Paylaş
25 şubesi olan bir anaokulu zincirinin sahibisiniz. Daha da büyüyecek misiniz?
- İnşallah daha da büyüyecek. Neşe Erberk okulları çoğaldıkça hayvan nüfusumuz da çoğalacak. Bu sene ilkokulumuz açılacak. Aileler buradan mezun olan çocuklarını yine aynı kurum bünyesinde eğitmek istiyorlardı. Zaten ben de yıllardır çok istiyordum, sonunda ilkokulumuzu açıyorum. Gelecekte ortaokul ve lise olarak yola devam edeceğim.
Okulda tavşanlar, tavuklar, evdeyse horoz ve köpek varmış?
- Evet. Kaplumbağalarımız, balıklarımız, gine domuzlarımız ve bir tane de yakışıklı horozumuz var. Evdeyse İran kedimiz ‘Şeytan’. Ama ismi gibi değildir, çok sakindir. Şeytan aile içinde birbirimize hitap biçimimiz zaten, evde çocuklar beni de şeytan diye çağırır.
Tavşan nüfusu kalabalık olsa gerek?
- Şimdilik altı tavşanlar. Çok daha fazlalardı ama çoğaldıkça bahçeye sığamaz oldular. Hal böyle olunca diğer okullara gönderdim. Kemerburgaz, Zekeriyaköy, Ataşehir ve hatta Konya’daki şubelerimize gittiler.
Liderleri hangisi?
- Remzi. Bir erkek daha var, ama Remzi onunla sürekli dalaş halinde. Çünkü Şukufe’yi ve diğer üç dişiyi paylaşamıyorlar. Kızlar iyi geçiniyor da erkeklerde sorun var. Kavga ettikleri için onları ayırdık.
Remzi böylesi bir şansı ilk nerede yakaladı ve buraya geldi?
- İlk olarak büyükbabası okulumuza geldi. Sonra onların çocukları oldu, sonra da Remzi ve kardeşleri. Çoğaldıkça diğer okullara gönderiyoruz. Oralardaki çocuklar da tavşanları yakından tanıma fırsatı buluyorlar.
Tavşanların yavrusunu alan, sonra terk eden çocuklar oldu mu burada?
- Yavruları sahiplenenler oldu. Ama okulumuzun çocukları çok bilinçli. “Biz bakamadık, siz bakın” diye buraya hayvanlarını getiren hiç çıkmadı. Velilerimiz de doğa ve hayvan bilincinde olduğu için çok şanslıyız. Okula gelen bazı yeni çocuklar hayvanlardan korkuyor. Anne, babaları da korkuyor. Çok üzülüyorum. “Dokunma, ısırır” gibi sözler duyuyorum. Oysa o kadar tatlılar ki... Yumuşacıktır Remzi.
Remzi’nin, üçüzlerinizle arası nasıl?
- Sık sık buraya gelip Remzi’yi ve ailesini okşuyorlar. Selin ve Alin’e oranla Lara daha yakın.
Kızlarınız da büyüdü, 13 yaşındalar değil mi?
- Boyuma geldiler. Örneğin gardırobumdan bulamadığım elbiselerimi odalarından topluyorum. Takma adları ‘Şeytan cüceler’. Üçü de melek yüzlü şeytanlarım benim.
Paylaş