Kemal Kılıçdaroğlu’na samimi bir uyarı

KEMAL Kılıçdaroğlu’na aday olduğu günden beri sempati ve olumlu beklentiler ile yaklaştığımı bu köşeyi zerre kadar takip edenler bilir.

İlk günden beri kendisine söyleminin ortasına “yoksulluk” ve “yolsuzluk” temalarını yerleştirmesi gerektiğini, sosyal demokrat bir partiye bunun yakıştığını öneren/belirten kişilerden birisiyim.

1) AKP’nin % 12-14’lerle ifade edilen, hatta gençler arasında ve bazı illerde % 25’lere ulaşan işsizlerle baş etmede başarısız olduğu bir gerçek.
2) “Üreticinin doğrudan desteklenmesi” projesinde de etkisiz kaldığı, bunun içindir ki köylülüğün de çok zor durumda olduğu malum.
Biliyoruz, Kemal Kılıçdaroğlu “yoksullukla mücadele” için Aile Sigortası Kurumu oluşturacağını açıkladı. İfadesine göre:
“Geliri belli bir rakamın altında olan aileler, kaynak aktarılarak devletin koruması altına alınacak...”
* * *
Kaynağı hangi kalemlerden aktaracağını ve bu muazzam projeyi nasıl örgütleyeceğini ilk fırsatta kendisine soracağım ama bu yazımda “yoksulluk” konusunda başka alanlara değinmek istiyorum.
Yaklaşımımda ters bir metot uygulayacağım.
AKP’nin yukarıda sıraladığım başarısızlıkları yanında, yoksullukla mücadele alanında başarılarından bahsedeceğim ve bu alanlarda CHP’nin çıtayı nasıl yükselteceğini sorgulayacağım.
* * *
1) AKP Hükümeti sağlık hizmetini üniversal seviyeye çıkarma ve dolayısı ile toplumun hemen tüm katmanlarının sağlık hizmeti almasını sağlama konularında Avrupa’daki en başarılı hükümetlerden birisidir.
 “2002’de bir kişinin doktora başvurma sayısı ortalama 2.7 iken bugün bu sayı 7’dir.” (Fikret Bila-Milliyet-30.06.2010)
8 yılda ulaşılan bu oran farkı büyük bir başarıya vurgu yapmaktadır. Ortalama bir vatandaş artık 2.5 misli fazla oranda sağlık hizmeti alabilmektedir. Hemen herkes her türlü hastaneye başvurabilmektedir.
Öte yanda, ilaç fiyatları muazzam oranda düşmüştür. Avrupa’nın en ucuz ilaçları galiba Türkiye’dedir.
“Tam gün yasası”nın Tıp Eğitimi’nde kaliteyi çok düşüreceğini düşünüyorum, ayrıca sağlığın finansmanı konusunda kaygılarım var ama kabul etmek gerekir ki AKP Hükümeti sağlık alanında çıtayı çok yükseltmiştir.
* * *
2) Yurdun dört bir yanına dağılan TOKİ evleri gecekonduları hızla eritmekte, Anadolu’da hemen her ilde 5-6 bin TL peşin ve 300-350 TL aylık ödemlerle yoksul kesim merkezi ısıtmalı, sıcak sulu, betonarme binalarda oturma şansı yakalamaktadır. Kenar semtlerde kiralık daire sayısının çığ gibi artması ekonomik kriz kadar artık insanların ev sahibi olmak için fırsatların çok büyümesi nedeniyledir.
* * *
3) Duble yollar ülkeyi 8 yılda örmüştür. Ulaşım çok kolaylaşmış, ulaşıma bağlı tüm hizmetlerden faydalanmak çok kolaylaşmıştır. Şehirlerarası otobüs taşımacılığı ve uçakla seyahat rekabet eder
duruma gelmiştir.
* * *
4) Eğitimin kalitesinin arttığı söylenemez ama bütçesi bu dönemde Savunma’nın bütçesini geçen Milli Eğitim çok sayıda okul yaptırmakta, bedava ders kitabı temin etmekte, öğretmen istihdamını büyütmekte ve dolayısı ile üniversal eğitimin de tabanını her geçen gün yoksullar lehine genişletmektedir.
* * *
CHP, Temmuz 2007 seçimlerini AKP’ye hangi ekonomik/sosyolojik saiklerin kazandırdığını doğru tahlil etmelidir.
Eğer seçim kazanmak istiyorsa, CHP bu temel alanlarda çıtayı nasıl yükselteceğini yukarıda saydığım hizmetlerden en fazla yararlanan varoşlara bir an önce anlatmak zorundadır.
Yazarın Tüm Yazıları