Mesleğini seven bir öğretmenin yaratıcılığı sayesinde, tatlı bir rekabet içinde öğrenen çocukların zekası, özgüveni, bilgiye nasıl aç oldukları gözlerinden okunuyor.
Bu videoyu dün Hürriyet'in Facebook hesabında yaklaşık 250 bin kişi izledi.
* * *
Şimdi bir de şu videoyu izleyin:
Büyük bölümü evlilik programı sunucularını ezbere bilen ama üç tane dünya klasiğini okumayı bırakın, isimlerini bile sayamayan bir gençlik...
(
Yeni bir muhabir işe almak istediğinizde gazetede süreç nasıl işliyor?
Peki yeni bir köşe yazarı gazetede yazmaya başlayacaksa son kararı gazetede kim veriyor?
Daha önce Genel Yayın Yönetmenliğine bir başka gazeteden gelen biri atanmış mıydı hiç?
Haberin başlığını yazı işleri mi belirler?
Spotları muhabir mi yazar yoksa yazı işleri müdürleri mi?
İç sayfalardaki haberleri tüm yazı işleri okur mu?
Bir köşe yazarı biriyle röportaj yapacaksa Genel Yayın Yönetmeninden izin mi alır?
Gazete yönetimi
Adalet ve Kalkınma Partisi Fatih Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Tolgay Demir’in “dünyanın düz olduğunu” savunan bir makaleyi partinin internet sitesine koyması çok tartışıldı.
Ertuğrul Özkök "Zekâ henüz 3 yaşından gün almış" diye yazdı, Ahmet Hakan "Bu kafaya bonzai çekerek ulaşılabilir mi acaba?" diye sordu.
Ama asıl kritik eleştiriler, Tolgay Demir'e kendi partisinden gelenlerdi...
İktidar yanlısı profillerin sosyal medyada yürüttüğü linç kampanyasının ardından, haberlere göre "Genel Merkez devreye girdi" ve Demir "İnandığım için değil; bana ilginç geldi, paylaşmak istedim" diyerek yazıyı siteden sildi.
Mustafa Kemal Atatürk'e yönelik sözlü/fiziksel saldırıların arttığı, onun ve devrimlerin müfredattaki ağırlığının azaltıldığı, onun hep vurguladığı "müspet ilimin," yani pozitif bilimin temellerine kibrit suyu dökülürken tarikatların ön plana çıkarıldığı bugünün Türkiye'sinde modern, ilerici insanların Tolgay Demir'i eleştirmesi kadar doğal bir şey olamaz.
Fakat köşe yazarlarının ötesinde, örneğin siyasetçilerin bu tür olaylar karşısında tepkisel davranmak yerine, mesela Tolgay Demir'in bu yazıyı yazıp parti sitesinde yayınlaması sürecindeki dinamikleri anlaması, bunların tabandaki gerçek karşılıklarını analiz etmesi gerekmez mi?
Tolgay Demir'i tanımıyorum, ismini de bu vesileyle ilk kez duydum, ama muhalefet milletvekillerinin de iktidar trolleriyle beraber bu yazıyla başlayan linç kampanyasına katılması üzerine, 2019'da kazanmak için yüzde 50+1 oya ihtiyaç duyduklarının pek farkında olmadıklarını düşündüm.
Nedenini anlatayım.
19. yüzyılın sonunda yaptıkları iki buluşla bir avuç insan, modern gazeteciliğin temelini atmıştı:
Gazetelerin seri basımına imkan sağlayan linotipi geliştiren Alman asıllı mucit Ottmar Mergenthaler (üstte)...
Ve sayfaların bir bölümüne koydukları reklamlardan gelen gelirle gazete genelindeki haberlerin üretim, basım ve dağıtım masraflarını çıkarıp üstüne giderek artan bir kar elde etmeyi başaran ABD'li yayıncılar Adolph Ochs, Joseph Pulitzer ile William Randolph Hearst...
Linotip, gazeteciliğin kitlesel üretim ve dağıtım sorununu; modern reklamcılık ise finansman sorununu çözmüştü.
Osmanlı döneminde Türkiye'de gazeteciliğin sağlıklı bir biçimde gelişememesinde okur-yazarlığın düşük olması ve baskıcı siyasi uygulamalar kadar, finansman sorunu da başat bir rol oynamıştı: Gazeteler kendilerini finanse edebilmek için ya Bab-ı Ali'nin veya çeşitli politik ajandaları uygulamak üzere onları geçici sürelerle destekleyen zengin hâmilerin eline bakıyordu.
Yeni teknolojiler bugün
Konu özetle şöyle:
ABD'nin en saygın ve en çok satan gazetelerinden Wall Street Journal'ın (WSJ) Genel Yayın Yönetmeni Gerard Baker, 25 Temmuz'da Beyaz Saray'da Başkan Donald Trump ile 45 dakika süren yüz yüze bir röportaj yaptı.
Trump'ın birçok konuda eleştirilerin hedefi olduğu, medya ile ilişkilerinin kriz yaşadığı bir dönemde WSJ'nin bu röportajı haberleştirme şekli eleştirildi.
ÇünkÜ WSJ'nin metni, örneğin "orta sınıfın vergilerini düşüreceği" gibi ifadelerle başladığından, Trump'ı kamuoyuna oldukça "şirin" sunuyordu.
Dahası, Trump'ın gündemini onun ağzından aktarıyor, Başkan'ın kamuoyunda tartışılmasını tercih etmediği konularda eleştirel, zorlayıcı sorular sorulmuyordu.
Röportajın tam metninin yayınlanmaması ABD medya çevrelerinde WSJ'nin eleştirilmesine neden oldu.
Sonuçta, New York Times ve Washington Post'un Trump Yönetimi'ni didik didik eden özel haberleriyle öne çıktığı bir dönemde WSJ bir süredir "yandaşlaşmakla" suçlanıyordu.
WSJ Genel Yayın Yönetmeni Gerard Baker'ın, gazetesinin geniş bir Beyaz Saray muhabir kadrosu varken Trump ile röportajı
Başlığı okuyunca Fatih Terim'in Türkiye Futbol Direktörlüğü'nden kovulmasına neden olan Alaçatı'daki kebapçı basma olayının "gizlenen" görüntülerini yayınlayacağımı düşünüp tıklamış olabilirsiniz.
Elimde böyle bir görüntü yok ama size en az o görüntüler kadar ilginç bir beyin jimnastiği yapmayı öneriyorum.
Varsayalım ki elimde böyle bir görüntü var ve bu görüntü Fatih Terim'in kebapçıyı bıçkın bir Adana delikanlısı gibi basışı ile kebapçıdan apar topar çıkıp hızla ortadan kaybolması arasındaki dakikalar görülüyor.
Yani gerçekten de elimizde olan, her yerde yayınlanan o güvenlik kamerası görüntülerinin arasındaki sürede, kebapçının içerisinde neler yaşandığını gözler önüne seren bir video olsun bu...
Yine varsayalım ki Fatih Terim, kebapçının mutfağında çekilen ve günlerdir "saklanan" bu görüntülerde "meşhur Selahattin" tarafından epey hırpalanıyor, sonunda kendisini dışarı atabiliyor.
Böyle bir görüntü, kuşkusuz çok izlenir, tartışılır, paylaşılırdı.
Eminim Türk medyasında pek az isim yayınlamadan önce bu görüntünün