GAZETEMİZİN yazarı Prof. Dr. Şükrü Kızılot, ekonomide AKP iktidarının halkı kandırmaya dönük masallarını rakama dökmüş. Bunlar devletin resmi rakamları.
Ancak iktidarın masallarından, pembe tablolarından çok farklı. Biraz bol rakamlı olacak ama okumaya değer. Her biri ibret belgesi. Kısaca özetliyorum:
AKP iktidar olduğunda cari açık (Türkiye’ye gelen dövizle çıkan döviz arasındaki fark) 2002 Aralık ayında 1.5 milyar dolar. 2006 Aralık rakamı ise 3l.5 milyar dolar. Artış oranı yüzde 2 bin. Bu döviz açığı ağırlıklı olarak sıcak para denilen (kara para dahil) emanet para ile karşılanıyor. Riski çok büyük.
Dış ticaret açığı (ithalatla ihracat arasındaki fark) 2002 Aralık ayında 15 milyar dolar. 2006 Aralık ayında ise 53 milyar dolar. Artış oranı yüzde 241.
AKP iktidar olduğunda Türkiye’nin toplam borcu 222 milyar dolar. Bugün 400 milyar dolar. İç borçta artış yüzde 114, dış borçta artış yüzde 64.
AKP iktidar olduğunda kişi başına borç 3187 dolar. Bugün 5458 dolar. Doğan her çocuk bu miktar borçla doğuyor. Artış yüzde 71.
Özel sektörün dışarıya borcu 2002 Aralık ayında 44 milyar dolar. Bugün dışarıya borcu 126 milyar dolar. Artış yüzde 187.
Ailelerin bankalara borcu 2002 Aralık ayında 4.3 milyar YTL. 2007 Mayıs itibariyle bu rakam 24.4 milyar YTL. Artış oranı yüzde 467.
Tüketici kredilerinde 2002 Aralık ayı rakamı 2.3 milyar YTL. 2006 Aralık ayında 45.5 milyar YTL. Artış korkunç: Yüzde 1878. Halkımız borçla yaşar duruma getirildi. Ayrıca kredi kartı borçları toplamı 2002’de 4.3 milyar YTL. Geçen yıl 21.2 milyar YTL. Artış yüzde 393.
Yabancılara özel ayrıcalık: Temmuz 2006’da yabancıların devlet tahvili, Hazine bonosu ve borsa kazançlarının vergisi yüzde 15’ten sıfıra indirildi. Yabancılar vergi ödemiyor, Türkler bu gelirlere yüzde 10 vergi ödüyor.
Yabancı sermaye üretken ve ihracatçı olmayan sektörlere geldi. İş olanağı yaratmayan hazır tesisler yabancılara satıldı ve Türkiye bu parayla yönetildi. Bankalar, limanlar, havaalanları, Telekom, Petkim, araziler...
AKP iktidar olduğunda bankacılık sektöründeki yabancı payı yüzde 3. Bugün itibariyle yüzde 42. Artış oranı yüzde 1300. Cüzdanımız, evimiz, paramız, yabancıların denetimine girdi. Aynen borsamız gibi! Şu anda borsanın yüzde 7l’i yabancıların, sıcak paranın, kara paranın emrinde.
AKP iktidarı, rantiye kesimi ihya etti. Yabancıların 2002’de borsaya yatırdığı her bin dolar, şu anda 3586 dolar oldu. Dolar bazında kazanç oranı yüzde 259. Böyle bir örnek dünyada yok.
Esnaf zulüm altında. AKP iktidarından bugünkü rakamlara karşılıksız çeklerde artış yüzde 102, protesto edilen senetlerdeki artış yüzde 204.
Pek çok işyeri kapandı. Bu ne biçim büyümedir ki, AKP iktidar olduğunda 8 milyon olan vergi yükümlüsü sayısı, 2006 yılı sonunda 470 bin azalarak 7 milyon 530 bine indi.
Türk halkı, beş yıl boyunca dünyanın en pahalı akaryakıtını kullandı.
Pembe tablolar, büyümeler falan filan işte böyle!
VATANDAŞ MEKTUBU, YORUMSUZ!
"BEN Kırıkkale’den emekli olup Antalya’ya göç eden emekli Hamdi Demirhan. 17 Haziran 2007 Babalar Günü’ne kadar Pamukkale şirketinde şoför olarak çalışmaktaydım. O gün Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel esnafı geziyordu. Ben de aracımla oradan geçerken sesimi duyurmak amacıyla kendilerine ’Sayın bakanım, emekli aç, bize zam yok mu’ diye bağırdım ve aracımla uzaklaştım. Bu söylediğim saat 15.10 dolaylarında oldu. Saat 16.30’da otogara döndüğümde firmamızın yetkili müdürü beni yanına çağırıp ’Mehmet Ali Şahin’i protesto etmişsin, seninle çalışmamız zor’ dedi ve işten kovuldum. Onların açtığı bir telefonla beni işten çıkarmış oldular. Benim bildiğim bakan ve belediye başkanı, bize destek olması gereken insanlardır. İşsize iş bulacağı yerde insanı ekmeğinden, işinden eden değil. Tek suçum zam istemek ve sesimi duyurmaktı. Olur mu böyle Emin Bey, sorarım size. Bana verdikleri Babalar Günü hediyesini hiç unutamıyorum. Çok gücüme gidiyor. Normal bir vatandaş olarak tepkimi belirttim. Çalışmazsam ya hırsızlık yapacağım veya aç kalacağım. Çalışmak istiyorum ama engel oluyorlar. Şimdi işsizim ve boştayım. Sıkıntılı sıkıntılı dolaşıyorum. Sesimi sizin duyurabileceğinizi düşünerek yardımlarınızı bekliyorum. Teşekkür ederim."