Ekolojik alan ihtiyacının çıkış yolu: Askeri alanlar

Önceki günkü yazımın “AVM’ler boş ormanlar dolu” başlıklı ikinci bölümünü, “‘Kent merkezindeki yeşil alan ihtiyacıyla ilgili çıkış yolu nedir?’ sorusuna yanıt arayacağız” diyerek bitirmiştim. Kaldığımız yerden devam edelim...

Haberin Devamı

Ekolojik alan ihtiyacının çıkış yolu: Askeri alanlar

15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden 4 yılı aşkın zaman geçti. Türkiye’yi ele geçirme girişiminden sonra kent merkezlerindeki kışlaların şehir dışına taşınacağı duyurulmuştu. Dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, “Kışlalardan rant bekleyenler avuçlarını yalar” diyerek askeri alanların yüzde 99’unun yeşil alan olarak değerlendirileceğini duyurmuştu.

* * *

3 Ekim 2016’daki “Çayyolu kadar yeşil alan olacak” başlıklı yazımda askeri alanların yeşil alan olması halinde Ankara’nın 50 milyon metrekarelik bir yeşil kuşağa sahip olma şansını yakalayacağına dikkat çekmiştim. Pandemi süreciyle önemi bir kez daha ortaya çıkan büyük kentlerdeki kent ormanı ihtiyacı konusunda Başkent Ankara’nın çıkış yolu, askeri alanların bir an önce şehir dışına çıkarılıp; 4 yıl önce söylendiği gibi buraların yeşil alanlara dönüştürülmesidir.

Ekolojik alan ihtiyacının çıkış yolu: Askeri alanlar

* * *

Haberin Devamı

Şehir Plancısı ve Ankara Kent Konseyi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin’le sohbetimizin ana gündem maddesi askeri alanlardı. Şahin’e göre de yeşil alanlar konusunda Başkent’in en büyük şansı, boşaltılacak olan askeri alanların yeşil alana dönüştürülmesi.
Şahin’in önerileri şöyle:
“Bir zamanlar AVM’lerin başkenti olarak adlandırılan Ankara’da artık insanlar kent içinde salgın hastalık korkusu yaşamadan vakit geçirebilecekleri, doğal niteliği yüksek, içi taş döşemeler, mangallar ve ticari işletmeler tarafından işgal edilmemiş ekolojik alanlara ihtiyaç duyuyor ve bunu arıyorlar. Halka yeni açılan Zafer Parkı gibi alanların bu kadar fazla rağbet görmesi bundan. Ancak, boşaltılan askeri alanların henüz bu amaçla kullanıma sunulmamış olması, yerel seçimler sonrasında Büyükşehir Belediyesi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı arasında bu amaçla gerekli koordinasyonun sağlanmamış olması, askeri alanların içine yeni kamu kampüslerinin yapılmaya başlanması bu konudaki soru işaretlerini arttırıyor.

Ekolojik alan ihtiyacının çıkış yolu: Askeri alanlar

PARİS VE NEW YORK ÖRNEĞİ

Haberin Devamı

Pandemi sonrasında dünyada yapılan uygulamalara bakıldığında bu tür alanların önemi daha da iyi anlaşılabilir. Örneğin Paris’te kente 15 dakikada yaya ve bisikletle erişilebilen yeşil alanlar sistemi oluşturulmaya çalışılıyor. New York’ta kentin içinde kalan boş alanlar, kullanılmayan demiryolu köprüleri ve kara yolları yeşil alana dönüştürülüyor. İngiltere, Hollanda, Fransa gibi ülkelerde eski, boşaltılmış askeri alanların bu amaçla nasıl ekolojik alanlara dönüştürülebileceği planlanıyor. Türkiye de Ankara örneğinde başarılı bir çalışma yaparak bu kervana katılabilir.

