Paylaş
2009 yılında AK Parti, CHP ve MHP arasındaki büyük çekişmenin ardından seçimi kaybeden iki partiye gönül verenlerde haliyle bir beklenti oluştu.
MHP’deki hareketliliği ve belirsizliği son aylarda Başkent Fısıltıları’nda okudunuz. Hareketliliğin faydalı olduğunu, ancak uzun süren belirsizliğin avantajı dezavantaja dönüştürdüğünü ifade etmiştim.
BAŞKENT’E TALİBİM
CHP’de ise nabız yoklamalar başlasa da yerel unsurların güç savaşı somut adımları engelliyor. Adaylık düşüncesi olanlar bu güç savaşının arasında kalmamak için sessizliğini koruyor. Bu çekincelerin arasında niyetini belli eden ve hedefi doğrultusunda çalışan bir isimden bahsedeceğim bu yazımda.
Ayaş Belediye Başkanı Ali Başkaraağaç. Başkent’in bu küçük ilçesinde CHP’de ikinci dönem belediye başkanlığının sonuna yaklaşıyor. Başkaraağaç, 5 ay önce, ‘Ben Başkent’i yönetmeye talibim’ dedi ve bunu da gizli kulisler yerine kamuoyuyla paylaştı.
KILIÇDAROĞLU DESTEĞİ
Başkaraağaç, çalışmalarını dünkü sohbetimizde heyecanla anlattı:
Beş aydır Ankara’nın tüm köylerini gezdim. Ankaralı olmamdan ötürü büyük bir sevgiyle karşılanıyorum. Bu kentin 1955’ten bu yana Ankaralı bir belediye başkanı olmamış. Net bir özlem var. Biz de bu özlemi gidermeye talibiz. Öncelikle halkla bütünleşen belediyecilik yapmak zorundayız. Büyükşehir adaylığı düşüncemi Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’yla da paylaştım. O da çalışmalarımıza devam etmemizi istedi. İl ve tüm ilçe örgütlerinden de destek aldık. Bu da çıktığımız bu yolda bize ilham verdi.
YIPRANACAK BİR ŞEY YOK
Türkiye’de tüm partilerde adayların erken açıklanması konusuna, ‘Eğer erken açıklarsak aday yıpranır’ düşüncesi hakim. Ama ben adaylığımın Haziran ayında açıklanması gerektiğine inanıyorum. Bizim yıpranacak bir şeyimiz yok. Çiğ yemedik ki karnımız ağrısın. Erken açıklanmalı çünkü yeni Büyükşehir yasasıyla kentin tüm sınırı Büyükşehir sınırlarına katıldı. Kentin bir ucundan diğer ucu 420 kilometreye çıktı, 25 milyon metrekarede seçim çalışması yapılacak. Haziran’da açıklanırsa 9-10 aylık bir sürede ancak çalışma yürütülebilir.
KAVGANIN DIŞINDA OLACAĞIZ
Seçim stratejimizde kavga gibi bir niyetimiz yok. Kavganın dışında olacağız. Ankara, Melih Gökçek gibi kendiyle kavga edenlerden bıktı. 20 yılda illa ki güzel şeyler de yapılmıştır. Onların altına imzamızı atmaya devam ederiz. Ama genel anlamda Ankara kötü yönetiliyor. Halkla belediyeyi barıştırmalıyız. Bu kentin kaderi ve geleceği belirlerken önemli tüm öğeleri sisteme dahil etmeliyiz. Yapacağımız tüm projeler halkın aidiyetini taşımalı. Adaylığımız açıklandığında bunları anlatmaya başlayacağız.
AÇIKLAMA GÜVENPARK’TA
Ankara’da bir milyon 200 bin Ankaralı seçmen var. Kazanmak istiyorsak ilçe belediye başkanları ve meclis üyeleri adayları belirlenirken buna muhakkak dikkat edilmeli. Bunun dışında başta Çorum, Yozgat, Kırşehir, Çankırı olmak üzere çok sayıda göç aldık. Adaylar belirlenirken buna da dikkat edilmeli. Buradan yola çıkarsak seçimi almamamız gibi bir şey söz konusu olamaz.
Önümüzdeki Cumartesi günü saat 13.00’te Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adaylığı’mı Güvenpark’ta düzenleyeceğimiz basın toplantısıyla açıklayacağız. Büyük bir katılımda miting havasında olacak. Orada dosta düşmana bu şehri çok daha iyi yöneteceğimizi anlatacağız.”
CHP BİR GÖMLEK ÇIKARMAYACAĞIM
Başkaraağaç’a, ‘Ya aday gösterilmezseniz’ diye sordum. Cevabı, “CHP bir gömlek ve ben ne olursa olsun bu gömleği çıkartmayacağım. Benden bu işi daha iyi yapabilecek bir ismi açıklarlarsa mutlu olur sonuna kadar desteklerim. Bizim artık küsmek gibi bir lüksümüz yok. Ankara’yı iyi yönetmek boynumuzun borcu. Ben de Ankara’yı çok iyi yönetebileceğimi biliyorum. Aday olmaya talibim.”
Başkaraağaç hiç bir garanti olmadan aday olabilmek için kendini anlatıyor. ‘Ben bu kenti yönetirim’ diyor. CHP’de pek çok kişi garanti görülen Çankaya’ya aday olmak için derin kulisler yaparken, Başkaraağaç ideali uğruna koşturuyor. Bu tavır aslında CHP’yi kurtarıyor, yarışta tutuyor.
Paylaş