Yüksekliğe özgürlük

Türkiye’nin beş milyonluk Başkenti’nde uçuş güvenliği hattını tartışıyor olmamız elbette tuhaf. Ama şehir planlaması ‘uzun vadeli’ yapılmayınca, ‘şehir dışında’ diye düşünülen askeri havaalanları bugün şehir içinde kaldı. Ve bu havaalanlarından kalkan çoğu eğitim amaçlı uçuşlar yüzünden kentin gelişimi tıkanıyor.
Yıllardır mania hattıyla ilgili tıkanıklığın aşılması için geçtiğimiz yıl Büyükşehir Belediye Meclisi’nde bir karar alındı. Belediyenin bu kararı mahkemeye taşındı. Hatta Genelkurmay’dan Ulaştırma Bakanlığı’na bir çok kurumdan karşı çıkanlar oldu.

MAHKEMEDE HESAPLAŞTILAR

Konu Mimarlar Odası tarafından mahkemeye taşındı ve belediyenin 80 kata kadar bina yapılmasına izin veren mania düzenlemesi 10. İdare Mahkemesi tarafından durduruldu. Sonrasında taraflar yine birbirini suçladı. Yani kentin geleceğini çizmesi gereken belediye, mimarlar ve iş çevreleri yine mahkemede hesaplaştılar. O dönem Ankara Hürriyet’e durumu ‘mania muamması’ diye değerlendirmiştik.

GELİŞİMİN ÖNÜ KESİLMESİN

Tabii ki yeşilden uzak, beton yığınlarından taraf değiliz. Ama yüksekliğe de körü körüne karşı çıkmak, bu çağda telefon kullanmayı reddetmeye benziyor.
Alt yapısı hazırlanmış, yeşil alanları düşünülmüş ve kentsel bütünlük içindeki yüksek binalara muhakkak izin verilmeli. Eskişehir Yolu kesinlikle Çukurambar’a dönüşmemeli. Ama sadece ‘uçuş güvenliği’ sebep gösterilerek de gelişiminin önü kesilmemeli.

YENİDEN BELİRSİZLİK

10. İdare Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma kararıyla yeniden belirsizlik yaşanan mania hattı konusunda Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. Kurulu önemli bir karar verdi. Kurul yaptığı değerlendirme sonucunda yürütmenin durdurulması kararını yeniden değerlendirilmek üzere kaldırdı.
Gerekçesi ise hayli çarpıcı:
“10. İdare Mahkemesi’nin verdiği kararda, mania hattı düzenlemesinin kamu yararına aykırılık taşıdığı sonucu yer alıyor. Ancak belirlenen mania hattının bilimsel ve teknik verilere uygun olup olmadığının yeterince değerlendirilemediği anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporuna dayanılarak verilen kararda hukuki isabet bulunmadığından içinde sivil havacılık uzmanı ya da mania hattının bilimsel ve teknik gerçeklere uygun olarak hazırlanıp hazırlanmadığının denetimini yapabilecek uzman bir bilirkişinin de katılımıyla yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulmalı. Sonrasında yeniden karar verilmeli.”
Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. Kurulu Türkiye’de en çok tartışılan konulardan biri olan ‘bilirkişilik müessesini’ de yakından ilgilendiren bir karar vermiş.
Kentin gelişimini yakından ilgilendiren bu süreç nasıl sonuçlanacak, takipçisi olacağız.
Son olarak yazmadan edemeyeceğim. Tarafların kentle ilgili konularda tartıştığı ve görüş ayrılıkları yaşadığı konuların çözüm yeri bağımsız kent konseyleri olmalıydı. Ancak mevcut iklimimizde maalesef pek mümkün görünmüyor.