YERLEŞİK ALANIN YÜZDE 12’Sİ

Yerleşik alanın neredeyse yüzde 12’lik kısmı askeri alanlardan oluşan, bu sebeple de yapılan yeşil alan hesaplamalarında çoğunlukla Türkiye’deki diğer kentleri geride bırakan Başkent Ankara’da askeri alanların nasıl ele alınacağı çok kritik bir öneme sahip. Yapılan araştırmalar, askeri amaçla kullanılan ve tahsis edilen arazilerin yüzde 70’e yakınının da 10 bin metrekare ve üzerinde büyüklükte olduğunu gösteriyor. Yapılacak planlama ve uygulama hataları, rant odaklı projelerin öncelik kazanması, fırsat olabilecek bir düzenlemeyi Ankara’nın geleceği için bir kabus senaryosuna dönüştürebilir. Bu sebeple öncelikle Ankara’da askeri alanların ele alınmasında kaçınılması gerekenleri sıralamak gerekir:
* Askeri alanların tam ve düzgün bir envanteri çıkarılarak, arazi nitelikleri ortaya konularak yola çıkılmalı. Bu amaçla coğrafi bilgi sistemleri kullanılmalı, mikro düzeyde ekolojik hassasiyet ve peyzaj değeri haritaları hazırlanmalı.
* Askeri arazilerde mümkün olduğu kadar mülkiyet parçalanmasından kaçınılmalı. Askeri araziler boş arazi diye düşünülerek üst ölçek planlara ve ulaşım planlarına dayanmayan günü birlik ulaşım ve altyapı projeleriyle parçalanmamalı.
* Karar verme süreçlerinde katılımcı mekanizmaların kurulması gerekli.
* Askeri alanlar Başkent Ankara’nın yeşil ve açık alan sistemlerinin yenilenmesi, yaya ve bisiklet kullanımı için önlemler alınması, Ankara’nın akarsularının gün ışığına kavuşturulması, tarımsal inovasyon, yenilikçi rekreasyon alanları gibi birçok amaç dikkate alınarak düşünülmeli.
* Bu alanların yönetiminde alan yönetimi adı verilen korunacak alanlar için gerekli yönetsel yapı kurulmalı, askeri alanların kamuoyu denetiminde kullanımı için bir yönetim planı hazırlanarak yürürlüğe sokulmalı.

YEŞİL KUŞAK VE KORİDOR YENİDEN UYARLANABİLİR

Haberin Devamı

1970’li yıllarda yapılan planlama çalışmalarında, askeri alanların bir kısmı, Atatürk Orman Çiftliği, Hipodrom, Atatürk Kültür Merkezi, Gençlik Parkı, Atatürk Bulvarı, Abdi İpekçi ve Kurtuluş Parkları, 50. Yıl Parkı ve İmrahor Vadisi’ne kadar bir yeşil kuşak planlandığını ancak bunun tam olarak hayata geçirilemediğini hatırlatan Şahin, askeri alanların bu yeşil kuşak ve koridor projelerine uyarlanarak kullanılabileceğine de dikkat çekti:
“*Üst ölçek planlarda askeri alanların kenti bir boydan bir boya geçecek ve çevredeki uydu yerleşmelerle kentin arasındaki sıkışıklığı çözecek bir yeşil kuşak ve koridor olarak planlanması sağlanabilir.
*Yeşil kuşak ve koridor içerisinde Ankara’daki tüm üniversite ve araştırma kuruluşlarının yaşamın her alanında projeler üreteceği bir yaşam aksı tanımlanabilir.
*Bu omurga üzerinden Başkent Ankara’nın tümüne erişim sağlayacak doğa dostu bisiklet otobanları, yaya ve yürüyüş güzergâhları planlanabilir.
*Yine bu omurga üzerinde Ankara’nın yer altına alınarak altyapı sistemine dahil edilmiş akarsuları yüzeye çıkarılarak ekolojik bir koridor mantığıyla ele alınabilir.”

Yazarın Tüm Yazıları