevi görecek. Ama, batıkların daha artmasını teşvik edebilecek.
Amerikan mali piyasaları, bazı günler durulmuş gibi görünse de, karmakarışık. Bir şekilde, Amerika’da yaşanan tedirginliği tüm dünya hissediyor. Zaman yeni atılımlar yapma değil, "bekle gör" zamanı.