Paylaş
Yunanistan Golden Visa için yeni şartlar belirledi. Yatırımcılar 250 bin ile 800 bin euro arasında yatırım yaparak bu uygulamadan yararlanabiliyor. Ama şehir merkezleri 250 binden 500’e, şimdi de 500 binden 800 bin euroya çıkarıldı. Yeni yasa 31 Mart 2024'te yürürlüğe girdi ama yatırımını tamamlamayanlar için Nisan 2025'e kadar ek süre verilecek. Türkler, yüksek kabul oranı ve kira getirisi nedeniyle Yunanistan'ı tercih ediyor. Ve Çin’den sonra Yunanistan’a en fazla yatırım yapan ikinci ülke Türkiye oldu.
Ve İspanya...
İspanya hükümeti, ev satın almaları ya da yatırım yapmaları halinde yabancılara oturma izni verilmesini öngören altın vize uygulamasının kaldırılacağını açıkladı. Başbakan Pedro Sanchez, “Konutun spekülatif bir iş değil, bir hak olduğunu güvence altına almak için gerekli tedbirleri alacağız” dedi.
Yabancı yatırımcıların kolay oturma izni almalarına olanak sağlayan altın vize uygulamasına, yaşadığı ekonomik krizden dolayı 2013'te geçen İspanya şimdiye kadar bunu, en az 1 milyon euroluk katılım ile İspanyol şirketlerinin hisselerine yatırım yapma, İspanya'da banka hesabında en az 1 milyon Euro tutma, iş kurma ya da en az 500 bin euroluk gayrimenkul satın alma karşılığında verdi. Ama İspanyollar gördü ki bu vizeden yararlananların yüzde 96'sı gayrimenkul alımıyla bunu yaptı.
Türkiye’de de birçok yabancı kimisi yatırım, kimisi de vatandaş olmak için gayrimenkul alıyor.
Son düzenlemeyle 400 bin dolar değerinde gayrimenkul satın alan yabancılar, doğrudan Türk vatandaşlığına başvurma hakkı kazanıyor.
Bizde vatandaşlık için gayrimenkul alımlarında gerekli olan rakam Eylül 2018'de 1 milyon dolardı.
Bu rakam daha sonra 250 bine düşürüldü, sonra 2022'de 400 bin dolara çıkarıldı.
Sonuç olarak istatistiklere göre yabancılara konut satışı her yıl en az yüzde 20 artarak devam ediyor.
Son dönemde bu satışlar biraz kesilse de Türkiye’ye gelen yabancı sayısı az değil.
Avrupa bu uygulamayı konut fiyatlarının aşırı artmasından, dolayısıyla kiraların da aşırı yükselmesinden dolayı kaldırıyor.
Her ülke kendi iç dengesini kurmaya çalışıyor.
Bizde dengeler bozuldu.
Üstelik ev sahibi kiracı ilişkilerinde de hasarlar olmaya başladı.
Türkiye’nin de bu oturum, vatandaşlık gibi konuları yeniden düzenlemesi gerektiğine inanıyorum.
Bir İspanya’dan bir de
Türkiye’den örnek
GEÇEN gün İspanya’da yaşayan bir arkadaşım anlattı.
İspanyol medyasında bir süredir bir konu işleniyormuş.
İspanya’da ikametgah olmayan boş eve yabancıların ev sahibinin rızası olmadan yerleşmesi “haneye tecavüz” sayılmıyor. Eğer eve yerleşilmesini takip eden 48 saat içinde kolluk kuvvetleri haberdar edilmezse, polis ya da jandarmanın tahliye için müdahale yetkisi de bulunmuyor.
Buna “occupation” deniliyor.
Yani işgal...
O yüzden İspanya’da kimse evine “kiralık” ya da” satılık” levhası asmıyor.
Sizin bilginiz dışında, kilidi kırıp evinize yerleşmişler ve bir süredir orada yaşıyorlar. Polise haber veriyorsunuz ama tahliye işlemi yapamayacaklarını söylüyorlar. Mahkemeye gitmeniz ve karar aldırmanız gerekiyor. Bunun için de üç aydan başlayıp iki yıla kadar uzanan bir süreç söz konusu.
Bu konu İspanyolları sıkmaya, yormaya başlamış.
Medya konuyu işleyerek hükümetten yasal düzenlemeler istiyor.
Bir anlamda bu yasal süreçleri hızlandırılmasını talep ediyor.
Arkadaşım işi için İspanya’da yaşıyor.
Yakında Türkiye’ye geri dönecek.
İspanya’ya giderken kendi evini kiraya vermiş; dört yıl sonra döneceğini söylemiş, bunun için de kiracısından bir taahhütname almış.
Ve geri dönüşü belli olunca aramış, evden çıkmasını istemiş.
Kiracısı “Çıkmıyorum” demiş.
Taahhütnameyi hatırlatmış; “Benim imzam değil” demiş.
İş mahkemeye gitmiş.
Bilirkişi kararını vermiş; “İmza kiracıya ait” denmiş.
Ne ceza var; ne bir şey...
Şimdi tahliye kararını bekliyor.
Tabii ne zaman olacağı belli değil.
Arkadaşım dedi ki;
“İspanya medyası evlere giren ve işgal edenleri konuşuyor, yasal düzenlemeler istiyor. Bizde ise söz verip, imza atan ve bunu baştan kabul edenlerin yasalara meydan okuması var. Bütün bunların yeniden değerlendirilip düzenlenmesi gerekiyor...”
Çok haklı...
Seçimsiz dört yıl
31 Mart sonrasında siyasetin tonu da, üslubu da değişti. Bundan memnunum, memnunuz. Türkiye çok sık sandığa giden bir ülke... Gerçi bu süreçler de demokrasimizi olgunlaştırıyor ama seçim demek tansiyonun da yükselmesi demek. Seçimsiz bir dört yılı Türkiye iyi değerlendirmeli. Toplumda huzursuzluğa neden olan bazı konular için uzlaşma zeminini aramalı. Ben bu dönemin Türkiye’ye iyi geleceğini düşünüyorum. Ve her partinin bunu iyi değerlendireceğine inanıyorum.
Bazı projeler çok önemli
PEKİ seçim döneminde verilen vaatleri unutalım mı? Hayır… Zaman zaman hatırlatalım, hatırlayalım. Örneğin AK parti İzmir Büyükşehir adayı Hamza Dağ’ın körfez geçiş projesi, ikinci çevre yolu, Alsancak garının yeraltına alınması, körfezin bazı yerlerine marinalar yapılması, Alsancak limanının genişletilmesi gibi İzmir için gerçekten önemli olan projeleri mutlaka konuşmalı ve hayata geçirmeliyiz.
Paylaş