Paylaş
Hangi sanayiciyle konuşsam nitelikli insan bulmakta zorluk yaşadıklarını söylüyor.
Ama benzer yorumlara artık Avrupa’nın gelişmiş ülkelerinde de rastlıyorum.
Avrupa’da birçok ülke altın vize uygulamalarıyla hem yatırımcı, hem de işçi bünyesine çekerken; Almanya bu politikaya her zaman muhafazakar yaklaşmıştı.
Almanya bile son yıllarda farklı bir politika izler oldu.
Örneğin fırsat kartı en son uygulamalardan biri...
Fırsat Kartı, AB üyesi olmayan vatandaşların iş aramak için bir yıl süreyle Almanya'ya gelmelerine olanak tanıyor.
Almanya, özellikle mühendislik, bilgi teknolojileri ve sağlık alanlarındaki açığı kapatmak için yılda yaklaşık 400 bin yeni vasıflı çalışana ihtiyaç duyuyor.
Peki Türkiye neden benzer bir modeli uygulamasın? Ülkemizin de genç ve nitelikli iş gücünü kaybetmemesi, onları burada tutarak ülkemizin gelişimine katkı sağlamaları için yeni adımlar atması gerekiyor. İzmir, bu gençler için mükemmel bir seçenek olabilir.
Türkiye'nin geleceği, iyi yetişmiş, nitelikli gençlerinde saklı. Ne yazık ki birçok genç yetenek, daha iyi iş ve yaşam koşulları bulmak umuduyla yurt dışına göç ediyor. Bu beyin göçünü durdurmak ve gençlerimizi ülkemizde tutmak için yeni politikalar geliştirmeliyiz. Almanya’nın Fırsat Kartı uygulaması, bize bu konuda ilham verebilir.
İzmir, Türkiye’nin batısında yer alan, modern yaşam koşulları, gelişmiş altyapısı ve kültürel zenginlikleri ile gençler için ideal bir şehir. Teknoloji ve inovasyon merkezleri, üniversiteleri ve dinamik iş hayatı ile İzmir, nitelikli gençlerimizi çekmek ve burada tutmak için mükemmel bir yer. Şehrin sunduğu yüksek yaşam kalitesi ve iş imkanları, gençlerin yurt dışına gitmek yerine İzmir’de kalmayı tercih etmelerini sağlayabilir.
Aynı şekilde Kanada da benzer bir model uygulayarak nitelikli göçmenleri ülkesine çekiyor. Kanada, Express Entry sistemi ile yabancı işçilerin kolayca ülkeye yerleşmelerini sağlıyor. Bu sistem, iş gücü açığını kapatmak ve ekonomik büyümeyi desteklemek için etkili bir yol sunuyor.
Örneğin, İzmir'de hayata geçirilecek bir “Fırsat Kartı” uygulaması, gençlerin bir yıl boyunca iş aramalarını ve bu süre zarfında yarı zamanlı çalışmalarını mümkün kılabilir. Böylece, gençlerimiz hem iş deneyimi kazanır hem de ülkemizin gelişimine katkı sağlar.
Son yıllarda İzmir’deki odalar birlikte hareket ediyorlar ve ortak birçok projede ortak irade gösteriyorlar.
Bence İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası ve İzmir Ticaret Borsası bakanlıkların da desteğini alarak bir proje geliştirebilir.
Neden olmasın?
Türkiye gençlerimizi kaybetmemek için kendi “Fırsat Kartı” modelini geliştirmelidir. Bu model nitelikli gençlerin Türkiye'de kalmasını teşvik edecek çeşitli avantajlar sunmalıdır. Örneğin vergi indirimleri, iş kurma desteği ve eğitim fırsatları gibi teşvikler, gençlerin burada kalmasını ve ülkemizin kalkınmasına katkı sağlamalarını mümkün kılabilir.
Ben bu model için İzmir’i öneriyorum.
Ve odaların bu proje için kaynak yaratabileceğini düşünüyorum.
Sonuç olarak Türkiye’nin geleceği gençlerimizde saklı. Onları burada tutmak ve potansiyellerini gerçekleştirmeleri için gerekli ortamı sağlamak, ülkemizin kalkınması için büyük önem taşıyor. İzmir gibi modern ve dinamik şehirlerimiz, bu gençler için ideal bir yaşam ve çalışma ortamı sunabilir. Almanya ve Kanada’nın başarılı modellerinden ilham alabilirler.
Mourinho’nun gelmesi
Türkiye için fırsat
Fenerbahçe'de teknik direktörlük görevine dünyaca ünlü isim Jose Mourinho getirildi. Kariyeri boyunca birçok şampiyonluk kazanmış, kupalar kaldırmış bir hoca Mourinho... Türkiye futbolda zor bir ligdir; başarılı olup olmayacağını göreceğiz.
Ama şunu söylemeliyim.
Jose Mourinho’nun Türkiye’ye gelmesi dünya medyasında yakından takip ediliyor.
Pazar günkü imza törenini birçok spor kanalı canlı verdi.
Ben olaya sadece Fenerbahçe penceresinden bakmıyorum.
Bu imza ve Mourinho gibi bir ismin Türkiye’ye gelmesi ülkenin tanıtılması, anlatılması için önemli bir olaydır.
Göreceksiniz Mourinho Türkiye’de kaldığı sürece birçok kişi Türkiye’yi, İstanbul’u daha yakından takip edecek.
Ve yine göreceksiniz bu bile turizmde bize artı yazacaktır.
Spor artık büyük bir endüstri ve Türkiye de bu endüstriden daha iyi yararlanmalıdır.
Her fırsatta yazıyor ve hatırlatıyorum.
Sporun sahalarda, salonlarda tatlı bir rekabet içinde olması gerekir.
Bizde ise bir toplumsal mühendislik gibi algılanıyor.
Siyasette olduğu gibi...
Taraftar olmayı tercih etmeliyiz.
Fanatizmin spora zarar verdiğini görmeliyiz.
Jose Mourinho gibi bir ismin Türkiye’de olması önemli bir fırsattır.
Bodrum’u tebrik ederim
Sıra şimdi Karşıyaka’da
Bodrum Spor’u kutluyorum. Amatörden Süper Lig’e uzanan yolculuklarını yakından takip ettik. Sekiz yılda beş şampiyonluk kazanarak harika bir hikaye yazdılar. Bodrum’un Süper Lig’de kalıcı olmasını da dilerim. Şimdi sıra Karşıyaka’da... Karşıyaka yeni yönetimini seçti ve İlker Ergüllü yeniden başkan seçildi. Karşıyaka hiç de hak etmediği bir ligde futbol oynuyor. Pınar Karşıyaka camiayı her zaman gururlandıran bir basket takımı oldu. Ama artık futbolda da başarı hikayesinin başlaması gerekiyor.
Ergüllü’nün öncelikli hedefi bu olmalıdır.
Paylaş