Kıbrıs'ta beyhude oyunlar

DEVLET, vatandaşını yanlış yönlendirir mi? Türkiye'de beyhude gayretler sökmedi ama statükonun son kalesi KKTC'de oyuncular oyunlarını oynamaya devam ediyorlar.

Aldatmaca oyunları Ada'da Aralık 2003'e dek sürecek.

Kıbrıs'ta oynanan son iki oyun:

1) TC ile Gümrük Birliği ve

2) yeni kurulan Tazminat Komisyonu'dur.

* * *

Helal olsun, KKTC ve dahi TC'de şahinler bazı bakanlarımızı kafakola aldılar ve sadece kendilerinin tanıdığı bir Gümrük Birliği Anlaşması'nı imzalattılar.

Anlaşmadan önce de yazdım, böyle zırva olmaz. Türkiye'nin Helsinki'de attığı imza ve Gümrük Birliği Anlaşması'na göre Türkiye'nin bir üçüncü ülke ile gümrük birliği yapması için tüm AB üyesi ülkelerden teker teker ‘‘olur!’’ alması gerekir.

Beyzadeler, yedi düvele rezil oldular.

Aynı akıldaneler, Rumların 1974'te kaybettikleri mülkiyet haklarının tazmin edilmesi için başvurabilecekleri bir Tazminat Komisyonu'nu yıllar sonra kurdular ve bu komisyonu AİHM'nin tanıdığını ilan ettiler.

En son, AİHM Eugina Michaelidou Developments Şirketi'nin sahip olduğu ve Türk askerlerinin izinsiz kullandığı iki katlı ev dolayısı ile kaybettiği hakları için haklı buldu ama kira bedelini (değerini) tayin edemediği için tazminatı iki tarafın (TC ve davacı) kendi aralarında çözmelerini istedi. (31.07.2003)

Aklı evveller; bu kararı millete ‘‘1986-1996 yılları arasında KKTC'deki mülkiyetleri üzerindeki haklarının kısıtlandığını belirten Rumları haklı bulan mahkeme ancak kendilerinin KKTC'de yeni kurulan Tazminat Komisyonu'na başvurmadıkları için Türkiye'yi tazminata mahkûm etmedi’’ diye duyurdular.

Açıkçası, koskoca devletlüler millete resmen yalan söylediler!

* * *

Halbuki, aynen ölü doğan Gümrük Birliği gibi Tazminat Komisyonu da ölü doğdu.

‘‘AİHM bu konuda cevaz verecek’’ diyen Türk Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, KKTC yetkilileri gibi birlikte çuvalladılar.

* * *

KKTC, Tazminat Komisyonu'nu 30.06.2003 tarihinde kuruyor ve 2.07.2003'te AİHM'ye bildiriyor.

Ancak, AİHM bu itirazı yıllar önce yaptığımız ‘‘ilk itirazlar’’ arasında yer almadığı için dikkate dahi almıyor.

Mahkeme önünde görülmekte olan davalarda bu itiraz hiç dikkate alınmayacak.

Rauf Denktaş dahi bu tazminatların Türkiye'yi toplamda 25-30 milyar dolar tazminata mahkûm edebileceğini kabul etmişti.

Ayrıca, Demades tazminatı ile ilgili davada Türk hákimi Rıza Tüzmen çekildi. ‘‘Dava bizi bağlamaz’’ diyen Türkiye onun yerine ‘‘davaya özgü hákim’’ olarak bir KKTC hákimini değil, yine bir TC hákimi olan Feyyaz Gölcüklü'yü atadı!

‘‘Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!' sözü de AB'de kullanılan tüm dillere anında tercüme edildi.

* * *

Son dönemini yaşayan KKTC'li ve dahi TC'li şahinler artık her türlü desiseye başvuruyorlar.
Yazarın Tüm Yazıları