Cari açık sorunu hakkında

CARİ işlemler açığı sorunu çözümü çok zor bir sorun. Ekonominin üretim yapısıyla yakından ilgili. Sorunu çözmek için düşünülebilecek önlemlerin hiçbiri orta-uzun vadede dahi yeterli olmayabilir.

Haberin Devamı

Dolayısıyla, sürdürülebilir ve risk yaratmayan cari işlemler açığı ile tutarlı bir ekonomik büyümeye razı olmaktan başka çare yok gibi.

Sorunun kaynağı ekonomideki üretim yapısının ithalata bağımlılığından geliyor. Daha fazla üretim daha fazla ithalat gerektiriyor. Göreli fiyat gelişmelerine göre, yurtiçinde üretilebilen ara malların ithal ara mallarla ikame edilmesi durumunda (katma değerin düştüğü bugünkü durum) üretim çok daha fazla ithalata bağımlı hale geliyor.

DIŞ FİNANSMANA BAĞIMLILIK

Sorun, bugünün de sorunu değil. Tarım ekonomisinden kurtulup elle tutulur bir sanayi sektörümüz olduğundan bu yana sorun, hep aynı sorun. Bu sorunu aşamadığımızdan, tetikleyen hangi olay olursa olsun, Türkiye ekonomisinin her defasında duvara toslamasının tek nedeni de dış finansman olmuş. Arzuladığımız ekonomik büyüme düzeylerinde yurtdışı bizim ekonomiyi finanse etmekten kaçınmış. Sonuçta, ekonomik büyümeden feragat etmek zorunda kalmışız.

2001 yılı öncesindeki otuz yılda, Türkiye ekonomisinin ortalama büyümesi yıllık yüzde 5’in altındaydı. 1995-1997 dönemi hariç, hiçbir dönemde Türkiye ekonomisi üç yıl üst üste otuz yıllık ortalamanın üzerinde büyümemişti. Çünkü, üç yıl üst üste yurtdışı Türkiye ekonomisini çeşitli nedenlerle arzulandığı boyutlarda finanse etmek istemedi.

2002 yılından sonraki dönem farklı oldu. Yurtdışı piyasalar hem kendi dinamikleri içinde bizim gibi ülkelere daha cömertti, hem de Türkiye, ekonomide yaptığı atılımlarla kendini yurtdışı piyasalara sevimli kılabildi. Kendimizi yurtdışına sevimli kılabildiğimiz sürece, bundan sonrada yükselen cari işlemler açığı ile büyümeyi sürdürebiliriz.

Cari işlemler açığının en önemli parçası mal ticaretindeki açık. Hizmet ticareti ve diğer net cari gelirler kalemlerindeki denge fazla verir, ama mal ticareti dengesindeki açığa göre bu fazla çok küçüktür. Ekonomik büyüme mal ticareti dengesindeki açığı hızla büyütebilirken, hizmet ve diğer cari gelirler dengesindeki fazla ekonomik büyümeye tepki vermez. Bu iki denge farklı dinamiklerin sonucudur.

TURİZM KURTARMAZ

Grafikten de bu olguyu açıkça görebiliyoruz. Sol eksende mal ticareti dengesindeki açık, sağ eksende hizmet ve diğer net cari gelirler dengesindeki fazla gösteriliyor. 2001 yılından bu yana mal ticaretindeki açık hızla artıp yılda 50 milyar doları geçerken, hizmet ver diğer cari gelirler dengesindeki fazla yıllık 6-12 milyar dolar arasında salınıyor. Bu yılın mayıs ayı itibariyle son on iki ayda mal ticaretindeki açık (fob) 52.2 milyar dolar, hizmet ve diğer gelirlerdeki fazla 9.1 milyar dolar oldu.

Buradan çıkışın bir yolu hizmetler ticaretindeki net gelirleri artırmak olabilir. Bu alanda en güçlü aday turizm sektörü. Turizm sektörü son yıllarda turist sayısı açısından rekorlar kırarken, gelir açısından aynı yüksek tempoyu yakalayamıyor. Turizm sektörüne güvenerek Türkiye ekonomisinin mal ticareti dengesindeki açıkları artırabilmesi olanaksız. Çözüm, mal ticaretindeki açığın kontrolünde yatıyor.

Bu üretim yapısında mal ticaretindeki açıkların kontrolü ancak ekonomik büyümeyi frenlemekle oluyor.

Haberin Devamı

Cari açık sorunu hakkında

Yazarın Tüm Yazıları