DÜŞÜK tempolu başlayan maç, her iki takımın statik hücumu ile birleşince savunmaların işi kolaylaştı ve ilk periyot bittiğinde 15-12 gibi düşük bir skor oluştu.
Bu durum özünde iyi yapılan savunmaların değil, yavaş maç temposunun ortaya çıkarttığı sonuçtu. Ancak, ikinci periyot başında 14-2’lik Panathinaikos serisi ve etkili savunması, dengede giden maçın senaryosunu erken belirledi. Panathinaikos kaçıyor, Efes skor sıkıntısı çekerek kovalamaya çalışıyordu. Geç gelen molamızdan alan savunması ve Ender’le dönen temsilcimiz ilk yarıyı 41-29 geride tamamladı. 30 dakikada 40 sayı Üçüncü çeyrek, ikincinin benzeri olurken, Panathinaikos’un 20-11’lik skoruyla geçildi. Adam adama ve kat takipli alan savunmalarına hücumda zorlanan Efes, 30 dakikada ancak 40 sayı bulabildi. Son periyotta bir ara 25’e çıkan fark, Efes Pilsen’in hiç varlık gösteremeden maçı kaybetmesine neden oldu. Ancak Efes Pilsen, dün gece gördüğümüz gibi kötü bir takım değil. Bir sezonda her takımın bir-iki kez başına gelebilecek “kötü gece”yi neyse ki Panathinaikos deplasmanında yaşadı. Umarız bir daha tekrarlanmaz.