Engin Kratzer

Kırmızı kirli toprak

10 Haziran 2017
Tenişçileri fiziksel açıdan en çok yoran zemin Paris’teki  kırmızı toprak kortlar. Sadece fiziksel değil oyuncuların teknik becerilerini de en üst sınırlarını zorlamakta.     

Toplar çok değişken sekebiliyor. Her puanı adeta satranç oynar gibi hazırlayacaksın. Öyle 'Winner' direkt puanlar ile maç kazanmak imkansız.  Sayı kazanabilmek için diğer zeminlere göre daha fazla topa vurman gerekiyor. Etkili servisler bile maçın kaderini değiştiremiyor. Toplar daha yüksek sekiyor. Vuracak zamanın oluyor ancak puanı hemen bitiremiyorsun. Sabırlı olacaksın. Teknik vuruş çeşitliliğin olacak.

En etkili vuruşlarda biri de 'drop shot'... Yerinde yaptın mı rakibin bütün dengesini ve momentumunu bozabilirsin.

YAĞMUR YAĞARSA...
Koşu tekniği farklı. Topa kayarak yaklaşırsın ve vurursun yada vurduktan sonra kayarak durursun. Zaten ayakkabıların tabanları da farklı. Yağmur sonrası kırmızı kiremit tozu ıslak olduğunda toplar ağırlaşır ve alçak seker. Bu sefer daha kontrollü vuruşlar yapman gerekir.

Erkekler kategorisindeki maçlar 5 set üzerinden oynanıyor. İlk iki seti kazanan oyuncu önemli avantaj sağlamış olsa da üçüncü seti de kazanması gerekir. İşte tam üçüncü setin başlarında maçın seyri değişebilir Ve iki set kazandığın halde üç set daha oynamak mecburiyetinde kalabilirsin.

NADAL 10. ZAFERE ÇOK YAKIN
Rafael Nadal bu sefer çok istekli ve sabırlı. İkinci servisleri daha etkili ve derin geliyor. Drop shot sayısını artırdı. Gerektiği yerde file önünde de çıkıyor. Toprak zeminde en tecrübeli oyuncu. Yarı finaldeki rakibi Avusturyalı Dominic Thiem. Thiem, Nadal’dan yedi yaş küçük. Kabiliyetli, cesur ve özgüveni yüksek bir tenisçi. Geleceğin  dünya 1 numarası olmaya aday gösteriliyor. Ancak Nadal Paris’te 10'uncu Fransa Açık şampiyonluğunu kazanacak formda.

Andy Murray ise inanılmaz akıllı ve sakin tenis oynuyor. Topları riskli (çizgiye yakın) bölgelere vurmadan, rakiplerini sağa sola koşturuyor. Puan esansında vuruş süratini değiştirebiliyor. Yarı finalde rakibi Stan Wawrinka’yı koşturabilirse oyuna hakim olabilir.      

Yazının Devamını Oku

Davis Cup başlarken...

7 Nisan 2017
Teniste, erkeklerin milli düzeyde ülkelerini temsil etikleri en prestijli turnuva Davis Cup’tır. 135 ülkeli organizasyonda Avrupa/Afrika 2. Grubu’ndaki Türkiye, bugün ve hafta sonu İsveç’le karşılaşacak.

İsveç, eski gücünde değil. En iyi adamları dünya sıralamasında 153. Tunus’u yenip çeyrek finale geldiler. İsveç’in Tunus’a karşı öne sürdüğü kadroda tekleri oynayan oyuncular onların 6. ve 7.’leri. İkisi de ilk 600’de. Çift takımları ise çok iddialı. Andreas Siljestrom çiftler sıralamasında 72’nci partneri Johan Brunstrom ise 83’ncü.

Biz ise G.Kıbrıs’ı yenip çeyrek finale çıktık. Takımda Marsel İlhan, Cem İlkel, Altuğ Çelikbilek ve Anıl Yüksel var. İsveç maçı öncesi hazırlık döneminde Altuğ, Antalya’da bir Future turnuvası kazandı. Cem ve Anıl da başka Future turnuvalarında final oynadı. Üçü de formda. Marsel ise, şu anda dünya sıralamasında 252’nci. Eski formundan uzak. Milli maçtaki performansı özgüvenini tekrar artırabilir.

