PaylaÅŸ
Petrol fiyatları geçen hafta bir miktar gerileyerek yeniden 50 dolar seviyesine geriledi ama bu seviye bile iki yıl öncesine göre reel olarak yüzde 70’lik bir deÄŸer artışına iÅŸaret ediyor.ÂBu artış 1974 krizindeki yüzde 185’lik artışın ya da 1979’daki yüzde 158 oranındaki reel yükseliÅŸin henüz çok gerisinde ama yine de yeteri kadar endiÅŸe verici bir yükseliÅŸ.
Bu endiÅŸeler bir süredir hem IMF hem de Dünya Bankası tarafından dile getiriliyor.Â7 Nisan’da açıklanan bir IMF raporunda dünya kalıcı bir yükseliÅŸe karşı hazırlıklı olması konusunda uyarılırken, Avrupa Merkez Bankası BaÅŸkanı Jean-Claude Trichet de aynı riske dikkat çekip dünya vatandaÅŸlarını enerji konusunda müsrif olmamaları konusunda uyardı.
Bu uyarıların haksız olmadığıın Avrupa ekonomilerinin mevcut durumuna bakarak izlemek mümkün. Euro bölgesi işsizlik oranını yüzde 8.9 olduğu, bu oranın Almanya, Fransa ve İspanya’da yüzde 10’u aştığı, Euro bölgesinde bu yıl sadece yüzde 1.6’lık bir büyüme beklendiği hatırlanırsa Trichet’in endişesinin nedeni anlaşılıyor.
Dünya ekonomisinin bir başka zayıf halkası olan Japonya’da da düzelme sinyalleri yok. Ülke 90’ların başında girdiği durgunluktan bir türlü kurtulamadığı gibi şimdi yükselen petrol fiyatlarının etkisi bu sıkntıyı katmerleyecek.
Amerika da bu petrol endişelerinden azade değil. Son dönmede alınan kararlar sayesinde toparlanma eğilimi gösteren ABD ekonomisinin en büyük kabusu olan enflasyon, petrol fiyatları yüksek seyrini sürdürürse, kontrol edilmesi zor bir hale gelebilir.
Dünyanın dev ekonomileri risk altında ya dünyanını geri kalanı? Onlar da bu sıkıntıdan payını alacak. IMF’nin tahminine göre bu yıl dünya ekonomisi geçen yılın neredeyse bir puan altında bir büyüme oranı yakalayabilecek. Düşüşün nedeni IMF’ye göre petrol fiyatları...
Ama belki de bu korku biraz abartılıyor. Çünkü geçen yıl da aynı sıkıntıyı yaşayan dünya ekonomisi yüzde 5.1 oranında bir büyümeyi yakaladı. Bunda ekonomilerin petrole geçen 20 yıl içinde göreceli de olasa daha az bağımlı olması, daha önceki yıllarda petrol kriizlerinin daha çok arz nedeniyle çıkarken bu kez talep nedeniyle oluşması, merkez bankalarının enflasyon hedefleri nedeniyle artan fiyatları tüketiciye daha az yansıtacak tedbirler geliştirmesi gibi etkiler sözkonusu. Elbette bunlar rahatlamamızı sağlayacak kadar güçlü etkiler değil ama felaket senaryosuna daha zaman olduğunu gösterdiği için önemli.
PaylaÅŸ