TESETTÜRLÜ insanların serbestçe yargılanmalarına, Cumhurbaşkanı 29 Ekim kutlamlarında ayrımcılık yapana kadar karışmayan Yargıtay geçen hafta aniden fikir değiştirdi ve tesettürlü bir sanığı mahkeme salonu dışına çıkardı.
Bu vahim olayın ertesinde mahkemeler Yargıtay'ı dinlemediler ve duruşmalara tesettürlü insanları kabul etmeye devam ettiler.
Ancak, gazetelerden öğreniyoruz ki:
‘‘Yargıtay Başkanlar Kurulu, Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya'nın başkanlığında toplandı. 11 ceza ve 21 hukuk dairesinin başkanlarının katıldığı toplantı yaklaşık 1.5 saat sürdü.
Toplantıda, yargılandığı duruşmaya türbanla katılmak isteyen Hatice Hasdemir adlı sanığın Yargıtay 4'üncü Ceza Dairesi Başkanı Fadıl İnan tarafından salondan çıkarılması, ‘Yüksek mahkemelerin kararlarında belirlenen ilkeler çerçevesinde, Anayasal yetkinin kullanımı' olarak değerlendirildi.’’
Yargıtay kendisine yöneltilen eleştirileri ‘‘yargıya müdahale’’ olarak görmüş.
* * *
Görevini yapmayan, eksik yapan, taraflı yapan makam Yargıtay bile olsa onu eleştirmek ülkenin sağlığı açısından şarttır diyor ve hiçbir ülkenin anayasasının İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde yer alan hükümlerle çelişemeyeceği ilkesi ile birlikte Beyanname'de yer alan şu üç maddeyi hukuk devletini savunmak adına Yargıtay Başkanlar Kurulu'na hatırlatmak istiyorum.
* * *
Madde 2:
Irk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi ve diğer görüşler, milli veya sosyal köken, mülkiyet, doğum veya diğer statü tarif eden özellikler türü hiçbir ayrıma tabi olmadan herkes bu beyannamede yer alan tüm hak ve özgürlüklere sahiptir.
* * *
Madde 6:
Herkes kanun önünde tanınma/kabul edilme hakkına sahiptir.
* * *
Madde 10:
Hak ve sorumlulukların tespiti ve hakkındaki suçların karara bağlanması için herkes bağımsız ve yansız mahkemelerde tam eşitlik ilkelerine dayanan adil ve açık yargılanma hakkına sahiptir.
* * *
Bir ülkede tereciye tere satmak gerekiyorsa...
Bir ülkede yüce mahkemeye ve dahi Cumhurbaşkanı'na görevini hatırlatmak sade vatandaşlara düşüyorsa...
Bir ülkede mahkemeler adil olmaya davet edilebiliyorsa...
Bir ülkede altında Türkiye Cumhuriyeti'nin imzası olan insan hakları bizzat mahkemelerce göz ardı ediliyorsa...
Bir ülkede Yargıtay'ın bir uygulaması kamu vicdanında genel kabul görmek yerine kamu vicdanını ikiye bölüyorsa...
* * *
Ya o ülkenin vatandaşlarını ya da hukuk anlayışını değiştirmek gerekir.