Değirmenin suyu... Özel tren

BUGÜN AKP’nin İstanbul Kazlıçeşme’de mitingi var. Bindirilmiş kıtaların toplanması için oluk gibi paralar harcanıyor. İstanbul’un dört bir yanında el ilanları dağıtılıyor. "Kazlıçeşme miting alanına en kolay nasıl ulaşırsınız?" Miting alanına nasıl ulaşılacağı gösteriliyor. İşte bunlardan birkaç cümle:

"Miting alanına kolay ulaşımınızı sağlamak için gerekli önlemler alınmıştır. SAYISI ARTTIRILAN tren seferleri yanı sıra, Sirkeci’den kalkacak olan ÜCRETSİZ AK PARTİ TRENİ miting saatinde oraya en yakın istasyonda olacak. Miting alanına yakın tramvay istasyonlarından miting alanına ÜCRETSİZ ring seferleri düzenlenmiştir.

Ayrıca Eminönü Kazlıçeşme, Yenikapı Kazlıçeşme, Bakırköy Kazlıçeşme arasında ÜCRETSİZ ring seferleri konulmuştur.

Ring seferi yapacak araçlarda AK PARTİ pankartları yer alacaktır..."

Ücretsiz parti treni!.. Türkiye’de ilk kez tanık oluyoruz. Bindirilmiş kıtalar için ayrıca yüzlerce ücretsiz belediye otobüsü ve özel otobüs...

Değirmenin suyu iyi akıyor. Değirmenden ayrıca para fışkırıyor, devletin özel ücretsiz trenleri bile raylarda geziniyor. Hem de sayısı artırılmış olarak!

Ankara’da telefon rezaleti

DÜN Ankara mitingi vardı, belediye işçilerine ve öteki personele sözlü emir verildi:

"Hepiniz katılmak zorundasınız. Miting kalabalık olmalı."

Katılmayan başına ne geleceğini biliyordu! Hepsi katıldı.

Dahası var. İki günden beri Ankara’da on binlerce ev ve işyerinin (bizim gazetenin santralı dahil) gece gündüz demeden telefonu çalıyor. "Alo" diyorsunuz. Karşınızda banttan okuyan bir ses. Başbakan sesi!

"Ben Başbakan Recep Tayyip Erdoğan. Muhterem vatandaşım, sizi pazar günü Ankara’da düzenlediğimiz AKP mitingine bekliyorum..."

Bizim İsmet Solak cuma gecesi saat 24.00’te beni evden aradı:

"Emin, az önce telefon çalınca açtım, karşımda bir ses konuşuyor, beni mitinge davet ediyor. Ben senin aradığını, beni işlettiğini zannettim. Emin bırak gecenin bu saatinde bu numaraları falan dedim ama ses aynen devam edince sen olmadığını anladım. Boş yere günahını almış oldum!"

İsmet’
le gülüştük.

Ayrıca yine adresi Ankara’da olan on binlerce cep telefonuna gün boyunca AKP’den mesajlar gönderildi: "Mitinge bekliyoruz."

Sabah erken saatler, akşam uyku saatleri demeden insanlar taciz edildi, uyandırıldı. AKP bu telefon numaralarını kimden, nereden buluyordu? Tayyip Erdoğan sesini onlara hangi hakla dinletiyordu? Numaraları Araplara kelepir sattıkları (Türklüğü kalmayan) Telekom mu vermişti? Hangi cep telefonu şirketleri onlara çalışıp mesaj göndermelerini sağlamıştı?

İnsanları rahatsız etme hakkına nasıl sahip olmuşlardı?

AKP bu işler için para vermiş miydi, yoksa bedavaya mı getirmişti?

Vatandaş mektubu YORUMSUZ

VATANDAŞ Mehmet Yaztürk yazıyor:

"Sayın Çölaşan, size aşağıdaki konuda yazmaya karar vermem hiç de kolay olmadı. Ben emekli bir öğretmenim. Ev hanımı bir eşim, üniversiteye giden iki kızım var. Büyük kızım ... Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce öğretmenliğinde, küçük kızım ... ise 19 Mayıs Üniversitesi Sinop Sağlık Yüksek Okulu Hemşirelik bölümünde okuyor.
(Öğrencilerin isimlerini yazmıyorum. EÇ)

Kirada oturuyorum ve emekli maaşımdan başka gelirim yok. İş arıyorum, bulamıyorum.

Böyle giderse küçük kızımı okuldan alacağım. Çocuklarımın okumasına yardımcı olacaklara aracılık ederseniz size minnettar olurum. Sizden başka hiçbir kişiden bu konuda yardım istemedim. Bu şekildeki düşüncelerimi takdirinize bırakıyorum. Saygılarımla."

(Türkiye’nin tablosu işte bu. Bir yanda iktidar uğruna milletin katrilyonlarını har vurup harman savuranlar, öbür yanda milyonlarca böyleleri... Çocuklarını okuldan almayı düşünen, utana sıkıla gazeteciden yardım isteyen onurlu insanlar. İlgilenmek isteyen kişi ve kurumlara, emekli öğretmen Mehmet Yaztürk’ün adres ve telefonunu veririm.)
Yazarın Tüm Yazıları