Kadınlar Günü için müzik

25. yılını Süreyya Operası’nda geçtiğimiz aralık ayında bir konserle kutlayan Lila Müzik, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, üç Fransız ve bir Alman kadın bestecinin eserlerinden oluşan “Yansımalar / Reflections” başlıklı albümü dijital platformlarda yayınlıyor.

Haberin Devamı

Albümde, 1804-1944 yılları arasında Fransa ve Almanya’da yaşayan Romantik dönem kadın bestecilerinden Pauline Viardot, Cécile Chaminade, Louise Farrenc ve Clara Schumann’ın eserleri yer alıyor.

Kadın bestecilerin eserlerini, isimlerinden övgüyle bahsedilen keman sanatçısı Nilay Sancar (Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nda baş keman yardımcısı, Borusan Quartet üyesi ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Devlet Konservatuvarı öğretim üyesi-Doçent) ile genç piyanist Beril Eren (MSGÜ İstanbul Devlet Konservatuvarı öğretim üyesi) yorumluyor. Nilay Sancar ve Beril Eren aynı zamanda bu projeyi hayata geçirdiler ve uzun zamandır Türkiye’nin farklı şehirlerinde çok sayıda konserler verdiler.

Albümün kıymetli olan bir başka özelliği daha var. Albümde iki eseri seslendirilen besteci Cécile Chaminade, bundan 124 yıl önce İstanbul’a gelmiş. 1913’te Légion d’Honneur alan ilk kadın besteci olan Chaminade, 1901 yılının nisan ayında İstanbul’da, Sultan II. Abdülhamid ve ailesinin huzurunda, Yıldız Sarayı’nda bir konser vermiş. Konserde çaldığı eserler Sultan ve ailesi tarafından çok beğenilince kendisine bir nişan takdim edilmişti. Chaminade, İstanbul’daki ikinci konserini ise Beyoğlu’nda Union Française Salonu’nda gerçekleştirmişti.

Kadınlar Günü için müzik

Haberin Devamı

Kadınlar ve sanat üzerine iki yazıdan seçmeler:

Esin Perilerinin Yaratıcı Güce Ulaşma Serüveni ve de Kadın Bestecilerin Bitmeyen Çabası.”

Aydın Büke

Mitolojideki tanımlamalara karşın, tarih boyunca kadınlar yaratıcı sanatçı olmak için büyük mücadele vermiş, yalnızca ilham veren esin perileri olarak kalmak istememişlerdir.

Büke, bu yazısında başta filozoflar olarak erkeklerin kadın yaratıcılığını görmezden geldiğini belirtmektedir.

Büke, şu tespiti yapıyor:

Bu kayıtta yapıtları yer alan 19. yüzyılda dünyaya gelen dört kadın bestecinin yaşam öyküsü birbiriyle pek çok yönden benzerlikler gösteriyor.

İstanbul’da da çalan Cécile Chaminade (1857 – 1944) için George Bizet, ‘ Küçük Mozart‘ diye söz etmiştir.”

Haberin Devamı

Fatmagül Berktay’ın yazısının başlığı:

Kadınlar için yaratmak bir meydan okumadır.”

Berktay, yazısında kadınların müzik dünyasındaki çabalarının tarihini işliyor.

Babalarının müzik konusundaki yeteneklerini nasıl karşıladıklarını yazıya getiriyor.

Berktay yazısını şöyle noktalıyor:

Ne var ki kadınlar yarattıkça, yazdıkça güçlerinin ve özgürleşme arzularının bilincine daha çok vardılar. Sanat aracılığıyla kendini ifade etmek, dayatılan sessizliğe son verip kendi adını kendi koyabilmek, kadınlık durumunu insanlık durumuyla ilişkilendirmek anlamına geliyordu. Dolayısıyla kadın kurtuluş hareketleri, kadınların özel insanlıklarına sahip çıkma uğrundaki kollektif bir çaba olarak değerlendirilebilinir. 19. yüzyılda başlayan ve giderek güçlenen bu kollektif hak mücadelesi 20. yüzyılda önemli yasal/siyasal kazanımlara yol açtı. Ama günümüz koşullarının da ortaya koyduğu gibi, kadınların özgürleşme mücadelesi hiç bitmeyen ve sürekli olarak yeniden kazanılması gereken bir süreç. İnsanlığın özgürleşme yolunun çok uzun ve engebeli olduğu açık ama bütün zorluklara rağmen yaratmaya cesaret ederek kadınlara çok şey borçluyuz.”

Haberin Devamı

Lila Müzik, kadın besteciler çalışması dolayısıyla bu iki yazıyı yayınladıkları için teşekkür ederim.

 

Yazarın Tüm Yazıları