1 VE 2 GELiYOR

İsveçliler genelde kazandıkları kadroyla devam eder, ama, bize karşı işi ciddiye aldılar. Bu sefer 1 nolu Elias Ymer, ve 2 nolu Christian Lindell’i getiriyorlar. Elias, 20 yaşında ve 154. sırada. Christian 29 yaşında ve 363’üncü. Çift takımları ise Tunus’a karşı oynayan ikili. Çiftleri kazanmamamız zor. Maçlar toprakta. Toprakta oynamayı biz istedik. Ne kadar doğru tercih olup olmadığını göreceğiz... Takımın kaptanlığını Davis Cup, tarihimizde en çok maç kazanmış isim olan Haluk Akkoyun yapacak. Davis Cup’ta en uzun süre oynayan Alaaddin Karagöz ise tecrübesi ile takımımıza destek verecek. Maç Manavgat Club Ali Bey’de olacak. Ali Bey yönetimi bu tarz uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapmakta çok tecrübeli. Biz kazanırsak tenis tarihinde ilk kez yarı finale çıkmış olacağız

 

Yazının Devamını Oku

İKİSİ DE EFSANE

30 Ocak 2017
ROGER Federer ve Rafael Nadal gibi ‘sporcu kişiliğine sahip’ tenisçiler bir daha kolay kolay gelmez. 36 yaşındaki Federer Avustralya öncesi fazla turnuva maçı oynamadı.

Ancak çok verimli antrenman yaptı. Baseline çizgisine yakın çabukluk ve vuruş çalışmalarının yanı sıra fitnes  yaptı. 20’ye yakın antrenman seti oynadı,  yüzlerce servis attı.

NADAL, OYUNUNU GELİŞTİRDİ

Beş yaş küçük  Nadal ise yeni koçu Carlos Moya ile, durağan seyreden oyununa yeni ivmeler kazandırdı. Forehand vuruşları eskisine göre daha derin, spinli ve etkili geliyor. Servislerini de geliştirdi. Solak olduğu için sağlakların pek alışmadığı açılara daha etkili ve derin servisler atıyor. Ayrıca servislerini rakiplerin göbeğine doğru atarak onların hareket kabiliyetlerini kısıtlıyor.

Finalde puanlar, ralliler fazla uzamadı (beşinci set hariç). İki tenisçi de fazla yorulmamak için ilk fırsatta toplara riskli vurarak rakibi sıkışık duruma düşürüp adeta infaz etmeye çalıştı. Beşinci set adeta başlı başına  bir maça sahne oldu. Bu sette önce Nadal, Ferderer’in servisini kırarak çok önemli avantaj sağladı. Fakat Nadal birden telaşlandı. Basit hatalar yaptı. Bu sefer Federer, Nadal’ın servisini kırdı. Nadal dağıldı. Federer tekrar kararlığını ve agresifliğini kazandı. Nadal’ın ondan sonraki çabaları yetmedi ve Federer zafere ulaştı.

Yazının Devamını Oku

Aile finali

29 Ocak 2017
SERENA’nın finale çıkabileceğini tahmin etmek kolaydı.

 Ama rakibinin 36 yaşındaki ablası Venus olabileceğini doğrusu tahmin edemezdim. Şunu biliyoruz ki, Serena kazanmayı hedefliyorsa onu kimse yenemez. Favorilerin hepsi elendi. 4 numara Simona Halep ilk turda, 1 numara Angelique Kerber ise, 4. turda elendi...

İKİSİ DE İNANMIYORDU

İki kardeş de final oynayacaklarına inanamıyorlardı. Favori Serena’ydı. Maça gergin ve heyecanlı başladılar. Sonra abla-kardeş değil, rakip olduklarını hatırlayıp oynamaya başladılar. İkisi de etkili servis oyunlarını kaybetmemek için mücadele etti. Serena, bilhassa Venus’un 2. servislerini agresif ve kararlı karşılayınca Venus zorlanmaya başladı. Birbirlerinin oyun şeklini ezbere bildikleri için, zaman zaman uzun süreli keyifli ve süratli ralliler izledik. Ancak Serena için bu maç çok önemliydi. Şampiyonlukla beraber tekrar dünyanın bir numaralı koltuğuna kavuşacaktı. Finale kadar hiç set kaybetmeyen Serena, ablası Venus’e karşı da set vermeden 23. grand slam şampiyonluğunu kazandı.

Yazının Devamını Oku

Federer’in heykelini dikmek lazım

23 Ocak 2017
Otuz beş yaşında ‘’Genç Veteran’’  sayılacak İsviçreli Roger Federer  dizindeki sakatlığı nedeniyle takribi altı aydan beri resmi turnuva oynamadı.  Avustralya Açık başlamadan önce dört beş haftalık çok verimli bir antrenman dönemi geçirdi. Antrenman içeriğinde fitness ve ayak çabukluğu çalışmaları ön plandaydı.

