2009 Avrupa Şampiyonası eleme grubu kuraları çekildi. Grubumuzda Fransa, Ukrayna ve Belçika var. Grupta ilk iki dereceyi alan takımlar, 2009 Avrupa Şampiyonası’na gitme hakkını elde edecek.
Ancak, grupların içinde en kötü ikinci pozisyondaki takım devre dışı kalacak. Bu kural (diğer grupları incelediğimizde) bizim grup için çok tehlikeli. Ve büyük ihtimalle en kötü ikinci, bizim grubumuzdan çıkacak.
Gelelim gruptaki şansımıza... Belçika grubun en zayıf takımı. İçeride ve dışarıda bu takıma yenilen ekip zaten şampiyona dışında kalır. Fransa ve Ukrayna ile son resmi şampiyonalarda oynadığımız maçlara baktığımızda, 2006’da Japonya’da yapılan Dünya Şampiyonası’nda Fransa’ya 84-56, 2007’de İspanya’daki Avrupa Şampiyonası’nda yine Fransa’ya 85-54 yenilmişiz. Bu maçlarda takımın başında Bogdan Tanjevic vardı. Yine resmi maçlardan 2003 Avrupa Şampiyonası’na gidebilmek için Ukrayna ile oynadığımız iki maçtan birinde İstanbul’da 80-67 galip gelirken, Kiev’de 74-73 yenilmiştik. 2003’de Avrupa Şampiyonası’nda da grubumuzdaki Ukrayna’yı bu kez 77-69 yenmiştik. Bu maçlardaki antrenörümüz ise Aydın Örs’tü.
Grubun iddialısı Fransa
Yukarıdaki neticelere baktığımda, Fransa’yı grubumuzun en iddialı takımı olarak görüyorum. Ukrayna’yı da deplasmanda ve içeride yenebildiğimiz taktirde bu gruptan çıkacağımızı tahmin ediyorum. Yukarıdaki verilere bakarak da tahminde bulunmamın pek sağlıklı olduğunu düşünmüyorum. Bizim için önemli olan, son senelerde yakaladığımız çok iyi jenerasyonun yönetim ve teknik heyetle birlikte takım haline getirebilmek. 2001 Avrupa Şampiyonası ve 2006 Dünya Şampiyonası hariç son senelerin en yetenekli oyuncularına sahip milli takımımız, istenilen seviyede basketbol oynayamadığı gibi takım içinde yaşanan huzursuzluklar milli takımımızı devamlı aşağıya çekti.
Tek vücut olmalıyız
Ülkemizde yapılacak olan 2010 Dünya Şampiyonası’nda hedefimiz olan final oynamayı gerçekleştirebilmemiz için artık önümüzde çok az bir zaman kaldı. NBA’de harikalar yaratan Hidayet Türkoğlu ve Mehmet Okur ile diğer oyuncuların bir an önce kendi aralarında, sonra da yönetim ve teknik heyetle tek vücut olması aynı 2001 Avrupa Şampiyonası ve 2006 Dünya Şampiyonası’nda yenilgiyi kabul etmeyen, savaşçı bir takım haline gelmesi gerekiyor. Bu konuda herkes üzerine düşen görevi yapmadığı taktirde, 2009 Avrupa Şampiyonası’na gitmemiz hayal olacağı gibi, 2010 Dünya Şampiyonası için de final oynamamız gibi bir şey düşünülemez. Bu konuda ben çok ümitliyim. Çünkü milli takımı teşkil eden oyuncularımız artık belirli bir yaşa geldiler ve basketbol olarak da olgun bir dönem yaşamaktalar.
Geriye bakarak nerede yanlış yapıldığının hesabını yapabilirler ve ülkemizin bundan sonraki şampiyonalarda başarılı olabilmesi için birbirlerine sarılabilirler. Bu gerçekleştiği taktirde bizim önümüzde hiçbir takım duramayacağı gibi grubumuzda da Fransa, Ukrayna rakibimiz dahi olamaz.