Başlangıçta 250 bin konutun yapılacağı söylenmişti.
Eminim bu sayı iki katına çıkacak.
Belki de zamana yayılarak 1 milyona çekilecek.
Türkiye gibi nüfusu artan, genç nüfusa sahip bir ülkenin konut ihtiyacı hep olacak.
Sadece TOKİ’nin değil; belki de son dönemde dünyada yapılan en önemli projelerden biri olacak.
Dilerim evi olmayan, ev hayali olan herkes bu isteğine kavuşur.
Ama şunları da söyleyelim;
İzmir 9 Eylül akşamı tarihi günlerinden biri yaşadı.
Ve bence bütün Türkiye’nin gözü de İzmir’deydi.
Kentin o coşkusu, o kalabalığı, o neşesi herkese iyi geldi.
Beni arayan birçok arkadaşım konseri kaçırdıklarına üzüldüklerini ve nasıl seyredebileceklerini sordular.
Tarkan ilk iki şarkının yayınlanmasına izin vermiş.
Ama bugünün olanakları ve sosyal medyasıyla eminim birçok kişi canlı konseri izleme imkanına kavuştu.
İzmir aslında böylesine tarihi anlara alışık bir şehir...
Geçmişinde birçok ilk var.
Ama inanın bu sefer farklıydı.
Çünkü 9 Eylül sadece İzmir’in kurtuluşu değil; genç bir Cumhuriyet’in başlangıcıydı.
Yüzyıllar boyunca özgür yaşamış Anadolu insanının bu yeni macerasının sembol tarihidir 9 Eylül...
O yüzden İzmir’in demokrasiye bakışı, demokrasiyi kavrayışı, demokrasiyi yorumlaması farklıdır.
9 Eylül...
26 Ağustos’ta başlayan Büyük Taarruz Türk ordusunun Yunan işgali altındaki İzmir’e 9 Eylül 1922’de girmesiyle bitiyor.
Sonrasında yeni bir dönem başlıyor.
Yeni, genç bir Cumhuriyet...
O yüzden 9 Eylül’lerin ayrı bir önemi var, tıpkı tarihimize not düşülen diğer özel günler gibi...
Eminim bugün büyük bir coşku yaşanacak.
İçimizde, kalbimizde hissettiğimiz bu güzel duygularla yarınlara bakacağız.
Avrupa medyasını takip ediyorsanız; ilginç gelişmeler yaşanıyor.
Enerji kriziyle karşı karşıya kalan Avrupalılar tedbirler almaya çalışıyor.
Tabii geçici önlemlerle sorunu aşmak mümkün değil.
Örneğin Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, vatandaşlara yaptığı çağrıda kış aylarında sıkıntıya düşmemek için enerji tüketimini yüzde 10 düşürmelerini istedi.
Vatandaşlardan gereksiz yere yazın serinlemek için klima, kışın kalorifer açmamalarını istedi.
Fransa’da okullar açıldı.
Neden mi?
Çünkü Nef kendini sosyal bir şirket olarak tanımlıyor. Hissedarlar arasında bir kar paylaşımı yok. Dağıtılabilir karın büyük çoğunluğu toplumsal işlere ayrılıyor. “Çünkü bir şeyin sizin olmadığını düşündüğünüzde paylaşmış oluyorsunuz” diyor Erden Timur ve ekliyor: “Dünyanın daha iyi bir yer olması için inovasyon yeterli değil, sosyal inovasyon gerekli.”
Dünyada bazı şirketler kurdukları vakıflar aracılığıyla önemli projelere imza atıyor.
Örneğin Microsoft’un kurucusu Bill Gates farklı konularda ve özellikle insanlığı geleceği için destek olduğu projeler var.
Yine Ford Vakfı; insanlığın refahını artıracak birçok projede ve özellikle inovatif konularda yer alıyor.
Bu şirketlerin ortak özelliği uluslararası büyük şirketler olması ve ağırlıklı olarak çok ortaklı bir yapıyla yönetilmeleri...
Türkiye Cumhuriyeti’nin muhteşem yolculuğunda bu tarihlerin sembolik önemi de var.
Bu yıl 9 Eylül’ü bir başka kutluyoruz.
Bakıyorum kentte büyük bir heyecan var, hazırlıklar sürüyor.
Özgener yaptıklarını açıkladı ve gelecek planlarıyla ilgili bazı detaylar sundu.
Ancak yeni dönemle ilgili programını önümüzdeki günlerde açıklayacak.
Anlattığı bazı konu ve başlıklarını ben de yakından takip ettim.
Örneğin İzQ; kentin geleceğine, vizyonuna katkı koyan bir organizasyon oldu.
Yıllardır yazıyorum.
İzmir gibi bir kentin dijital dönüşümde mutlaka yeri olması lazım. Ve bunu lokal bir anlayışla değil; bu coğrafyanın çekim merkezi gibi kendini konumlandırması gerektiğini düşünüyorum.