ÖNCE güzel bir salata, sonra tadımlık kalamar, karides, midye tava, ardından da balık olarak dil şiş ve kaymaklı kabak tatlısı ısmarladık..
Kendimizi, Şükrü Saraçoğlu Stadı'ndaki ‘‘ziyafete’’ tam anlamıyla hazırladık.. Siparişi verdik, 90 dakika bekledik, masaya hiçbir şey gelmedi.
En sonunda garson, özür dilercesine ‘‘Elimizde olmayan nedenlerle siparişinizi getiremedik. Bir dahaki sefere, müessesemiz adına davetlisiniz. Lütfen, hiç değilse bir çay-kahvemizi için’’ dedi. Biz de nezaketen, birer orta kahve ile yetindik. Aç karnına, sadece orta kahve ile ne kadar mutlu olabilirseniz, biz de guruldayan midemizle o kadar olduk..
Şimdi düşünüyorum.. Bu stada bedava ziyafete davet edildik ama, doğru dürüst bir şey yiyeceğimiz şüpheli. Yanımıza tedbir olarak iki-üç sandviç almazsak, her zaman aç karnına buradan en yakın lokantaya kadar yürümek zorunda kalırız. F.Bahçe'de futbol adına değişen fazla bir şey yok.. Aradan geçen bir aylık süre ve duyduğumuz transfer masalları var, o kadar.. Tarantino kardeşler bile, böyle bir transfer senaryosunu film haline getiremez!
İsmail bu kez güldürdü
Rizespor karşısında, F.Bahçe savunmasında göze batan tek isim İsmail Güldüren.. Taraftarının yüzünü, bu kez gerçekten güldürüyor. Volkan, görevini yapıyor. Ancak, Ali Güneş, Tomas ve Luciano, ‘‘olsalar da olur, olmasalar da’’ dedirten cinsten. Orta sahada Rebrov çalışkan, Serhat'la yer değiştiren Tuncay ise oynadığı 45 dakika içinde tel tel dökülüyor. Topu eziyor, kaptırıyor, rakibinin ayağına atıyor ve olumlu tek hareket yapmıyor. Ümit ile Selçuk da, beklenen kıvamlarında değiller. Forvette Nobre ile Hooijdonk, uyum içinde ve etkili görünüyorlar. Nobre iyi bir kumaş. Gene de Nobre'yi övmekte fazla aceleci davranmayalım. Bekleyelim, görelim..
Rize'nin başına gelenler...
Ç.Rizespor'un başına gelenler, pişmiş tavuğun başına gelmedi. Cezalı oyuncu oynattı, 3 puanı Trabzon maçında gitti. Hakem Ali Aydın hata yaptı, F.Bahçe'den aldığı 1 puan da Erman'ın tabiriyle ‘‘badem oldu..’’ Üstelik, Koray'ın Ümit Özat'ı düşürdüğü gerekçesiyle, Bülent Demirlek'in verdiği penaltı kararı da, Koray'a gösterdiği kırmızı kart da bana göre yanlıştı. 10 kişi kalan, moralman çöken bir takımın, sahadan farklı yenilgiyle ayrılması da kaçınılmazdı..
Şunu bilir, şunu söylerim.. F.Bahçe iyi futbol oynamıyor. Seyredene zevk vermiyor. Şampiyon adayı Beşiktaş 10-15 bin seyirciye oynarken, tribünleri tıklım tıklım dolduran taraftarına ‘‘Oh be.. Bu maça iyi ki gelmişim’’ dedirtemiyor. Aldığı galibiyetler, puan cetvelinde 2. sıraya yükselmesi, bu gerçeği değiştirmez.. Tanrı, sarı lacivertlileri ‘‘ne ekerse onu biçeceği’’ günlerden korusun!