TENİS tarihimizin efsane tenisçisi, antrenörü ve spor adamı Nazmi Bari abimizi kaybettik. Nazmi ağabey, 15 yıl üst üste Türkiye şampiyonu oldu.
Wimbledon’ın çim kortlarına ayak basan ve Amerika Açık’a katılan ilk Türk tenisçisiydi. Başlı başına bir ekoldü. Topların yerden kalkmadığı slice (kesik) backhand tekniği, drop shot’ları ve servisten sonra file önüne çıkış oyunu ile bizleri adeta büyülerdi. TED Takımı’nda oynarken, kendisinden öğrendiğim şeyleri hala kullanmamın mutluluğu ve gururunu yaşıyorum.
Nazmi abi dürüst, çalışkan, şahsiyetli ve düşündüğünü hiç çekinmeden söyleyen bir kişiliğe sahipti. Politik davranmasını sevmezdi. Sahanın dışında da gerçek bir şampiyon gibi davranırdı.
Bilhassa giyimine çok özen gösterirdi. O zamanlar raket, top, ayakkabı gibi şeyleri bulmak zordu. Bunlara rağmen amatör ruhu ile ölümüne mücadeleyi severdi.
Rahatsızlığının öncesine kadar Anadolu yakasındaki evinin bahçesinde bulunan tenis kortunda insanlara tenis dersi vermeye de devam etti. Yürekten TED’li ve koyu Fenerbahçeli olan Nazmi abimizin Türk tenisinin gidişatı ile ilgili düşüncelerini ve anlatırken olan heyecanı hala gözümün önünde. Nazmi abi, senin gibileri artık yok denecek kadar az. Seni özleyeceğiz. Nur içinde yat.