Paylaş
Sektör yetkilileri son 2 ay için en azından geçici bir ÖTV indirimi beklerken, hükümet kanadından henüz bir ses çıkmaması ise endişeleri artırmış durumda. Yılın son 2 ayına ellerindeki stoka bağlı büyük stresle giren otomotiv sektörü kara kara ne yapacağını düşünüyor, devletten müjdeli haber bekliyor.
Bu doğrultuda İstanbul-Ankara arasında adeta mekik dokuyan sektör temsilcileri destek alabilmek için büyük mücadele veriyor. Geçen hafta Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) yönetimi Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ı ziyaret edip bunu sosyal medyadan paylaşınca hemen ‘ÖTV inecek’ dedikoduları patlak verdi. Bunun üzerine hemen dernek başkanı Murat Şahsuvaroğlu’nu arayıp sordum. Şahsuvaroğlu, hem bakanı hem de bakan yardımcısını ziyaret ettiklerini ama şu an için söylenecek bir şey olmadığını, zaten gündemlerinin farklı olduğunu belirtti. Ama bir gelişme olması halinde haber vereceğini de sözlerine ekledi. Yani Bakan Albayrak, sektör yetkililerini kabul edip sorunları dinliyor. Bu olumlu bir gelişme. Umarım dinleyip, not aldıktan sonra bakanlığı hızla harekete geçirip, otomotiv sektörüne rahat nefes aldıracak bir desteği acil olarak devreye sokar. Aksi takdirde sektörün durumu gerçekten çok vahim.
Mikrofonu uzattığım Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) Başkanı Haydar Yenigün, piyasanın çok durgun olduğunu doğrulayarak, “Her zaman bir umut vardır. Kasım ve aralıkta pazar biraz hareketlenir” yorumunu yaparken, Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Başkanı Ali Bilaloğlu ise sektöre yönelik bir destek konusunda henüz kendisine ulaşan bir bilgi olmadığını belirtiyor.
Otomotivde son 2 aya yönelik bir ÖTV indirimi devreye girer mi girmez mi, çok kısa zamanda belli olur.
FİLO ARAÇ ALAMIYOR SEKTÖR DARALIYOR
Intercity’nin patronu Vural Ak ise otomotiv pazarındaki daralmanın en büyük sebeplerinden birinin filo kiralama sektörünün son 3 aydır yeni araç satın almaması olduğunun altını çizerek, “Sektörün sıfır araç alamamasında bankaların etkisi var. Filo kiralama sektörü bankalarımız için çok iyi ve büyük bir pazar. Yaşanan tecrübeleri de dikkate alarak sektörümüze yeniden kredi vermelerini bekliyoruz. Bankalar mali durumu yetersiz ve proje bazında rasyonel olmayan fiyatlamalara kredi verip vermemeyi daha iyi değerlendireceklerdir. Hem satın alınan aracın kendisi hem de müşteri ile yapılan kiralama sözleşmelerinden doğacak kira alacağı son derece düzenli bir geri ödeme garantisi oluşturduğundan sektörümüz kredilendirmeye çok uygundur” yorumunu yapıyor. Diğer taraftan LeasePlan Türkiye Genel Müdürü Türkay Oktay ise yeni araç alınamadığı için Türkiye’de ikinci el araçların yeniden kiralanmasına yönelik eğilimin her geçen gün arttığını söylüyor. Oktay son dönemde bu şekilde 2 bin araç kiraladıklarını da sözlerine ekliyor. Yani Türkiye’de şirketler ödemeleri daha uygun olduğu için 2.el araçları kiralamaya başlamış.
MİSAFİRLERİN OTOMOBİLLERİ NE OLACAK?
GEÇEN hafta Rolls Royce ve Lotus’un Türkiye distribütörü Artuğ Aysal aradı ve Türkiye’de geçici olarak ikamet eden yabancıların kullandıkları araçlarla ilgili yaşanılan sıkıntılardan bahsetti. ‘Misafir araç’ yönetmeliğindeki yeni düzenlemeler ile hem Türk firmalarının zarar gördüğünü hem de devletin vergi kaybı yaşadığını söyleyen Aysal, bu konuda Ticaret Bakanlığı’na yazı gönderdiklerini belirtti. Aysal’ın söylediklerini özetlemek gerekirse; “Türkiye’ye yatırım ve çalışma maksadıyla gelen yabancıların ‘misafir araç’ kapsamında getirip Türkiye’de tescil etmek istediği aracın kendi ülkesinden adına tescilli olarak getirme zorunluluğu varmış. Mevcut uygulama şartlarını yerine getiremeyen yabancılar ihtiyaçlarını triptik (geçici süreli) araçlar getirerek karşılıyormuş. Böyle olunca da Türkiye’de MTV ödemiyor ve sigortaları da yurtdışında araçları aldıkları ülkelerde yapılıyormuş. Bazı yabancıların ülkelerinde ise sağdan direksiyonlu araçlar kullanılıyor. Dolayısıyla bu kişilerin ülkemizde araç tescil edebilmesi yeni uygulama ile mümkün görünmüyormuş. Çünkü sağdan direksiyonlu araçların Türkiye’de trafiğe tescili yasak. Yine bazı yabancı ülkelerdeki araçlarda ihracatta geri alınamayacak vergiler mevcutmuş. Bu ülke vatandaşları kendi araçlarını Türkiye’ye getirip misafir araç yönetmeliği kapsamında tescil etmek istediklerinde araçlarını ihraç ederek getirirlerse ilk iktisaptaki ödemiş oldukları vergiyi kaybediyorlarmış. Araçlarını kendi ülkelerinde trafikten çekmeden getirdiklerinde ise hem kendi ülkelerinde hem de ülkemizde MTV ve sigorta ödemek zorunda kalıyorlarmış. Bu ülke vatandaşları da yeni uygulamadan sonra araçlarını triptik olarak ülkemize getirip kullanmayı tercih ediyormuş.”
Artuğ Aysal, misafirlere daha kolay ve çabuk araç edinme imkanı sağlanması gerektiğini belirterek bakanlıktan şu taleplerde bulunmuş: “Türk firmalarının misafir araç edinme şartlarına haiz yabancılara serbest bölgelerde ve gümrüklerde araç fatura edilebilme şartlarının oluşturulması ve bu işlemlerin kolaylaştırılması adına misafirin yurt dışında kendi adına plaka mecburiyeti şartının kaldırılmasını talep ediyoruz.”
Sektörün büyük sıkıntılar yaşadığı bugünlerde bu önemli bir sorun olarak görülmeyebilir ama bence bakılmasında yarar var.
Paylaş