×
Belki de dört gün sonra Türkiye yeni Cumhurbaşkanı’nı seçecek.
Sürecin sürpriz hamlesi olan ‘çatı aday’ Ekmeleddin İhsanoğlu önceki gün Ankara turu yaptı.
Türkiye’nin diğer bölgelerinde olduğu gibi Başkent’te de CHP’li milletvekilleri, belediye başkanları ile MHP’li parti yöneticileri ve belediye başkanlarıyla aynı karedeydi İhsanoğlu.
Hâl böyle olunca pek çok sohbetin ortak sorusu “Madem birlikte hareket edilebilecekti, 30 Mart seçimlerinde ‘çatı’ neden kurulamadı?” oldu.
* * *
Ancak MHP’nin 30 Mart hesaplaşması ‘çatı kurulmalıydı’ şeklinde yürümüyor. Büyükşehir’de 2009 seçimlerine oranla en çok oy kaybına uğrayan parti MHP’ydi. İlçelerin çoğunda ikinci parti olmasına rağmen partililerin ciddi bir bölümü oy hakkını Mansur Yavaş’ın aday olduğu CHP’den yana yapmıştı.
Tam da Cumhurbaşkanlığı seçiminin olduğu, iki partinin anlaştığı bu dönemde MHP Genel Merkezi ilçe teşkilatlarından 30 Mart yerel seçimlerinde başka partiye veya adaya çalışan partilileri tespit etmesini istedi. Böylelikle 30 Mart’ta yaşanan oy kaybının sebebi olarak ‘partisi dışında’ aday veya partilere oy veren veya onlar için siyasi çalışma yürüten taban üyeleri gösterildi.
* * *
Yakalamaya çalışmak hissizleştiriyor, etrafımızdaki onca dram, onca trajedi normalleşiyor.
Bir Ramazan Bayramı’nı daha yaşıyoruz, dört bir yanda hüzün eşliğinde.
İsrail’in Gazze’ye zulmü, yaralı çocukların feryatları ve büyüyemeden sonsuzluğa giden ana kuzusu bebekler...
Suriye’de dünyanın gözü önünde katledilen siviller, Ukrayna’da yaşanan savaş.
* * *
Bunca kötülükten, şiddetten, acımasızlıktan kaçıp, yerinden yurdundan olmuş binlerce, on binlerce çaresiz insan. Türkiye’nin her köşesine dağılmış, dilenen, üç kuruşa çalıştırılan mülteciler. “Kalan mı şanslı yoksa kaçan mı” dedirten birbirinden acı fotoğraflar.
* * *
Son rakamlara göre 1 milyonun üstünde sadece Suriyeli mülteci ülkemizde. Beşte biri kamplarda gerisi yıkılmayı bekleyen gecekondularda, çadırlarda, sokak aralarında, her yerde...
Yerel yönetimlerle ilgili önemli çalışmalar yapan Atılım Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nden Zafer Şahin’in hazırladığı çalışma, belediyeleri -dolayısıyla kentleri- bekleyen tehlikeyi gözler önüne seriyor.
Seçim sonrası ilk altı aylık süreçte seçimi kazanan başkan ve yönetimi, stratejik plan yapmak zorunda.
Bu plan beş yıllık görev süresince geçerli olacak ve kurumlar stratejik planda yer vermedikleri harcamaları yapamayacak.
Teoride kulağa hoş gelen bu uygulamanın gerçek hayata ne kadar geçtiği ise tartışmalı.
Çünkü kanun, “stratejik plan, üniversiteler ve meslek odaları ile konuyla ilgili sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınarak hazırlanır ve belediye meclisi tarafından kabul edildikten sonra yürürlüğe girer” diyor.
* * *
Doç. Dr. Şahin, dört ay geçmesine rağmen kendileriyle sadece Çankaya Belediyesi’nin bir toplantı yaptığını söylüyor, geri kalan belediyelerden ise ses çıkmadığını ifade ediyor.
Bu siyasi sürtüşme kent merkezi Kızılay’ın her gün kan kaybetmesine yeni cazibe merkezlerinin oluşmamasına, Çankaya’nın yeterli hizmeti alamamasına neden oldu.
‘Büyükşehir, Çankaya’nın kaldırım çalışmasını yetkisi olmadığı için durdurdu’ ya da ‘Büyükşehir’in falanca projesine Çankaya dava açtı, yürütmeyi durdurma kararı verildi’ konulu haberler defalarca yapıldı.
Kavganın taraflarından biri Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek diğeri her dönem değişen Çankaya Belediye başkanlarıydı.
İki tarafın da zaman zaman yaptığı siyasi hesaplar iyi niyeti ortadan kaldırdı ve kentin merkezi çok daha güzel olabilecekken yerinde saydı, hatta geriye gitti.
MECLİS SONRASI GÖRÜŞTÜLER
30 Mart yerel seçimlerinden sonra Gökçek yeniden seçildi, Çankaya’da ise Alper Taşdelen dönemi başladı.
Selanik Caddesi’nde kaldırım çalışmasındaki yetki tartışması ve bir kaç küçük olay dışında Büyükşehir ile Çankaya arasında bir koordinasyon olmasa da karşı karşıya gelme durumu yaşanmadı.
Sizlerden gelen sorunlar zaman zaman fotoğraflarıyla birlikte Tekeci’nin köşesinde hayat buluyor.