Federer bu süreçte yirmi beş antrenman seti oynadı. Bu maçlarda Federer sürekli arka çizgiye yakın oynayıp gelen toplara önde ve çabuk vurmaya çalıştı. Onun dışında yüzlerce servis attı. Avustralya Open’a dünya on yedi numara olarak geldi. Rakipleri fazla turnuva oynamamış  ve  on yedinciliğe düşmüş bir Federer’i bu sefer yenebiliriz düşüncesi ile karşısına çıktılar.

İlk turda Avusturyalı arka çizgi oyununda güçlü olan Jürgen Melzer’i dört sette yendi. Sonra adeta bir antrenman maçı havasında Amerikalı Noah Rubin’i  rahat bir şekilde üç sette eleyerek yoluna devam etti. Üçüncü turdaki rakibi Çek Cumhuriyetinden dünya on numara Thomas Berdych oldu. Berdych kaliteli bir oyuncu olmasına rağmen ve zirvede olan rakiplerini zorlamasına rağmen bir türlü istediği başarıyı elde edemiyor.

KAYBETSE DE KAZANSA DABerdych; ‘’Bu sefer Federer’i yenebilirim’’ inancı ile kortta çıktı. Fakat hayal kırıklığına uğradı. Federer Berdych’i kendi oyununu oynamasına izin vermeden adeta sahadan sildi. Dördüncü turdaki rakibi kendisinden sekiz yaş küçük,  son zamanlarda çıkışta olan dünya beş numara Japon Kei Nishikori oldu.

Nishikori son elli iki hafta seksen bir turnuva maçı oynadı. Federer ise sadece yirmi dört  maç . İki oyuncu daha önce altı kez karşılaşmış olup dördünü Federer kazanmıştı.

Federer, 2016 Amerika Açık yarı finalisti Nishikori ’ye karşı servisleri ile 24 Ace attı. Ayrıca süratli ayak oyunları ve kararlılıkla baseline üzerinde vurduğu toplarla seksen üç direk puan kazandı. Nishikori ise yarısı ile yetindi.

Federer bu karşılaşmayı da beş sette kazandı Bugüne kadar on altı Grand Slam kupasını kaldırmış olan Roger Federer çeyrek finale çıkarak  sürpriz bir şekilde dünya bir numara Andy Murray’i deviren solak tenisçi  Alman  Mischa Zverev’e karşı yarı final şansı arayacak. Federer’bu muhteşem performansı ile bundan sonraki maçı/maçları kazansa da kaybetse de heykelini dikmek lazım……                  

Yazının Devamını Oku

Erkekler saatli bomba gibi!

17 Ocak 2017
Andy Murray, Novak Djokovic, Roger Federer, Grigor Dimitrov, Rafael Nadal ve diğerleri... Avustralya Açık Tenis Turnuvası'nda tek erkekler kategorisi genç ve korkusuz yetenekler ile gününde oldukları zaman herkesi yenebilecek tecrübeli isimlerle dolu.

Dünya 1 numarası Andy Murray kariyerinde ilk kez Avustralya Açık turnuvasını kazanmaya çok yakın gibi görünüyor.

Diğer taraftan Novak Djokovic yedinci Avustralya Açık şampiyonluk kupasını kaldıracak güçte. Efsane Roger Federer ve Rafael Nadal beklenen dönüşü yapabilecekler mi? 

Erkekler fikstürü genç korkusuz yetenekler, otuzlu yaşlarda tecrübeli oyuncular ve gününde ise her favori oyuncuyu yenebilecek güçte olan tenisçilerle dolu.  
Avustralyalıların en büyük ümidi, yeteneği kadar zaman zaman istikrarsız bir oyun sergile bileyen Nick Kyrgios.

İsviçreli üstat Federer geçtiğimiz yıl dizindeki sakatlık nedeniyle sıralamada on yedinciliği düşmüştü. Şimdi ise eski süratini ve esnekliğini bulabilecek mi? Federer’in ilk haftayı atlatması çok önemli.   

