Ankara’nın kaderi

Ankara’nın, Murat Karayalçın döneminden beri kaderidir: Belediye başkanlarının isimleri makamlarının önünde gider. Hâl böyle olunca yapılan icraattan çok, siyasi duruşları oylanır.

Haberin Devamı

Hatırlayacak olursak 1993’te Ankara Belediye Başkanlığı’ndan ayrılan Karayalçın, SHP Genel Başkanı seçilmiş, Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı da yapmıştı.
Akabinde 1994 seçimlerinde belediye başkanlığına seçilen Melih Gökçek bu görevi, istifa ettirildiği 2017 tarihine kadar 5 seçim kazanarak sürdürmüştü. Belediye başkanlığı boyunca icraatlarından daha çok sözleri, makamından daha çok kendisi tartışılan Gökçek’in Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’yla ilgili değerlendirmesi özetle şöyleydi: “Türkiye Cumhuriyeti’ndeki en önemli 4’üncü koltuk. Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı.”
Gökçek ismi ne zaman Ankara’dan başka bir yer için geçse, bu düşünceyle yerini korumaya çalışırdı.
Nitekim Karayalçın’ın, ulusal siyasete geçiş uğruna bıraktığı koltuğu 1999, 2004 ve 2009 seçimlerinde geri alabilmek için aday olması da makamın önemini ortaya koyuyor.

* * *

Haberin Devamı

Bugüne gelindiğinde... Ankara, yine ismi makamının önüne geçmiş bir belediye başkanını ağırlıyor. Hatta Mansur Yavaş ismi diğerlerinin çok ötesinde ulusal siyasetin gündeminde.
Öyle boyutta ki CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu katıldığı programların hemen tamamında, ‘Belediye meclislerinde çoğunluk AKP’de olduğu için Yavaş ya da İmamoğlu’ndan birisi aday olursa başkanı olduğu şehri kaybederiz’ benzeri gerekçelerle açıklama yapmak durumunda kalıyor.
Elbette Ankara’nın, Türkiye’de tanınan ve geniş kitlelerce takdir gören bir belediye başkanının olması kötü bir şey değil. Destekçilerinin onu cumhurbaşkanı adayı olarak görmek istemesi de gayet normal.
Sorun, popülarite arttıkça, başkanın da muhalefetin de seçmenin de odağının değişmesinde. Muhalefetin cumhurbaşkanı adayı belirlenene kadar iktidarıyla muhalefetiyle Ankara’nın kent gündemi ve geleceği alt sıralarda kalacak gibi gözüküyor.

ARADA SIRADA ‘ORTAK AKIL’

Başkan Mansur Yavaş’ın kazandığı seçimin ardından, ‘Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’ndeki aritmetik özellikle de ortak akıl kavramının vücut bulmasına nihayet imkân sağlayacak(tı)’ derken yine olmadı.
Seçimin ardından Yavaş’a yönelik muhalefetin izlediği yol haritasının ‘engelleme’ olarak değerlendirilmesi sonucundaki gerginlik, Ankara kent siyasetini bugüne getirdi.
Peki güzel örnekler hiç mi olmuyor? Elbette oluyor.

Ankara’nın kaderi

Cumartesi günkü Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nde, MHP Grup Başkanı Murat Ilıkan’ın, “Ankara Büyükşehir Belediyesi bünyesinde emlak ofisi kurularak Ankara dışından kente gelen öğrencilere yardımcı olunsun” önergesi reddedildi.

Ankara’nın kaderi

Ilıkan’ın söz alıp önergenin yeniden görüşülmesini gerekçeleriyle anlatmasının ardından CHP Grup Başkanvekili Yaşar Neslihanoğlu, Ilıkan’a destek verdi. Genel siyasette kora kor muhalefet eden iki partinin temsilcisi ‘kentten yana’ bir konuda birlikte hareket etti. Bunlara AK Parti ve İYİ Parti de katılınca ‘ortak akıl’ mekanizması lafta değil icraatta kendini gösterdi. Fena mı oldu?

Yazarın Tüm Yazıları