Önceki gün Ramazan ayının en can yakıcı haberlerinden biri Tekeci’nin köşesindeydi.
Suriye’deki savaştan kaçan mültecilerin yoğun olarak yaşadığı Ulus’ta, Hacı Bayram Cami’nin hemen yakınındaki bir iftar çadırında skandal görüntüler yaşanıyordu.
Eli sopalı bir adam, Suriyeli aileleri ve çocuklarını aklı sıra terbiye etmeye çalışıyor, çadırlara girmelerini engelliyordu.
Korku dolu gözlerle bakan, yırtık giysili, yalın ayak dolaşan çocukların eli sopalı adamla imtihanı kabul edilecek gibi değil.
* * *
Nitekim gün içerisinde Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, “Çok alçakça bir davranış şekli. O kişinin belediye ile ilgisi yok. Arkadaşlarıma talimat verdim ve derhal o çadırdan uzaklaştırılmasını istedim. Mahalle sakini olduğu söyleniyor. Bulup Emniyet’e teslim edeceğiz” açıklamasını yaptı.
6 yıl önce özelleştirme kararı alınan doğalgaz dağıtım hizmeti, 4.5 yıl boyunca özelleştirilemedi. Bir süre daha belediye bünyesinde hizmet vermeye devam eden Başkentgaz, sonrasında Başbakanlık Özelleştirme İdaresi’ne devredildi. 2 yılı aşkın süre bu kurumda kalan Başkentgaz, nihayet Ocak 2013’te yapılan ihaleyle Torunlar Şirketler Grubu’na geçti.
* * *
Ancak Torunlar’la Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in yıldızı bir türlü barışmadı.
Torunlar’ın Başkentgaz ihalesini kazanmasının ardından Maltepe’de EGO’ya ait arsa ve binaların tapuda yapılan bir yanlış işlem sonucu Torunlar Şirketler Grubu’na geçtiğini söyleyen Gökçek, “Ankaralıların 200 milyon lira değerindeki arsa ve gayrimenkulü gasp edilmiştir” açıklamasını yapmıştı.
* * *
Büyükşehir ile Başkentgaz arasındaki koordinasyon sorunu son aylarda ikinci bir krize yol açtı.
Başta müteahhitler ve bazı konut sahiplerini ilgilendiren sorunu BBP Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi İbrahim Uyar anlattı:
Nüfusu neredeyse 10’da birimiz ülkelerin bile yer aldığı şampiyonaya katılamamız ülke tanıtımı açısından büyük bir kayıp.
Dünya Kupası’nın bu yıl ki sürpriz takımlarından olan Belçika’ya bir bakalım. Nüfusu 11 milyon. Belçika genç ve başarılı bir jenerasyon yakaladı. ‘Şans işte’ deyip geçilemeyecek bir çalışma ve altyapının ürünü Belçika, bugün dünya devlerinin elendiği turnuvada çeyrek finale yükseldi.
Altyapı demek, tesis demek. Tesislerin yoksa, her kentte her ilçede spor salonların yoksa Türkiye’nin dört bir yanındaki yetenekli gençleri araştırıp bulsan ne olacak?
Türkiye’nin ilk resmi maçının oynandığı, yaşı Cumhuriyet’ten büyük Cebeci Stadyumu’nun yıkılarak TOKİ eliyle yerine rezidans ve alışveriş merkezi yapılacağını geçtiğimiz yıl ilk kez bu köşeden duyurmuştuk.
Henüz bir hareket yok ama bu gidişle bugün yarın başlar.
* * *
Cebeci Stadı’nın yıkım sürecini Şehir Plancıları Odası yakından takip ediyor. Genel Başkan Orhan Sarıaltun’la Cebeci gibi iç içe geçmiş konutların bulunduğu bir yerdeki stadyumun yıkılması ve yerine AVM-rezidans yapılması üzerine sohbet ettik. Sarıaltun düşüncelerini sıraladı:
Yılmaz, hem Alçın’ın kazandığı il başkanlığı seçiminde adaydı hem de Çankaya Belediye Başkan aday adaylarındandı.
Küskünler kervanına katılmadan mücadelesini sürdürüp il başkanı seçilen Yılmaz’ın başarısının altını çizmek gerekir.
Yılmaz’ın yanı sıra Çankaya İlçe Başkanı Mehmet Perçin ve Ayaş eski Belediye Başkanı Ali Başkaraağaç’ın da yarışın diğer iki adayıydı.
Son günlerde netleşen Perçin’in adaylığıyla il başkanlığı seçimi farklı bir havaya bürünmüş, Ankara’daki güç odaklarının il başkanlığı üzerinden hesaplaşmasına dönüşmüştü.
* * *
İlginç seçimin ardından sohbet ettiğim Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl’e “Ankara milletvekiliydiniz, seçime etkiniz ne kadar oldu?” diye sordum:
“Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi burada da taraf olmadık. Hiç bir tercihimiz olmadı. Aday tanımı yapmadık. Demokratik bir yarış olsun istedik, bu yüzden yönlendirme olarak algılanacak hiçbir ifade kullanmadık. Tamamen örgütümüzün, delegelerimizin özgür iradesiyle bir seçim gerçekleşti. Parti içi demokrasinin nasıl işlediğini göstermiş olduk. Ankara’ya hayırlı olmasını temenni ediyorum.”