Uluslararası gündemde de yerini alıyor.
Not vermeler, jüri kararları günlük haberlerde epey bir yer tutuyor.
Ayrıca her şehir de mutfağını çeşitli vesilelerle birçok alanda tanıtıyor. Tanıtımlar iki açıdan bir gereksinimi karşılıyor. Birincisi o şehirden başka yere göç edenler alıştıkları ağız tadını buluyorlar, diğer kesim de o şehir dışındaki lezzetleri tadıyor. Gerçek şu ki, mutfaklar sınırları aşıyor.
Bazı temel kitaplar var ki onları okumadan yemekleri öğrenemezsiniz.
Kaynak kitapların başında ‘Melceüt-Tabbâhîn - Aşçıların Sığınağı’ geliyor.
Mehmed Kâmil’in kitabını (ö.1844’den sonra) Günay Kut-Turgut Kut yayına hazırladı.
Rahmetli arkadaşım Turgut Kut’un bu alanda çalışmaları vardır.
‘Yemek ve Kültür’ün yeni sayısını da okudum, ilgi çeken yazıları aktarmak isterim.
15 Kasım -15 Aralık tarihleri arasında da bir Bilge Karasu sergisi açılacak.
Açılış ve bazı konu başlıkları:
- Açılış -Özlediğim Bilge
Murathan Mungan
- Bilge Karasu Edebiyatı
Jale Parla (Moderatör)
Enis Batur
Adı: Classic Ephemera
Klasik müzik konusunda merak ettiklerinizin yanıtını bu kitapta bulabileceksiniz.
Kitabın düzeni şöyle:
Ünlü bestecilerin biyografileri, müzik konusunda bestecilerin, orkestra şeflerinin sözleri, enstrümanlarla ilgili bilgi.
Seçtiğim bazı ana başlıklar:
- Orkestranın enstrümanları
- Opera
- Üç Tenor nerede, hangi tarihte konser verdiler? Domingo - Pavarotti – Carreras.
Atatürk için yazılmış şiirlerin eksikliğini.
10 Kasım’lar bizim kuşağın anılarında yer alır.
O gün birtakım yasaklar konur, çeşitli salonlarda Atatürk anlatılırdı.
Özellikle Cağaloğlu’nda eski Talebe Birliği salonu çok ilgi görürdü.
Konuşanların çoğu da onun hakkında yazılmış şiirleri okurdu. Benden önceki kuşağın tanınmış şairleri mutlaka Atatürk hakkında şiir yazmışlardır.
Merak edenler internete bir göz atabilirler.
Şiir yerine inceleme kitaplarının çıkması duygudan düşünceye yönelişimizin bir göstergesi.
Oysa
Orada çalışanlar da yeni çıkan kitapları okurlara sunarlar, seçimde yardımcı olurlardı. Kitap dergileri yoktu. AVM’ler daha açılmamıştı. Şimdi ise her kitapçıda neyi sorsanız internete bakıp oradaki yazılı bilgiyi aktarıyorlar.
Batı’da gördüğüm kitapçı örnekleri bir zamanlar İstanbul’da da yapılmıştı.
Kitapçıya girer, kitaplara bakar, birini seçer, oradaki koltuğa oturup kitabı karıştırabilirdiniz. Beraberinde çay ve kahve de içebilirdiniz. Önsözü ya da arka kapak yazısını okuyarak beğendiğinizi seçebilirdiniz.
Seyyar satıcılarda da dergileri bulurdunuz. Şimdi birçok edebiyat sanat dergisini büyük kitapçılarda da bulamazsınız.
World Literature Today dergisinin son sayısında Amerika’nın çeşitli kentlerindeki kitapçıların listesini okuyunca bu kitapçıları anımsadım.
Dergideki kitapçılar:
- Dog – Eared Books
Ames, Iowa
Bir ‘özel sayı’yı tanıtacağım.
Dârülmülk Konya dergisinin Mevlânâ özel sayısı, yayın kurulunun bir sunumuyla başlıyor ve aramızdan ayrılan ‘Vuslat’ sayısını hazırlayan anılıyor:
“Mustafa Sabri Küçükaşçı (22 Aralık 1963 - 29 Temmuz 2023).
Bir talebe heyecanı
Muhabbeti ve gayretiyle hazırladığı
‘Vuslat’ özel sayımızı
Son bir hatıra gibi bırakarak aramızdan ayrılan
Muhterem hocamızı sevgi, saygı ve rahmetle yâd ediyoruz.”
Ben de bu hafta Ayça Örer-Vahit Uysal’ın hazırladığı Neşet Ertaş kitabını okudum.
Sunuş Ekrem İmamoğlu’nun.
Ayça Örer’in Önsöz’ünü okuyalım önce: “Elinizde tuttuğunuz kitap, tabii ki pek çok insanın aklının, kalbinin ve emeğinin eseri. İmzasını gördükleriniz dışında, Neşet Ertaş’ın hatırasını yaşatan, hikâyesini anlatan, eserlerini hakkıyla yorumlamaya çalışan ve bir yerlerde ismini anan herkes bu eserin oluşmasına katıda bulundu. Kitabın hazırlık döneminde, ailesinin bu büyük emaneti nasıl içtenlikle, nasıl Ertaş ismine zerre halel getirmeyecek kararlılıkla koruduğuna şahitlik ettim.
Bunu da not düşmek isterim.
Ancak üç ayrı şahsi teşekkürü borç bilirim.
Birinci teşekkür, Neşet Ertaş’ın içinden çıktığı Abdallara.
İkinci teşekkür,
Fuarda doğum günü düzenlenen anma toplantısının yanı sıra bir de kitap hazırlandı.
Kenan Kocatürk ile Metin Celâl’ın hazırladığı kitabın adı; ‘Deniz Kavukçuoğlu 80 Yaşında!’
Kitabın tanıtımı şöyleydi:
“Deniz Kavukçuoğlu, hayatını dolu dolu yaşamış bir ağabeyimiz, dostumuzdu. Geriye birbirinden kıymetli eserler, dostluklar, anılar bırakıp gitti.
30 Mayıs 2023’te kaybettiğimiz değerli ağabeyimiz Deniz Kavukçuoğlu’nu 80. doğum günü olan 30 Ekim 2023’te anıyoruz. Bu anma kitabında Deniz Kavukçuoğlu hakkında medyada çıkan yazılarla birlikte dostlarının veda yazılarına, anılarına yer veriyoruz.”
İlk sayfada Deniz’in biyografisini okuyacaksınız.
Kitapta yirmi dokuz yazı var.