’Derin devlet’ nerede yok ki?

TIMES Gazetesi’nde özel bir haber gördüm.Batılı ülkelerin "derin devlet"ini anlatan bir haber.

Almanya, Fransa ve İtalya’nın, Irak’taki rehineleri kurtarma çabalarını anlatıyor.

Yapılanlar sadece rutin yazışmalardan ibaret değil.

Siyasilerin, hayatını kaybeden rehine yakınlarının "acılarını paylaştıkları" gazete fotoğraflarından söz etmiyorum.

Saydığım ülkeler, son 21 ayda rehineler için 45 milyon dolar fidye ödemişler.

"Resmen" kabul etmiyorlar.

Biliyoruz ki, bundan sonra da etmeyecekler.

Oysa, Irak’ta rehine pazarlıklarını yürüten yetkililer aksini söylüyorlar.

Kurtarılan her bir rehine için, 2.5 ila 10 milyon dolar arası fidye ödenmiş.

Ne zaman ki, ilgili istihbarat kuruluşlarının tepe yöneticileri emekli olacak...

O zaman, onların hatıratlarında bunları okuyacağız.

Bizde hatırat yazma geleneği farklıdır.

Yazarın tanık gösterdiği her isim ölmüştür.

Ya da, ölenleri tanık göstermek zahmetsizdir.

Ne de olsa kaleminizi daha rahat sallarsınız!

* * *

Türkiye
’nin "türbülansa" girdiği her dönemde, "derin devlet" tartışmaları artar.

Bizdeki farklıdır; onlardaki farklı.

Onlar için önemli olan vatandaşlarıdır.

Dünyanın öbür ucunda bile olsa, önce vatandaşları ve onların huzuru gelir.

Deriniyle ve derin olmayanıyla devlet, vatandaşı içindir.

Bizde biliyorsunuz, öncelikle kanun önünde her vatandaş eşittir.

Bazıları ise "biraz daha eşit!"...

Ama asıl önemlisi, esas olanın insan olduğunu sık sık unutur veya hiç hatırlamayız.

Türkiye, bugün yine bir "türbülansın" içinde.

Böyle ortamları çok seviyoruz.

İstikrarlı bir rotada seyretmek, bizi kesmiyor.

El birliğiyle bozmayı beceriyoruz.

Gündeme bakınca aklıma Özal geliyor.

Politika belirleme ve gündem yönetmekteki mahareti.

İngiltere’den bir örnek.

İktidardaki İşçi Partisi’nin politikalarını belirleyen "Ulusal Politika Forumu"na Nilgün Canver seçilmiş.

Canver, eğitimden suçla mücadeleye, kültür ve sanattan insan haklarına kadar pek çok konuda hükümete öneriler hazırlayacakmış.

* * *

Özal
’ı farklı ve başarılı kılan buydu.

Her kesimden, farklı isimlerden besleniyor ve bu yolla politika belirleyerek gündemi iyi yönetiyordu.

Biliyorum ki, gündem belirleyen bir Türkiye iddiası, sizi de beni de heyecanlandırıyor.

Oysa bugün yaşadıklarımızı görünce, ister istemez "keşke" diyorum...
Yazarın Tüm Yazıları