Paylaş
Yaşamımda hem insan hem müzikçi olarak önemli bir yeri vardır. Onun müzik yazarı olmasında katkım beni daima mutlu etmiştir.
Serhan Yedig’in hazırladığı “Filiz Ali’ye Armağan-Hayal Kurma ve Gerçekleştirme Sanatı” kitabı çok başarılı bir çalışma.
Sevda-Cenap And Müzik Vakfı’nın yayımladığı kitabın gerekçesi Vakıf Onur Ödülü Altın Madalyası’nın verilmesi...
“Vakıf Yönetim Kurulu, Danışma Kurulu’nun önerisi doğrultusunda 2023 Yılı Vakıf Onur Ödülü Altın Madalyası’nın yazar, müzik eleştirmeni ve sanat yöneticiliği kimliklerinin yanı sıra kuruluşuna ve yaşatılmasına öncülük ettiği Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi ve Müzik Festivali ile genç yeteneklerin gelişimlerine, ülkemizin tanınırlığına ve Türkiye’de Klasik Batı Müziğinin yaygınlaşmasına katkıları nedeniyle eğitmen, piyanist ve müzikolog Prof. Filiz Ali’ye verilmesini oybirliği ile kararlaştırmıştır.”
Sadece bir müzisyen olarak kendi dünyasının içine kapanmamış genç kuşakların yetişmesi için çaba göstermiştir.
Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan kitap için yaptığım konuşma güzel, unutulmaz anılarım içinde yerini almıştır.
Konuşmama Nice Yıllara Filiz Abla diye başladım, çünkü ikimizin de doğum tarihi 1937 idi, onun tarihi eylül benimki aralık olduğu için bu farka değinmiştim.
KİTABIN İÇİNDEKİLER SIRALAMASI
Sevda-Cenap And Müzik Vakfı Yönetim Kurulu Kararı
SCA Müzik Vakfı Başkanı Ali Başman’ın Konuşması
Sunu: Serhan Yedig
Bölüm I / Sabahattin Ali ile Mutlu Çocukluk Günleri
Bölüm II / Ankara Devlet Konservatuvarı’nda Dokuz Yıl
Bölüm III / Yeni Dünyada Keşif Serüveni
Bölüm IV / ADK’da bir Piyano İşçisi
Bölüm V / Nihayet İstanbul
Bölüm VI / İz Bırakan Yetimli Yıllar
Bölüm VII / AIMA
Bölüm VIII / Tanıklıklar
KİTAPTAN
Serhan Yedig: Sık görüştüğünüz, etkileşime girdiğiniz kişilerden kimleri hatırlıyorsunuz?
Filiz Ali: “1960-70’li yılların özelliği farklı sanat dallarından kişilerin bir araya gelip fikir alışverişinde bulunması, birbirine destek vermesi, ortak işler yapmasıydı. 1980’den sonra sanat dalları arasındaki bağlantılar koptu. O yıllarda evlerde, meyhanelerde buluşulurdu. Gece yarılarına kadar sohbet edilirdi. Sıkıyönetim ve sokağa çıkma yasağı dönemlerinde evler tek seçeneğimizdi. Koltuklarda, kanepelerde sabahlanılırdı. Edebiyatçı Onat Kutlar ve Demir Özlü eşimin fakülteden arkadaşlarıydı. ADK’dan arkadaşım arpist Uğurtan Aksel’in eşi mimar Ergün Aksel resim meraklısıydı. Plastik sanatlar çevresinden pek çok ismi tanırdı. Akademi çevresiyle yakındık. Evimize gelip giden dostlardan ilk aklıma gelenler Vüs’atBener, Cevat Çapan, Güngör Dilmen, Bertan Onaran, Teoman Aktürel, Sevgi Özdamar, Doğan Hızlan, Atilla Özkırımlı, Asım Bezirci. Resim çevresinden ise Bedri Rahmi Eyüboğlu, Eren Eyüboğlu, Devrim Erbil, Ömer Uluç, Mehmet Güleryüz, Şadi Çalık, Mengü Ertel, mimar Doğan Kuban, Ersen Gürsel... Paris’te tanıştığım Cihat Burak aile dostumuzdu. Teklifsiz, içten bir ilişkimiz vardı. Yılbaşını evde kutladığımız bir akşamın sabahında uyandığımda Cihat Burak’ı yemek masasında akşamdan kalan pilavı yerken bulmuştum.”
KISA TANITIM
“Filiz Ali piyanist, eğitimci, radyo programcısı, yazar, sanat yönetmeni, Türkiye’nin ilk yaz ustalık sınıflarının kurucusu...
Tek boyutluluğun yaygın olduğu Türkiye’de, Filiz Ali nadir rastlanan çok boyutlu aydınlarımızdan.
Yarım yüzyılı aşkın zamandır kristal prizma gibi çevresine ışık saçıyor. Hayal kuruyor, çevresini harekete geçiriyor ve düşündüklerini gerçekleştiriyor. Hep müziğin hizmetinde, yarınlar adına genç müzikçilerin yanında. Bu kitapta Filiz Ali 14 saatlik söyleşiyle hayatını, hayal kurup gerçekleştirme sanatının inceliklerini anlatıyor. 23 tanık, Filiz Ali’nin hayatının farklı dönemleriyle ilgili gözlemlerini aktarıyor. 62 yıl önce Bülent Arel’in New York’ta kaydettiği Filiz Ali’nin yayımlanmamış resital plağı ilk kez müzikseverlere ulaşıyor.”
Yazımı açış konuşmam gibi noktalıyorum.
Nice kitaplara Filiz Abla, nice başarılara.
(Sevda Cenap And Müzik Vakfı Yayınları)
Paylaş