SON günlerde Türk Basını'nda yakın tarihe ışık tutan çok kıymetli dizi ve belgeler yayınlanıyor.
Bugünlerde Bilal Çetin (Vatan), Sedat Ergin (Hürriyet -o bunu sık sık yapıyor!) ve nihayet Fikret Bila (Milliyet) yakın tarihi yeniden düşündürten, gündem yaratan, tartışmalara vesile olan diziler yayınlıyorlar.
* * *
1 Mart Tezkeresi'nin reddedilmesinin Türkiye'ye ne getirip ne götürdüğünü hálá tartışıyoruz.
Fikret Bila'nın yayınladığı ve ABD'nin Kuzey Irak'a Türkiye üzerinden girmesi durumunda ‘‘hangi alanlarda’’ işbirliği yapılacağına dair karşılıklı imzalanan ‘‘mutabakat’’ şimdiye kadar çoğumuzun asgari bilgi ile savunduğumuz görüşlere derinlik kazandırıyor.
Dolayısıyla savunduğumuz görüşleri sınama fırsatı ortaya çıkıyor.
* * *
Mutabakat metninden anlaşıldığı üzere Dışişleri yetkilileri ABD ile dişe diş bir pazarlık yapmışlar ve Irak Savaşı'nda Türkiye'nin etkin bir rol oynayacağı tavizler elde etmişler.
Türkiye, artık değil politika defterlerinden, zihinlerimizden bile silmeye başladığımız kırmızı çizgilerini bu mutabakat metninde sıkı sıkı korumuş.
Yayınlanan metinlere göre, bugün Kürt unsurların denetimi altına giren Musul ve Kerkük bizim (içeri girmeden) denetimimiz altına alınıyor, PKK/KADEK Türkiye'nin inisiyatifine bırakılıyor.
Mutabakat metninde 1991'de rahmetli Turgut Özal'ın gördüğü rüyalar adeta hayata geçiriliyor.
* * *
Engel olamayacağımız bir savaşla ilgili kazanımlarımızı 1 Mart günü büyük pazarlıkların ardından elimizin tersi ile ittik!
Neden?
* * *
Üzülerek görüyoruz ki, 1 Mart günü TBMM gizli oturum yapmasına rağmen, bu mutabakatla ilgili herhangi bir bilgi TBMM'ye verilmemiş.
O gün, söz konusu metne yön veren Dışişleri yetkilileri Meclis'te imişler ama kendilerine söz hakkı tanınmamış.
Kusura bakılmasın ama ortada vahim bir görev ihmali var, bu ihmalden o dönemde başbakan olan Abdullah Gül aslen sorumlu!
Tespitlerimize göre, 1 Mart sabahı toplanan AKP grubu da bu mutabakat metninden haberdar edilmemiş. Zaten grup toplantısında, bir hafta sonra başbakanlığı bırakacak Gül ‘‘benden sonra tufan’’ mealli heyecansız bir konuşma yapmıştı.
Temsili demokrasi ilkelerine göre, tezkereyi TBMM'ye sevk eden 58. hükümetin tezkerenin reddedilmesi ile istifa etmesi gerekiyordu ama hükümeti bir hafta sonra yapılan Siirt seçimleri kurtardı.
* * *
Bu mutabakat metni Türkiye Cumhuriyeti'nin Kuzey Irak'ı (Musul ve Kerkük) ve hatta Türkmenleri kendi elleri ile Kürt unsurlara nasıl teslim ettiğini, PKK'nın son anda paçayı kurtarmasına nasıl cevaz verildiğini ortaya koyuyor.
Yine ortaya çıkıyor ki, 58. hükümet Irak meselesini komşunun tavuğunu güder gibi gütmüş!