DIMITROV'DAKİ YÜKSELİŞE DİKKAT
25 yaşındaki Bulgar Grigor Dimitrov bir hafta önce Avustralya kıtasındaki Brisbane turnuvasında şampiyon oldu. Geçtiğimiz sene dünya sıralamasında Stan Wawrinka’dan Kei Nishikori'ye kadar sıralamada ilk 10'da olan birçok oyuncuyu yenerek klasmanda 40 numaradan 15'e yükseldi. Orta hızda olan zeminde Dimitrov füze gibi vurduğu Forehand’lerde daha rahat pozisyon alıp daha etkili vurabiliyor. Kondisyon açısından dayanabilirse rakiplerin işi çok zor.

Henüz 19 yaşında olan Alman Alexander Zverev iki hafta önce Perth turnuvasında Federer’i yenmişti. Dünya çapındaki vuruşları ve inanılmaz süratli bacaklarıyla üçüncü turda Rafael Nadal ile karşılaşabilir.  

Yazının Devamını Oku

Avustralya Açık öncesi 'ince ayar'

14 Ocak 2017
Dünya sıralamasının zirvelerinde yer alan tenisçiler, Avustralya Açık öncesi çeşitli turnuvalara katılarak hem kendilerini denediler hem de maç eksiklerini gidermeye çalıştılar.

Avustralya Açık öncesi sezonun ilk haftasında iki süper Star Novak Djokovic ve ezeli rakibi Andy Murray, Doha turnuvası finalinde karşılaştı. Adeta ölümüne mücadele ile geçen maçta Djokovic, Murray’i 3 sette yendi. Djokovic bu galibiyeti ile Londra ATP finalinin rövanşını da kazanmış oldu. İki tenisçi de Avustralya Açık öncesi önemli bir özgüven ile katılacaklar.

Oyuncuların çoğu Avustralya kıtasında değişik şehirlerde turnuva oynayıp Grand Slam öncesi ‘’İnce Ayar’’ yaparak kendi ritimlerini bulmaya, zemine ve  bilhassa sıcak iklim şartlarına alışmaya çalıştılar.

Brisbane turnuvasını Dominic Thiem, Miloslav Raonic ve finalde Japon Kei Nishikori gibi çok güçlü rakipleri art arda yenen Bulgar Grigor Dimitrov  kazandı. Kabiliyeti ile bilinen Dimitrov son dönemde yapmış olduğu fitnes antrenmanları ile kortta çok daha iyi hareket edebiliyor.  

NADAL AVUSTRALYA'DA 2. HAFTAYI GÖREMEYEBİLİR
Rafael Nadal bütün çabalarına rağmen Raonic’e yenilmekten kurtulamadı. Nadal’ın Avustralya Açık turnuvasında ikinci haftaya kalması zor olabilir.

Roger Federer ise Hopman Kupasını tercih etti. Bu etkinlikte ülkeler karışık çifteer takım müsabakaları oynuyorlar. Her karşılaşma bir tek erkek ve kadın ayrıca bir karışık çift maçından oluşuyor. Dünya sıralamasında 17 numara olan Federer bu turnuvada teklerde, henüz 19 yaşında  olan ve  gelecek vaat eden Alman Alexander Zverev’e yenildi.  

SERENA'DAN 88 BASİT HATA!

Yazının Devamını Oku

1 numaradaki sokak çocuğu

6 Aralık 2016
Andy Murray uzun süre birincilik koltuğunu paylaşan Djokovic, Federer ve Nadal üçlüsünün gölgesinde kaldı. Bu üçlü de öyle küçümsenecek veya günübirlik başarılı olan tenisçiler değil. Hepsi tenis tarihinde gelmiş geçmiş en iyi oyuncular arasında...

İskoç asıllı fakat İngiltere adına oynayan Murray bu zor rekabetten yılmadı ve kopmadı. Onu çok eleştirdiler. Yok annesinin gölgesinde kaldı, yok kort içindeki davranış biçimi onu antipatik yapıyor ve oyununu olumsuz etkiliyor... gibi olumsuz yorumlara maruz kaldı.

 

ÇARE LENDL OLDU

 

Bütün bunlara çözüm bulabilmek için Fransız kadın oyuncu Amelie Mauresmo’yu antrenör olarak seçti. Burada da hedef tahtası haline geldi. Mauresmo’nun Murray gibi birine faydalı olacağına kimse fazla inanmadı. Nitekim de öyle oldu kısa süre sonra ayrıldılar. Murray’nin gönlündeki antrenör efsane oyuncu Ivan Lendl’dı. Nitekim onunla da anlaştı.

 

Murray, Lendl'ın kendisine neler kazandığını şöyle anlatıyor:

 

Yazının Devamını Oku