Paylaş
Obradovic o isimlerden biridir. Hem Fenerbahçe’nin hem ülke basketbol tarihinde bir devir açmış, gidişiyle de o devri kapatmıştır. Obradovic’ten sonra olumlu ya da olumsuz artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Ülke basketbolunda Obradovic devrini sadece elde ettiği başarılarla açıklamak olanaksızdır. Obradovic’in bize yaptığı başka bir şeydir. Bunu iyi anlamak gerekiyor.
Obradovic ülke basketbolunda bir zihniyeti değiştirmiştir. Basketbol denen denklemi savunmadan, hücumdan filan değil takım olmak fikri üzerinden inşa etmiştir. Umutlu olmanın kenarda durup iyi şeyler olmasını dilemekle uzaktan yakından ilgisi olmadığını, meselenin; umudu yaratmak, ona emek vermek ve son saliseye kadar peşinden gitmek demek olduğunu öğretmiştir. Onu maçlarda takımı bin sayı gerideyken de bin sayı ilerdeyken de hep aynı yüz ifadesiyle görmemiz bundan sebeptir.
Obradovic’in yüzündeki ifadede bazılarının hırs sandığı şey esasında umuda verdiği emeğin yansımasıdır. Sanıyorum yazıyı ısrarla di’li gçmiş zamanda yazmam da gidişini kabullenmeyişimin karşılığıdır.
Obradovic dönüşsüz bir biçimde Fenerbahçe efsanesidir. Efsaneleriyle zamansız vedalardan çok yorgun olan Fenerbahçeliler için hem tanıdık hem çok zor. Alex’in arkasından şaşkınlıkla baktığımız gibi Obradovic’in arkasından da bakakaldık. Kalakaldık. Büyük bir veda ister miydik onu da tam bilemiyorum şimdi.
Bir gün ağzımdan öylece çıkan sonra zamanla takımla birlikte anılır olan “Dünyanın En Güzel Basketbol Takımı” ifadesini ne yapacağım şimdi ben? Obradovic’in bu ifadedeki ağırlığı o kadar çoktu ki. Önce onu çözmem lazım.
Obradovic, bir ülkede bir kuşağa bir sporu sevdiren adamdır. Basketbola, hayata, genç olmaya ilişkin temel eğitimini Koç Reeves’ten almış olan birkaç kuşağa da basketbol aşklarını yeniden hatırlatan hocadır. Obradovic sadece Fenerbahçe Basketbol Takımı’nın değil, ülke basketbolunun Beyaz Gölgesi’dir. O yüzden de Koç Reeves’in dediği gibi her zaman ve her yerde arkamızda olacaktır. Beyaz bir gölge gibi.
Koç Reeves’e rağmen, basketbol geleneğindeki yaygın kullanılışına rağmen, nedenini tam bilmiyorum ama “koç” kavramı çok sevemediğim bir kavramdır benim. “Hoca”lığı çok sevdiğimden olabilir. O yüzden izninizle Obradovic’e öyle veda etmek istiyorum.
Hocam hoşça kal.
Paylaş